AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel’in istifasını AK Parti Genel merkezine çoktan verdiğini hepimiz biliyoruz, Ak Parti Genel Merkezi Göksel’e kendini ne zaman iyi hissedersen açıklamanı yap demiş. Ama bizim Muharrem Göksel bir türlü kendisini iyi hissedemeyince kamuoyuna çıkıp açıklama yapamadı. Gelen rivayetlere göre Çağatay Kılıç yapacak bir şey yok istifanı açıkla demiş ama bir yandan da perde arkasından Çiğdem Karaaslanla kalması için çok yoğun çaba sarf ediyorlarmış. Ancak Vezir Hazretlerinin Reis ile bir programda ayaküstü yaptığı görüşme olaya son noktayı koyulmuş. Vezir Hazretleri Reise Göksel kalsın deyince Reis ‘hayır olmaz o iş bitti, Samsun’da pek çok şey yenilenecek’ demiş, bu sözden sadece Göksel’in değil Vezir Hazretlerinin de suyunun ısındığını anlamak mümkün. Zaten Vezir Hazretlerinin o günden sonra morali çok bozukmuş, Allah şükürler olsun ki yirmi yıla yakın bir zamandan beri bu şehri yöneten Vezirin de sonu geliyor. Arkadaş siyasetten çekildikten sonra ne olur derseniz bu şehirde yaşayamaz, çünkü selam verecek adam bulamaz, en yakın adamları Fino köpeğiyle diğerleri dahi ona selam vermezler ama merak etmesin ben ona yardımcı olurum boş zamanlarında Ladik’te Tavuklarla bol bol zaman geçirmesine yardımcı olurum.     Muharrem Göksel daha önceleri bazı toplantılarını Sasa Cafe’de 
yapmakla kalmayıp haftanın belli zamanlarında orada oturup arkadaşlarıyla eğlenirdi ama Adem Güney’i tanımadığı için onun dostu olduğunu zannederdi. Ne zaman ki görevden alınacağı yayılmaya başladı ilk haberi Adem Güney yapmakla kalmayıp, hemen yerine adam aramaya başladı bile. Sadece onu mu yaptı derseniz en yakın arkadaşlarından Osman Genç’e ve diğer Belediye Başkanlarına( Ben de o davada varım aynı ceza bana da verildi) ceza verip anında onlarla ilgili yaygarayı koparıp siyasi hayatları bitti demesi benim için beklendik bir gelişmeydi. Zira bu şehirde Adem Güney’i benden iyi tanıyan olmaz, adam Refah Parti’sinin ‘Kayıp Trilyon’ davasından ceza aldı ve bu ceza Nitelikli Dolandırıcılık cezası olmasına rağmen hala daha başkalarına sabıkalı diyebiliyorsa onu tebrik etmek lazım.
    İki ‘Adem’den birini il Başkanı yapalım deyince kimleri kast ettiğimi sanırım anladınız birisi Güney, diğeri Bektaşi.. Neden böyle dediğime gelince bu arkadaşlar o kadar başarılı siyasetçiler ki anlatamam. Güney 
olanı Refah Partisi il Başkanı olduğu dönemde Refah Partisinin kalelerinden birisi olan İlkadım Belediye Başkanı olan Ahmet Okuyucu’yu Partiden ihraç edip İlkadım Belediyesi’ni Anavatan Parti’sine teslim etti. Yetmedi daha sonra Ali Akyüz’ün AK Partide’ki tüm kredisini kullanarak önce il yönetimine girdi, ardından da delegeleri kafasına göre ayarlayıp il Başkanı oldu ve onu il Başkanlığı döneminde AK Parti İlkadım, Kavak, Atakum ve Ladik ilçelerini kaybetti. Bu arada ticareti ve avukatlığı bir arada yürüten bu arkadaş Mediva Hastanesi’ni açtı ve o hastaneyi çalıştıramayıp, satmak zorunda kaldı, sonunda hastane kapandı, onca insan işsiz ve aşsız kaldı.
    Aynı Adem Güney , bu kez siyasi alt yapısını sağlamlaştırmak üzere Sasa Cafe’yi kurdu, eski Vali İbrahim Şahin’in neredeyse her akşam orada oturup, kalkarak ona manen destek olması sonucunda biraz adam topladı ama İbrahim Şahin’in gitmesiyle birlikte işletmenin zarar ettiğini anlayınca bu kez orayı satmak istedi ama satın almak isteyen arkadaşlardan paralı olanı işletmenin durumunu görünce vazgeçince diğer ortağı olan arkadaşla ortak olmak zorunda kaldı. Bu arada sırf benimle mücadele etmek adına bir site kurdu. Aylarca yalan yanlış, hakikatten uzak, gerçek hiçbir yönü olmayan şeyleri gündeme getirip beni yazdı çizdi ama ben bir tane yazsını dahi okumadım. Avukatım tamamını mahkemeye verdi şimdi onunla mahkemede hesaplaşacağız. Haa bu 
arada mahkemelerde sıkıntı var mı yok mu onu da ilerleyen günlerde göreceğiz ve sizlerle paylaşacağız. 
Bu arada il Başkanı adayları arasından çıkıp nasıl il Başkanı olabilirimin hesabını yaptı ki bana sorulursa bu kadar başarılı olan bir arkadaş AK Parti il Başkanı olmalıdır, benim oyum iki ‘Adem’in.
   İki Adem deyince gelelim diğer Adem’e; O arkadaş da çok başarılı bir arkadaş ki 2009 yılında hazır elindeki Belediyeyi yaptığı hatalar nedeniyle Metin Burma’ya hediye etti. Görev yaptığı süre içinde Vezir Hazretleriyle kavga etmekten başka akrabalarına iş, aş vermenin dışında en ufak bir icraatı olmayan bu arkadaşı da il Başkanı yaparlarsa ona da destek olurum. Bu arada , birde Çarşamba sohbet gurupları var ki sormayın, kardeşi FETÖ’den içeride olan eski siyasetçiden tutun da OMÜ’yü geçtiğimiz iki dönem yöneten ve FETÖ yapılanmasının en yoğun olduğu Üniversitelerden biri haline getiren arkadaşların da yer aldığı bu sohbet grubunun, destek verdiği kim olursa olsun AK Parti’yi adam edeceğinden en ufak bir şüphem yok. Birde parayı bulup da hala daha kendini bulamamış arkadaşların oralarda ne aradıklarını da çok merak ediyorum. Ezcümle AK Parti Genel Merkezi her ne kadar Reisinin önüne yeni, Karaduman, Hocaoğlu ve Şengül isimlerini yolladıysa da benim teklifim bu iki ismin de eklenmesidir diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla