İKİ BÜYÜK YANLIŞ
Bugün iki önemli konuya değinmek istiyorum. İlk konu iki ay önce TFF Bölge Müdürlüğüne atanıp iki gün önce görevden alınan Haluk Tan ile ilgili olacak. İkincisi ise İlkadım Belediyesinde yaşanan ve yaşanması muhtemel bazı sıkıntılar olacak. Beni tanıyan herkes çok iyi bilir ki ırkçılık şiddetle karşı çıktığım, inancımın ve karakterimin gereği her şeyimle itiraz ettiğim bir konudur. Tan ailesi Yunanistan’dan mübadele ile Samsun’a göç etmiş, Devgeriş’e yerleşmiş bir ailedir. Ailenin birinci kuşak neslini tanımam ama ikinci ve üçüncü kuşak neslini çok iyi tanıyorum. Merhum Rafet Tan, ömrü İslam’a ve Kuran’a hizmetle geçmiş bir hocaefendidir. Kardeşi İbrahim Tan Hoca, aynı şekilde İmam Hatip Lisesinden hocamızdır. Diğer kardeşi Mustafa Tan ağabeyimiz, hademei hayrat ve hizmet ehli bir ağabeyimizdir. Üçüncü nesil Faruk Tan kardeşimiz, OMÜ’de öğretim üyesi ve enstitü müdürüdür. Ufak kardeşleri ABD’de yaşayan güzel bir insandır. Amcazadeleri İlim Yayma Vakıflarında ve Cemiyetlerinde hizmet eden güzel insanlardır. Haluk Tan’a gelince; herkesin sevdiği, MÜSİAD Başkanlığı döneminde derneği şaha kaldıran bir arkadaşımızdır. Kendisi iki ay önce TFF’nin Bölge Müdürlüğüne atanınca hepimiz sevinmiştik.
Birkaç gün önce görevden alındığını öğrenince olayı biraz araştırdım, karşıma çıkan bilgi bir hayli canımı sıktı. Bir cenazede Haluk Tan aracına İsmail Uyanık’ı alınca bizim böyyüüük iş adamları bunu görüp anında bizim hemşehrimiz olan TFF Başkanını arayıp Haluk Tan’ı görevden aldırmış. Bunu yapan kim olursa olsun yazıklar olsun, Allah’ından bulsun demekten başka bir şey bulamıyorum. İnsan nasıl bu kadar basiretsiz ve cahil olabilir anlamakta zorlanıyorum. İsmail Uyanık’ı seversiniz sevmezsiniz bu ayrı bir konu ama bu adam bu şehrin spor adına yetiştirdiği en önemli insanlardan biridir. Yıllarca Samsunspor’a başkanlık etmiş, spor camiasında saygınlığı olan bir arkadaştır. Cenazede sıkışıklık olunca aracına binememiş, Haluk Tan’a beni aracınla aşağıya kadar indirir misin demiş, o da aracına alınca bizim böyyüüük iş adamları bunu görmüş ve anında telefonlarına sarılıp hemşehrimiz olan TFF Başkanını arayıp Haluk Tan’ı görevden aldırmış. Bunu yapan insanlar değil hemşehrim babamın oğlu olsa lanetlemekten başka bir şey yapmam. Böyle saçmalık olmaz diyerek bu konuyu kapatıyorum.
Gelelim buna benzer ikinci ırkçılık olayına. İlkadım Belediyesini AK Partili İhsan Kurnaz kazandı ama yaptığı bazı atamaları ve gelen baskıları öğrenince çileden çıkmamak mümkün değil. Gelen bilgilere göre; Kavak’ta belediye başkanlığını kaybeden İbrahim Sarıcaoğlu’nun Adalet Bakanlığındaki üst düzey bir akrabasını araya koyarak bir vekil üzerinden İhsan Başkan’a baskı yaptığı, hatta bir kişinin atandığı, şimdi de bir başkasını söylediği ve İhsan Kurnaz’ın da söz verdiği, bu sicili bozuk kişileri belediyeye alacağı kamuoyunda çok büyük bir tepki almakta. Kavaklıların Dernek Başkanıyla benim adamım Lokantacılar Odası Başkanını da danışman yapması için baskı yapıldığını duydum. İhsan Kurnaz bu yanlışları yaparsa kendisini bitirmekle kalmaz partisine de çok büyük zarar verir. Bizler de şiddetle karşısında oluruz, bunu aklının köşesine yazsın. Dün bir dostum aradı ve İlkadım Belediye Başkanını ziyarete gittiğini, odasında ve etrafında Çerkesler ve Kavaklılardan başka kimsenin olmadığını, buna çok üzüldüğünü anlattı.
Anlattığım bu iki olay da ciddi anlamda yanlış uygulamalardır. Bu şehirde insanları birbirleri ile düşman etmeye kimsenin hakkı olmadığı gibi bu şehre yapılacak en büyük kötülük olduğunu da unutmasınlar. Belediyeler birilerinin babalarının çiftliği değil. Hemşehri dernekleri, odalar, üst düzey bürokratlar işlerini yapacaklar, AK Parti’nin kaybettiği belediyelerin sicili bozuk adamlarını işe yerleştirmeye uğraşmayacaklar. Dikkat ediyorum aynı tipler geçen dönem dolaştıkları yerlerde yalamalıklarına devam ediyorlar ama her ne hikmetse işlerini de karşı durdukları adamlara tıkır tıkır yaptırıyorlar. İhsan Başkan’ın etrafındaki bazı uyanıklar onu şişirip, sen bir dahaki dönem yukarıya çıkabilirsin diye gaz verip kendilerini onun yerine hazırladıklarını bilmediğimi sanmasınlar. O uyanıkları da zamanı geldiğinde isimleriyle birlikte buradan yazacağımdan şüpheleri olmasın. Biz şunun bunun değil hakkın ve hizmetin yanındayız. Bakanımız Mehmet Muş ile keyifli bir sohbetimiz oldu, nasip olursa önümüzdeki yazıda şehrimize kazandırdığı hizmetleri yazacağım. Bu günlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.