KENDİSİNİ UYANIK SANAN...
KENDİSİNİ UYANIK SANAN AHMAKLAR
Bir arkadaşım derdi ki gerçek manada ahmak kimdir bilir misiniz, kendisinden başkalarını ahmak gören gerçek ahmaktır. Günümüzde bu tarife uyan insanları saymaya kalksak sanırım günlerce saymamız gerekecek. Hayatımızın her alanında bu tür insanlar vardır ve kıyamet sabahına kadar da devam edecektir. Bu insanların bilmediği tek şey nedir bilir misiniz karşılarındaki insanların kendilerini çok iyi tanımış olmasına rağmen onlara fırsat tanımak adına zaman zaman sessiz kalmalarıdır.
Bugünkü yazımda sizlere bu türden olan iki siyasetçiyi tanıtmaya çalışacağım. Birincisi henüz genç yaşta parti disiplini, çile, adap, usul öğrenmeden siyasette birçok kişinin erişemeyeceği makamlara erişmenin verdiği şımarıklıkla insanlara sürekli numara çekmeye çalışan deyim yerinde ise fırlamanın birisi. Bu adamla ilgili geçmişte bir hayli yazılar yazmış olmama rağmen, siyasi arenada herhangi bir göreve gelmeleri halinde bu fırlamadan daha fazla şehre ve ülkeye zarar vereceklerini düşündüğüm kişilerle ilgilendiğimden bu zatı muhteremle uğraşmaya pek zaman bulamadığım gibi, ehveni şer olarak listelerde olması noktasında da köstek olmamaya çalıştık ama adamın karakteri bozuk olunca yapacak fazla bir şey yok.
Konumuzla benzerliği açısından bir fıkra anlatmak istiyorum. Adamın birisi çarşıdan alacağı eşyaları taşımak ve köydeki işlerinde yardımcı olmak için bir eşek almak üzere çarşıya iner, pazara vardığında bir kaç eşeğe göz attıktan sonra gözüne kestirdiği bir eşeğin sahibinin yanına gider ve eşeğin fiyatını sorar, eşeğin fiyatının bütçesine uygun olduğunu öğrendikten sonra sahibine kötü alışkanlıkları olup, olmadığını sorunca sahibi eşeğinin hiçbir kötü alışkanlığının olmadığını sadece biraz ibne olduğunu söyler. Eşeği satın almak isteyen adam eşeğin ibneliğinden bana ne deyip eşeği satın alır. Aradan belli bir zaman geçer ve evin ihtiyacı olan malzemeleri almak üzere eşeği ile şehre inen adam yağ, un, tahıl gibi erzakını aldıktan sonra köye doğru ilerlemeye başlar, yol güzergahında bulunan dereden geçerken tam suyun ortasında eşek çökünce tüm malzemeler ıslanır ve kullanılamaz hale gelir. Malzemesiz bir halde köye dönen adam derhal eşeğin sahibini bulur ve adama kardeşim sen eşeğinin suyun ortasında oturma huyunun olduğunu neden söylemedin diye adama çıkışır. Eşeği satın aldığı adam gayet rahat bir biçimde hayır kardeşim benim eşeğimin öyle bir huyu yok ayrıca ben sana eşeğin kusurunu da söyledim deyince adamcağız ağzı açık bir şekilde, Nasıl yani? diye sorar. Eşeği satan adam kardeşim ben sana eşeğin biraz ibne olduğunu söylemedim mi, ibnenin ne zaman, nerede ne yapacağı belli olur mu? deyip adamcağızı yolcu eder.
Bugün size bahsedeceğim iki siyasetçi de bu fıkraya uymakta, birisi kendisini uyanık, başkalarını keriz sanıp, insanların dostluğa verdikleri önemi sonuna kadar kullanıp, işi bittiğinde gerçek karakterini ortaya çıkaracak kadar şahsiyetsiz bir fırlama, bir diğeri ise mensubu bulunduğu partiden nemalanmak adına en zor zamanda cebini doldurabilmek için her türlü tezgahı mubah gören şereften mahrum bir yaratık, yaratık diyorum zira bırakın insanı bunlara hayvan dahi demek hayvanlara hakarettir, zira bizim Alaş o kadar şahsiyetli, o kadar karakterli bir köpek ki sahibine asla ihanet etmez, dosttur, sevecendir, koruyucudur. Şimdi Alaş eğitimde, eğitildikten sonra eminim bu saydığım adamlardan daha terbiyeli, daha az kötü alışkanlıkları olan bir hayvan olacaktır.
İnsanlar belli dönemlerde belli makamlarda olabilirler, bu onların gerçek kişiliğini belli dönemlerde saklamalarına neden olabilir ancak, gerçek kimlikleri ortaya çıktığında isterse ülkenin en üst makamlarında yönetici olsunlar yanlarında tek bir kişiyi dahi dost bulamazlar, bırakın insanları Allah'ın lanetlediği kulları arasında yer alırlar ve hem bu dünyada hem de öbür dünyada bedbaht kullardan olurlar.
Yüce Rabbim'den temennim bu insanların topluma zarar vermelerine fırsat vermemesi ve toplum tarafından gerçek yüzlerinin bir an önce ortaya çıkmasıdır. Bu ülkede ve bu şehirde yıllarca siyaset arenasında ve bürokraside en üst düzeyde görev yapıp da şu anda şehre gelemeyen nice insan var. Plan bütçe komisyon başkanlığı döneminde şehrin ve ülkenin en popüler politikacısı olanlar nerede? Daha düne kadar MHP'de Genel Başkan yardımcısı olanlar bugün sokağa çıkamıyorlar. Bütün partilerde bu tür adamlar var da şehrimizde siyaset yapanlarda yok mu? Bekleyip göreceğiz. Zaman en güzel ilaç. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.