MAHREMİYET VE GİYİM-KUŞAM

İslam dini, insan hayatının her alanında olduğu gibi mahremiyet ve giyim kuşam konusunda da belirli prensipler getirmiştir. Mahremiyet, bir Müslüman'ın kişisel alanını koruması ve başkalarının özel alanına saygı göstermesi anlamına gelir. Günümüzde ise teknolojinin gelişmesi, küreselleşme ve modanın etkisiyle giyim kuşamda büyük dönüşümler yaşanmaktadır. Bu durum, Müslüman bireylerin mahremiyet ve tesettür anlayışlarının değişmesine neden olmaktadır.

Kur'an "Mahremiyet"in İslami temellerini bildirmiştir. Nur Suresi 30-31. ayetlerde Yüce Allah; "Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar... Mümin kadınlara da söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve ziynetlerini açmasınlar..." buyurmuştur. Bu ayetler, hem erkeklerin hem de kadınların mahremiyetini koruması ve iffetli bir yaşam sürmesi gerektiğini belirtmektedir. Hz. Peygamber (sav) de bu konuda şöyle buyurmuştur; "Her dinin bir ahlakı vardır, İslam'ın ahlakı ise hayâdır." (İbn Mâce, Zühd, 17) Hayâ, utanma duygusu ve mahremiyetin korunması anlamına gelir.

İslâmın giyim kuşamla ilgi bir disiplini ve prensibi vardır. Tesettürün erkekler için temel esasları; göbek ile diz kapağı arasını örtmek, vücut hatlarını belli etmeyen, sade kıyafetler giymektir. Kadınlar için; elleri ve yüzü dışında tüm bedenini örtmek, vücut hatlarını belli etmeyen, dikkat çekmeyen kıyafetler tercih etmektir. Kıyafetlerin içini göstermemesi, dar olmaması, vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde olması, karşı cinsin kıyafetlerine benzememesi, erkeklerin kadınlara, kadınların da erkeklere benzeyen kıyafetleri giymemesi; giyim kuşamda İslamın temel prensipleridir.

Günümüzde "Giyim Kuşam Dönüşümü" yaşanmaktadır. "Moda ve Kültürel Etkileşim" bu dönüşümün en belirleyenidir. Müslümanın her eylemini Kuran belirlemesi gerekirken, bir takım ticari hesaplar uğruna Müslümanlar da bu akımın kurbanı olmaktadır. Farklı kültürlerin bir araya gelmesiyle moda anlayışında çeşitlilik artmıştır. "Medya ve Reklamlar" moda etkisini hızlaca yaymakta, bu süreç özellikle gençler üzerinde çok etkili olmaktadır. Teknolojik etkiler de bu sürecin dönüşümüne hız katmaktadır. Kişisel mahremiyetin sınırları sosyal medya platformlarında yeniden tanımlanmaktadır. Sosyal medyada fotoğraf ve videoların paylaşılması, mahremiyetin korunmasını zorlaştırmaktadır. Tesettür modası, modern tasarımlarla yeniden yorumlanmaktadır. Kendi değerlerini dikkate almayan Müslümanlar, dünya belirleyenlerinin moda diye sundukları, etik değerlere de uymayan giyim tercihleri yapmakta, gittikçe de bu farklı tercihler yaygınlık kazanmaktadır.

Mahremiyet konusunda Müslümanların uyarılması, kendi öz değerlerine uygun şekillenmelerinin sağlanması gerekir. Neredeyse tamamı Müslüman olan toplumumuza mahremiyet ve tesettür konularında doğru bilgilendirmeler yapmak gerekir. Çocuklara küçük yaşlarından itibaren mahremiyet bilincini aşılamak lâzım gelir. İçinde bulunulan toplumla uyumlu bir yaşam sürerken inanç değerlerinden de şaşmamak temel prensip olmalıdır. Ayrıca, süreç içerisinde İslami değerlere uygun moda ve yaşam tarzları geliştirilmelidir. Sosyal medya paylaşımlarında kişisel ve aile mahremiyetini korumak kesin sınır olmalı, İslami değerleri yansıtan ve teşvik eden içerikler paylaşılmalıdır.

Mahremiyet, İslam dininde önemli bir yere sahip olup, kişinin hem Allah'a karşı sorumluluğunu hem de toplumsal ilişkilerini düzenler. Günümüzde yaşanan giyim kuşam dönüşümü, Müslüman bireyler için bazı zorluklar ve fırsatlar sunmaktadır. Bu süreçte önemli olan; İslami prensiplerden taviz vermemek, mahremiyet ve tesettür konusundaki esasları korumaktır. Güncel gelişmeleri takip ederken dini bilgiyi esas edinmek gerekir. Söz konusu zorlukları aşmak için etik değerlere ve inanç esaslarına uygun, olumlu çözümler üretilmelidir. Bu şekilde, Müslümanlar hem inançlarını yaşayabilir hem de modern dünyada aktif ve etkili bir şekilde kendilerini ifade edebilirler.

Müslüman toplumun en belirgin sosyolojik özelliği; mahremiyet, giyim ve kuşam şeklidir. Bu konuda İslâmi duyarlılıklar oluşturulmalı, Müslümanlar Peygemberi tarzı esas almalıdır. Düğün, sünnet ve buna benzer ortak alan programlarında mahremiyet konusuna çok dikkat edilmeli, kıyafetler de setrul-avret sınırları dikkate alınarak seçilmelidir. Müslümanın kıyafet şekli konusunda farklı tavrı olabilir ama vücudun örtülmesiyle ve karşı cinsle olan iletişim sınırları hususunda İslami hassasiyetlere mutlaka uyulmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR