İŞİN DOĞRUSU NE BİLİYOR MUSUNUZ?
Üzülerek ifade etmek gerekirse ülkemizde ve Dünyada hâlâ daha birinci güç medya gücü. Eskisi kadar etkili olmasa da bu maalesef bir gerçek. Zaten öyle olmasaydı bu işe de girmezdim. Siyasette olduğum dönemlerde o kadar sıkıntı çektim ki bu insanlardan anlatamam. Adamların iki temel ölçüleri var birisi para bir diğeri boğazları. Bunun dışında ülke yansa hiçbirinin umurunda olmaz. İşin daha da garip tarafı nedir bilir misiniz; kendileri inanmadıkları şeyleri sanki inanıyormuş gibi yapmaları yok mu! İnanın insanı çileden çıkartıyor. Belediyelerin bu hale gelmesinde en önemli faktörün basın camiası olduğunu seçimlerden sonra her fırsatta yazıp çizdim. Kimse de çıkıp bu adam ne diyor diyemedi. Diyemez çünkü bu paraları alanlar kendileri de ondan. Şimdi çıkıp halktan yana tavır koyma rolleri yapmaları tamamen timsah gözyaşları değil de nedir?
Emin olun bunların derdi su zammı falan değil. Tek dertleri var o da Mustafa Demir’in basına zırnık koklatmayacağını çok iyi bildiklerinden adamlar adeta deliye dönmüş durumdalar. Doğrusunu arasanız ben de onlar gibi gazetecilik yapsaydım bende fena köşeye sıkışırdım. Hamdolsun kendi imkânlarımızla dönüşüyoruz da sıkıntımız yok. Belediyeleri adeta inek gibi sağan bu zihniyet şimdi gerçek hayatla karşı karşıya gelince ölünün münker nekirle karşılaştığında neyin ne olduğunu anladığı gibi bunlar da adeta cereyan çarpmışa döndüler. Bunların bir kısmı haber ajansı üzerinden animasyonlar, takvimler, haber ilanlar yaparak belediyelerden büyük oranda para alırlardı. Sorarım size bir belediyenin bir haber ajansına tek bir faturayla 154 bin lira ödemesini gerektiren ne işi olur? Kaldı ki normalde belediyelerin ajanslara abone olmasını gerektiren bir durumları da yok. Başkanların icraatlarını belediyelerin basın yayın bölümü gazetelere ve sitelere servis ederler onlar da haberleri yaparlar. Belediyeler sırf haber ajanslarına kıyak olsun diye para öderler, bu da yılda 5-10 bin lira olur. 154 dört bin lira da neymiş merak ettim, belgesi bende yayınlayacağım.
Bir diğer kısmı ise botokslu mombok adamın yalamalığını yaparak hayatlarını idame ettiren ahlaksız insanlar bunlar. Onların dinleri de imanları da cepleri ve nefisleridir. Onlar için halkın menfaatiymiş, fakir fukaraymış, dinmiş imanmış hikâyedir. Verin onlara üç kuruş geçin arkalarına. Bu tür insanlar bu camiada o kadar çok ki anlatamam. Bir yemeğe, 50-100 liraya satın alabileceğiniz o kadar çok insan varki bu camiada anlatamam. Hani öyle bol keseden atanları var ya emin olun bir yetmişlik rakıya her şeyini verecek kadar şahsiyetsiz insanlar olduklarından en ufak bir şüphem yoktur. Ben Mustafa Demir aday olmadan önce şiddetle karşı çıkmıştım ve Çerkezlikten Ağasarlılığa başlıklı bir köşe yazmıştım, ama adamın yaptığı atamaların tamamına yakını bu dediklerimle uzaktan yakından ilgisi yok. Atadığı arkadaşların büyük bir kısmını yeni Genel Sekreter getirmiş ki ben yeni Genel Sekreter arkadaşı tanımasam da hakkında çok olumlu referanslar geldi. Hatta Samsun’a dört numara büyük dendi bana.
Gelelim su zammının arka planına, ben belediyecilik yapmış ve o makamlarda oturmuş bir kardeşiniz olarak şunu açık ve net söylemek isterim ki bu hizmetler parayla yapılır ve kaynağınızı da kendiniz bulmak zorundasınız. Suya yapılan zam yüzde yirmi beş falan da değil. Zira Zihni Şahin sırf siyasi popülite yapmak adına yüzde on beş indirim yapmıştı ve bu SASKİ’nin bütçesini de perişan etmişti. Hani şimdi biz halkımızı düşündük diyor ya o da popülist politika. Halkını düşünen halkın vergileriyle maaşları ödenen belediyeye 400 kişi alır mı Allah aşkına, yapmayın beyler! Mustafa başkanın yapmak zorunda olduğu en önemli icraatlardan birisi de Zihni Şahin döneminde alınan personelin tamamının işine son vermek olmalı. Bunu yapmaz ise Samsun’a ihanet etmiş olur. Su zammının yüzde on beşi yapılan indirimin geriye alınışıdır. Kalan yüzde onluk kısım da zamdır, olayın aslı astarı da budur. Sayaç okuma konusuna gelince 1 lira okuma ücreti 2.5 lira olmuş vay canına ne büyük para! Her ay kafelere, yeme içmelere harcadığımız fuzuli paralara bir bakın kaç lira? Ondan sonra elinizi vicdanınıza koyun öyle konuşun. Sıkıntının kaynağı maalesef basının gücünü kendi lehlerine kullanma çabalarıdır. Bunu biz yapınca şantaj, onlar yapınca hak mücadelesi oluyor! Bilmem anlatabildim mi? Bunların derdi su zammı, sayaç okuma bedeli falan değil, tek dertleri var, o da Mustafa Demir’in basına verilen milyonlarca lirayı kesmesidir. Bunun dışında bir şey varsa namerdim. Buradan Mustafa başkana sesleniyorum, basının musluğunu kesme icraatına alkış tutuyorum. Biz o belediyeye tam on yıl girmedik, onlar da girmeyiversin.
Milletin parasını basına peşkeş çekenlerin Allah bin kere belasını versin diyerek sözlerime son veriyorum. İşte size işin dosdoğru arka planı… İster inanın ister inanmayın. Allah doğrusunu zaten biliyor, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.