Seçimin ardından beklenen yeni kabine açıklandı. Kabineyle ilgili kritik yapmak gerekirse AK Parti iktidarlarının en beğendiğim kabinelerinden biri olduğunu söylersem abartmış olmam. Bakanlar kurulundaki isimleri incelediğimizde Cumhurbaşkanı fabrika ayarlarına döndü ifadesini kullanırsak da abartmış olmayız. Daha önceki kabinelerde her kesimden bakan olurken bu kabinenin ağırlığının muhafazakâr kesim olduğu açıkça ortada. Cumhurbaşkanı, son döneminde dünya görüşüne uygun isimleri kabinesine alarak onlarla son noktayı koyacak. Bir anlamda özüme döndüm, işte ben buyum, son dönemimde bunu bakanlar kurulumla ortaya koydum demek istediği kanaatindeyim. Başka partilerden gelen isimlere bakanlar kurulunda yer vermemiş olması çok da beklediğim bir durum değildi ama gayet güzel oldu. Zaman zaman yapılan atamalarla ve uygulamalarla ilgili sol zihniyet iktidarda olsaydı ancak bu atamayı yapardı dediğimiz atamalar olmayacak gibi duruyor. Bunun yanında şehrimizin bakanı yok ama Çağatay Kılıç’ı bakanlığı döneminde yaptığı bazı icraatlarla ilgili eleştirmiş olsam da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olmasına sevinmedim desem yalan olur. Neden sevindin derseniz iki nedeni var. Birincisi neticede bu şehrin evladı olan Kılıç, şehirle ilgili yapılması gereken bir şey olduğunda destek vereceğinden şüphem yok. İkincisi Bebek Yüzlü Vekilin siyasi beklentisi Çağatay Kılıç’ın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olmasıyla birlikte sona ermiştir, bu da şehrimiz adına ciddi anlamda sevindirici bir gelişmedir.

Bakanlar kurulunda tanıdığımız bildiğimiz simalar var. Şehrimizde Karayolları Bölge Müdürlüğü yapmış olan Abdulkadir Uraloğlu daha sonra Karayolları Genel Müdürü olmuştu. Şimdi Ulaştırma Bakanı oldu, ona da sevindim. Milli Eğitim Bakanı olan Yusuf Tekin Hoca, Milli Görüş kökenli. Milli Eğitim Bakanlığı'nda uzun yıllar müsteşarlık yapmış, Ziya Selçuk’tan sonra onun bakan olması beklenirken Mahmut Özer olmuştu. Şimdi hak yerini buldu. Milli Eğitim Bakanlığı ülkemizin geleceği için çok önemli bir bakanlıktır. Geleceğimizin teminatı olan gençlerin milli ve manevi değerlere sahip gençler olması için bakan olan kişinin bu hassasiyeti olması çok önemli. İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan İstanbul Valisi de inançlı bir insan. İlim Yayma Cemiyetleri yurtlarında kalmış, İslami hassasiyeti olan bir bürokrat, bakan olması gayet güzel olmuş. Süleyman Soylu hemşehrimizdi severdik ama yedi yıl gibi çok uzun süre İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturdu. Zannedersem Şükrü Kaya on bir yıl İçişleri Bakanlığı yapmıştı, ondan sonra yedi yıl ile en uzun İçişleri Bakanlığı yapan isim Soylu oldu. Bu makamlar kolay idare edilecek makamlar değil, hele hele de PKK gibi baş belası bir terör örgütüyle mücadele etmek çok daha zor bir iş. Bu bakımdan biraz dinlenmesinin onun da sağlığı için iyi olacağı kanaatindeyim.

Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Hakan Fidan, çok uzun zamandan beri MİT müsteşarlığı yapan başarılı ve inançlı bir bürokrat. Kendisinin Dışişleri Bakanlığında da başarılı olacağı kanaatindeyim. Maliye Bakanlığı koltuğuna oturan Mehmet Şimşek uluslararası ekonomi piyasalarında tanınan, ağırlığı olan etkili bir isim. Daha önce de Maliye Bakanlığı yapmıştı, bu dönem için en iyi tercih diyebilirim. Hakan Fidan’dan boşalan MİT müsteşarlığına ise İbrahim Kalın atanacakmış. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü yaptığı dönemde hiç yıpranmamış bir isim. O kadar siyasetçi ve bürokratın videoları yapıldı, İbrahim Kalın’la ilgili en ufak bir şey duymadık. İbrahim Kalın yetişmiş bir insan, hem akademisyen hem sanatla bağı olan hem de lisan problemi olmayan bir bürokrat olması hasebiyle isabetli bir tercih. Ticaret Bakanlığına atanan Ömer Bolat'ın ticaretin içinden gelen, daha önce MÜSİAD Genel Başkanlığı yapmış, camianın içerisinden bir isim olması hasebiyle isabetli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Mehmet Muş bizim için çok iyiydi, kısa zamanda Samsun’a çok katkıları oldu ancak hiçbir milletvekili bakan olmayınca söylenecek bir şey de yok. Kanaatimce Plan Bütçe Komisyonu Başkanı olacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Özhaseki de Refah Partisi’nden itibaren bu davaya hizmet eden vefalı bir isim. Vezir Hazretleriyle de arası çok iyi, son zamanlarda Vezir Hazretlerinden hiç ayrılmayan, adeta özel kalemi gibi peşinde dolaşan Erdoğan Tok’u Özhaseki’ye yardımcı yapması artık ona farz oldu gibi bir şey. Özhaseki onu kırmaz, Tok’u mutlaka yanına vermeli diye düşünüyorum. Zira Tok’un siyaseten önü zor açılır, en azından bakan yardımcılığı alırsa bunca dolaşmanın da karşılığını almış olur. Yeni kabinenin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.