Siyaset çok zor ve vefasız bir iştir. Yıllarca sırtınızda taşıdığınız adamın eline imkân geçince anında ilk önce sizi satar. Ama sabretmesini bilenler buna aldırış etmeden yollarına devam ederler, ellerine fırsat geçince de yanlış yapanların işini bitirirler. Bu da karakter meselesidir ve herkese özgü bir şey değildir. Örneğin ben yanlışı gördüğüm an muhattabımla işimi bitiririm, bilsem ki o adam bana dünyayı bağışlayacak asla bir daha ona güvenmem ve onunla yola devam etmem. Ama bu siyaset için çok geçerli bir yol olmadığı gibi, böyle davrandığınızda sonuç almanız da çok zor olur. O yüzden de ben siyaseti bırakıp kendi işime döndüm. Yüce Rabbimden niyazım da bir daha o işe beni bulaştırmamasıdır. İnsanların vefasızlığını, dönekliklerini ve yaptıkları ucuz siyasetten o kadar soğudum ki anlatamam. Ama bir arkadaşımızın dediği gibi; siyaset dosta tavsiye edilmeyecek kadar kötü düşmana bırakılmayacak kadar da iyi bir sanattır. Siyaseti kalitesiz adamlar yaparsa ülkeye büyük ihanet olur, kaliteli insanlar yaparsa büyük hizmetleri olur.

  AK Parti kurulduğu günden itibaren partinin içerisinde olup biten her şeyi yakından takip ederim, Bir dönem içerisinde olup daha sonra ayrıldım ama işim gereği siyaseti çok iyi okumak zorundayız. O nedenle de AK Parti’nin ilk kuruluşundaki teşkilatlanmadan bugüne dek olup biten her şeyi çok ince detayları ile takip etmeye çalışıp arka planda olan biten her şeyi öğrenirim. Bu yüzden de yazdıklarımın yüzde doksanı doğru çıkar. Bunu sadece AK Parti bazında değil ANAP, DYP, CHP ve MHP çizgisinde de takip ettim, etmeye de devam ediyorum. AK Parti ilk kurulduğu günden itibaren partide görev almış olan Fuat Köktaş ilk zamanlarda normal il yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaktaydı ancak daha sonraları Başkanlık Divanına girdi. Mustafa Demir’in milletvekili olmasından sonra da İl Başkanı oldu. Gerek İl Başkanı olmadan önce gerekse İl Başkanı olduktan sonra Hakan Karaduman’ı AK Parti’de sürekli yanında tuttu, zira Köktaşların tamamı kayınpederim dâhil olmak üzere kamyonlarını Karaduman’lara tamir ettirirlerdi. Oradan o aileyle aralarında bir yakınlık olmuştu. Bende siyasete girdikten sonra bu aileyi tanıdım ve ahbaplığım oldu. Hakan Karaduman’ın babasıyla bir dönem Canik meclisinde beraber olduk. Osman Genç, onu da beni de yese doymuyordu ama her nasıl olduysa benden sonra aynı Mustafa Karaduman’ı? iki dönem daha meclis üyesi yaptı hala daha da meclis üyeliğine devam ediyor.

        Hakan Karaduman’ı İl Gençlik Kolları Başkanı yapan da Fuat Köktaş olmuştur. Daha sonraki süreçte de onu sürekli koruyup kollamıştı. Muharrem Göksel İl Başkanı olduğunda Hakan Karaduman da adaydı. O zaman Muharrem’in daha yaşlı ve olgun olması nedeniyle Fuat Köktaş onu desteklemişti. Muharrem Göksel’in yaptığı yanlıştan sonra onu o görevden alan Kayınçom yerine Hakan Karaduman’ın gelmesi için öyle bir enerji harcadı ki anlatamam. Hakan Karaduman İl Başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra aradan henüz bir ay dahi geçmeden Fuat Köktaş’a öyle bir kazık attı ki anlatamam. İlçe Başkanlıklarında Fuat Köktaş’ın ve mevcut İlçe Belediye Başkanlarının (Ladik ilçesi hariç) istemediği kişileri ilçe başkanı yaptı. Ladik Belediye Başkanı zaten bir daha aday olmayacakmış ki olsa da bana göre kazanması mümkün değil.

    Hakan Karaduman’ın Fuat Köktaş’a yaptığı bu yanlıştan kim kaybeder derseniz; kısa vadede Fuat Köktaş kaybetmiş gibi gözükse de inanın uzun vadede Hakan Karaduman kendisine öyle büyük bir kötülük yaptı ki Samsun bir araya gelseydi ona öyle büyük bir kötülüğü yapamazdı.  Kayınçomu bu şehirde en iyi tanıyanlardan birisiyim. Kötü tarafları vardır bağırır, çağırır, kırar döker ama asla ve kata adamını satmaz. Ben 2007 yılından 2017 yılına dek yani On sene kendisiyle konuşmadım. Belki elli kez beni mahkemeye vermiştir ama inanın hiç önemsemedim çünkü ben de onun üzerine gitmiştim o da mahkemeye vermişti. Ama merhum babam öldüğünde yanımda olan tek vekil oydu. Yıllarca evimde yatıp kalkan, eşimin hizmet ettiği bazı yakın siyasetçi arkadaşlarım dahi yanımda olmadılar. Ama o, o gün şehit cenazesini bırakıp benim yanımda oldu. Kayınçom bunu sadece bana yapmıyor, tüm arkadaşlarına, dostlarına böyle davranıyor. Kayınçomun en önemli özelliklerinden birisi de siyasette küsmez, ona yanlış yapanlarla da konuşur ama zamanı geldiğinde öyle gereğini yapar ki aklınız şaşar. Onun en zayıf olduğu dönemlerde başardıklarını, en güçlü olanlar başaramadı bunu da söylemek isterim. Bana göre Hakan Karaduman hayatının hatasını yaptı. O şimdi çok iyi bir şey yaptım, bu geminin kaptanı olduğumu ispatladım diye düşünebilir ama çok yanılıyor. Valla ben onu büyümüş zannediyordum ama maalesef hala daha büyümemiş. Gençlik Kollarından tanıdığım Hakan Karaduman’ı aşamamış. Doğrusu onun adına üzüldüm ve keşke böyle büyük bir hata yapmasaydı ama oldu bir kere. Son olarak bizim oraların meşhur bir sözünü söyleyeyim; “ Ben bağa ettum.” Yani Hakan da kendi kendine etti. Yapacak bir şey yok. Kalın sağlıcakla.