İNCE HESAPLAR
Siyaset zor bir sanattır, herkesin yapabileceği bir iş değildir. Zaman ister, zekâ ister, para ister, sabır ister; sizin anlayacağınız her şeyi ister. Bir dostumun deyimiyle dosta tavsiye edilmeyecek kadar kötü ama düşmana da bırakılmayacak bir iştir. Yerel seçimlere üç ay gibi kısa bir zaman dilimi kaldı, partiler adaylarını tespit etmek için bir hayli mücadele ediyorlar. Cumhur İttifakı nerede hangi partinin aday çıkaracağını, hangisinin diğerini destekleyeceğini belirledi. Bu çerçevede Samsun’da Büyükşehir adayı AK Parti’den çıkacak MHP destek verecek. İlçelerde Alaçam, Asarcık ve Salıpazarı adayları MHP’den gösterilecek ve AK Parti destek verecek. Diğer on dört ilçede ise AK Parti adayları MHP tarafından desteklenecek. Burada beklenmeyen durum Salıpazarı’nın MHP’ye verilmesi oldu. Lâdik’in verilmesi beklenirken Salıpazarı’nın verilmesi ince hesapların yapıldığını ortaya çıkarmış oldu. Nedir bu ince hesap derseniz; tabiri caizse Vezir Hazretlerinin fendi Topsakal’ı yendi dersek özetlemiş oluruz. Nasıl yendi derseniz; Topsakal uzun zamandan beri Lâdik ilçesinde belediye başkanlığını alacaklarını etrafına söyleyip adayını dahi söylemekten geri kalmıyordu. Ancak Vezir Hazretleri enteresan bir hamle yaparak hem merhum Nurhan Başkan’a vefasını gösterdi hem de üç dönemi dolan Salıpazarı Belediye Başkanı Halil Akgül’ün dördüncü dönemini zorlamaktan kurtararak çok sevdiği Vezirköprü Belediye Başkanı Sadık Edis’in dördüncü dönemini zorlamanın yolunu açmış oldu. Böylece Topsakal’ı Lâdik’te çok zor durumda bırakmış oldu. Topsakal bu saatten sonra Lâdik’te çok sıkıntı çeker. Ondan dolayı Vezirin fendi Topsakal’ı yendi ifadesini kullandım.
Gelelim Büyükşehirle ilgili Ankara’da yapılan teşkilat temayülüne. Cumhurbaşkanı, işi şansa bırakmadan çok titiz bir çalışma yapıyor. Sorunlu illeri öncelikli olarak çağırıp teşkilatların görüşlerini alıyor. İl başkanlarının yanında ilçe başkanları, il, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarını da çağırıp bizzat kendisi olayın ciddiyetini anlatıp üç ismin zarfa konulmasını söylüyor. Yaklaşık yetmiş kişilik teşkilat mensupları da zarflara isimleri yazıp teslim ettikten sonra illerine dönüyorlar. Önceki gün yapılan temayül yoklaması ile ilgili edindiğim bilgi; yazılan isimlerin Fuat Köktaş, İbrahim Sandıkçı, Halit Doğan ve Mehmet Muş ağırlıklı olabileceği yönünde. Daha önce Mustafa Demir’in devam edebileceği yönünde kanaatim vardı ancak son gelen bilgiler değişim olma ihtimalinin çok yüksek olduğu yönünde. Bunun en önemli nedeni yapılan anketlerden Mustafa Demir’in düşük çıkması, Vezir Hazretlerinin ilmek ilmek algı operasyonları yaparak hem şehirde hem Ankara’da ciddi anlamda yıpranmasını sağlaması ve sosyal medyadaki algısıdır.
Peki, kim aday olur derseniz; aklıma bir hikâye geldi onu anlatırsam daha rahat anlarsınız. Adamın biri anasız babasız kimsesiz imiş. Bir kızı sevmiş ama istemek için kimsesi olmayınca arkadaşına demiş ki ‘Git şu kızı benim için iste.’ Arkadaşı gitmiş, kendisi de dışarıda bekliyormuş. Kış günü hava soğuk, bir hayli bekledikten sonra elleri soğuktan donmak üzereyken arkadaşı çıkıp gelmiş. Heyecanlı bir biçimde, ‘Ne oldu, babası kızı verdi mi?’ deyince arkadaşı, ‘Üç, dört saatte anca kendime ikna ettim, sana bu iş olmazdı.’ demiş. Bizim Vezir Hazretleri de enteresan ince hesaplar yaparak sonunda işi kendisine getirmeye uğraşıyor ama çok zor. Hani derler ya ‘Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı’ diye. Yaptığı ilk operasyon kendi yaptırdığı anketlere Fuat Köktaş’ı koymayarak o yok algısını yaratmak. Ardından ankete Mehmet Muş’u da koyarak Mustafa Demir’in önünü kesmek. Ardından ise Çiğdem Karaaslan ile Mehmet Muş’un önünü kesip geriye kalan Coşkun Öncel ve Halit Doğan’ı da eleyip kendisini ön plana çıkarmaktı. Bu olmazsa B planına dönecek. Büyükşehirde istediğini alamazsa dönüp İlkadım ve Atakum’a istediği adayları koyup meclisleri de kafasına göre yapıp işi oradan yönetmektir.
Peki, Vezir Hazretleri bu kadar etkili ve yetkili midir derseniz; şu bir gerçek ki kendisi bu şehrin son yirmi yıllık siyasi tarihinin en becerikli siyasetçisi dersek abartmış olmayız. Adam çok sinsi, sabretmesini bilir, ilişkiler ağı kurmayı becerir, gerektiğinde geri vites atmayı da becerir. Sizin anlayacağınız bu işi kendisine meslek edindiğinden başka işle uğraşmayıp bu konularda uzmanlaştığından işi öğrenmiş. Ancak şu da bir gerçek ki Mehmet Muş, Cumhurbaşkanının çok değer verdiği, becerikli, iş bitiren ve Ankara’da ağırlığı olan bir siyasetçi. İsterse Vezir Hazretlerinin tüm planlarını alt üst edip ortaya çok farklı bir oyun koyabilir. Önümüzdeki günlerde siyaset çok daha fazla hareketli olacak, bekleyip görelim diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.