Bir arkadaşım derdi ki Dünyada en ahmak adam kimdir bilir misiniz, bizde biliriz ama senin kanaatin nedir o da derdi ki “Kendisini akıllı, başkalarını akılsız sanan insanlar gerçek ahmaklardır” ne kadar güzel bir tespit değil mi? Şöyle etrafımıza bir baktığımızda insanların büyük bir kısmının arkadaşımın tarifine ne kadar uyduğunu rahatlıkla görebiliriz. İnsanların büyük bir kısmı kendilerini uyanık, başkalarını keriz zannedecek kadar zavallı durumdalar. Halbuki seni yaratan Allah'ın sana verdiği akıl kadar, hatta belki daha fazlasını başkalarına da verdiğini düşünemeyecek kadar zavallı olan insanlara gülmekten başka yapacak bir şey bulamıyorum.

'Gizli sevişmenin aşikar doğumu vardır' ifadesini çok beğenirim, çünkü Yüce Kitabımız fuhuşun her çeşidini yasaklamış, hatta açıkça “gizli dost tutmayınız” buyurmak sureti ile yapılacak her gizli işin neticesinde aşikar bir doğum olacağını ortaya koymuştur. Yaptığımız her işi Rabbimiz bildiğine göre başkalarından saklamanın ne alemi var anlamış değilim. Yerleri ve gökleri yaratan Allah'tan korkmayıp, O'nun yarattığı kullardan korkmanın ne anlamı var bir türlü anlayamıyorum. Yaptıklarımızı insanlardan belli dönemlerde saklamanın ne kadar faydasız olacağını herkes bilmesine rağmen ısrarla bu huylarından vaz geçmemelerine şaşırıyorum.

Yaklaşık bir aydır İl Özel idaresi ile ilgili bazı konuların üzerine gidiyorum, beni tanıyan herkes bilir ki ben bir konuyu ele almış isem onu bitirmeden asla bırakmam. Bu konuyla ilgili bir fıkra da anlatmak istiyorum. Hoca Nasreddin'e şaka yapmak isteyen köylüler kendi aralarında demişler ki falanca adamın öldüğünü söyleyelim hocaya ama hoca onu yıkarken birden ayağa kalksın böylece Hocayı iyi bir korkuturuz. Akşam ezanı okunduktan sonra herkes Camiye namaza gitmiş, namazdan çıkınca köylüler Hoca'ya “Hocam köyümüzden falanca öldü, yarın yıkar mısın onu? diye söyleyince Hoca hay, hay deyip kabul etmiş.

Ertesi gün adamı bir tabuta koyup, Caminin gasilhanesine getirmişler, Hoca adamı yıkamaya başlayınca adam aniden yerinden kalkıp, ne yapıyorsun hocam ben ölü değilim deyince Hoca sağlam bir tokat vurup adamı yatırıyor teneşire ve diyor ki “Kardeşim bir köyün tamamına mı inanayım yoksa sana mı? Adam birkaç kere daha ayağa kalkmaya çalışsa da hoca her kalkışında tokatı vurup yatırmış, nihayetinde adam ölmüş. Hoca dışarıya çıktığında köylülere “Aziz cemaat bir daha bana yarı ölmüş adam getirmeyin, tam ölmüş getirin” diyor.

Bende de biraz hocalık olduğundan hiçbir işi yarım bırakmak gibi bir huyum yok, ele aldığım konuları bitirmeden bırakmam söz konusu değil. İl Özel idaresi ile ilgili gündeme aldığım konuların bilgileri bende mevcuttu ancak bekledim ki yetkililer gerekli açıklamaları yapsınlar ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatsınlar ama ne yazık ki herkes olaylara kılıf arayıp ört bas etmeye çalıştıkça benim hırsım bir o kadar arttı.Çalan, çırpan insanlar biri birlerini o kadar koruyorlar ki aklınız durur. Devletin arşivlerinde kayıtlı olan her şeyin mutlaka ve mutlaka ortaya çıkacağını bilmelerine rağmen olayları ört bas etmeye çalışmaları çok saçma bir durum.

Allah sizi inandırsın İl Özel idaresi son üç dört yılda o kadar hoyratça kullanılmış, o kadar hoyratça paralar çar çur edilmiş ki yayınladığımız zaman aklınız şaşacak. İhale yapılmaksızın ödenen milyonlar, yapılmayan işlere ödenen paralar, yapılmış gibi gösterilip yapılmadan parası ödenen işler, alınmamış malzemeler alınmış gibi gösterilip ödenen paralardan tutun , açılan soruşturmaların nasıl ört bas edildiğine, hatta hayatımda hiç haram yemedim deyip paraları hamuduyla götürenlerin ne şekilde götürdüklerini yazdığım zaman yer yerinden oynayacak.

Bu yazacaklarımın çoğunu şehrin Valisi dahi bilmiyor, bazı ufak tefek konular kendisine ulaştırılmış ancak asıl büyük rakamların ve yolsuzlukların dosyaları ondan dahi gizlenmiş. İl Özel idaresi öyle bir hale gelmiş ki Almanya'da babasının kazandığı parayı Türkiye'de yiyen hayırsız evlatlardan daha insafsızca Devletin malını hoyratça harcayan bürokratlardan, siyasetçilere dek her şeyi gözler önüne koyduğumuzda gizli sevişmenin aşikar doğumunu hep birlikte göreceğiz. Sözlerimi merhum Akif'in dizileri ile bitiriyorum “sahipsiz Vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu Vatan batmayacaktır” Kalın sağlıcakla