Konuşmaya sıra geldiğinde herkes Samsunlu olmaktan gurur duyuyor ama sıra icraata gelince kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Bu şehir kadar konuşup icraat yapmayan insanlar görmedim. Bu şehrin ekmeğini yiyip suyunu içen herkes bu şehre her türlü desteği vermek zorundadır. Aksi halde şehirler arası sıralaması 36’ya da düşer, 46’ya da düşer. Eskiden Samsun Karadeniz bölgesinin amiral gemisiydi. Ta Artvin’den un, şeker, pirinç gibi bakliyat malzemeleri almak için esnaf gelir Buğdaypazarı’ndan alması gereken malzemeleri alır, kamyonunu tutar, yoluna koyulurdu. Buğdaypazarı esnafı da sebeplenir, kamyoncusu da sebeplenir, hamalı da sebeplenir, lokantacısı da sebeplenir, otelcisi de sebeplenirdi. Ne zamanki Liman kısmından şehre giren yol kapandı, önce Necip Bey Caddesi köreldi ardından Ticaret Borsası Buğdaypazarı’ndan taşınınca da Karadeniz sahil boyunca yapılan ticaret bitti. Eskiden Necip Bey Caddesi şehrin değerli caddesiydi, şimdi ikinci sınıf cadde haline geldi, buna sebep olanlar maalesef şehri yöneten siyasetçilerdir.

Konuşmaya sıra geldiğinde her fırsatta Samsunluluk’tan bahseden insanlar sıra icraata gelince bırakın ellerini taşın altına koymayı, piyasada gözükmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu şehrin ulusal değeri olan en önemli firmalarından birisi Köytür firmasıdır, bu firma dört yıl önce iflas erteleme istedi. Mahkeme de mal varlığına bakarak onay verip denetim kayyumu atadı. Aradan geçen dört yıllık süreçte üretici elinden gelen desteği verdi. Köytür de ayakta kalmak için elinden geleni yaptı ama son 5-6 aydan beri tavuk etine zam yapamayan kesimhaneler zarar edince bırakın Köytür’ü, Malatya’da bulunan iki tane entegre tesis iflas etti ve onlar da iflas erteleme talep ettiler. Allah var Köytür dört yıl önce iflas erteleme isteyince kümeslerde hayvanları yemsiz bırakmadı. Elinden gelen desteği verip ayakta durma mücadelesi verdi. Malatya’daki entegre tesisleri bir 1 milyon civcivi kümeslerde bırakarak iflas erteleme istediler.

Malatya’nın siyasetçileri olaya anında müdahale edip mağdur olan kümesçileri de entegre tesislerini de rahatlatacak bir formül buldular. Nedir o formül derseniz Tarım Bakanlığı 50 milyon lira entegre tesislerine kredi açtı. Et ve Süt Kurumunu da tavuk etinin satılması konusunda garantör yaptı olayı çözdü. Şimdi aynı formül Samsun için de uygulanma zamanı geldi de geçiyor. Bu şehirde 100 milyon Dolarlık üreticinin sahip olduğu kümes var. Yüz milyon dolarlık da entegrenin emtiası var. Toplamda 200 milyon dolarlık yatırım var, bu yatırım küçük bir yatırım değil. Kümeslerin yapılması noktasında Tarım Bakanlığı’nın ve özellikle de TKDK il Koordinatörü olan Dr. Bülent Turan Beyin çok büyük emekleri var. Bu emekleri boşa çıkarmak bu şehre ve bu ülkeye yapılacak en büyük ihanettir. Bunca kümesçi arkadaş var, tamamına yakını bankalara olan borçları nedeniyle kümesler bankalar tarafından takibe alınmış durumdalar. Bu insanların tamamına yakını varını yoğunu bu işe yatırmış oradan gelecek üç beş kuruşla geçinmeye ve bankalardaki borçlarını ödemeye uğraşan insanlar. Allah’a hamd-ü senalar olsun ki biz bir kuruş kredi kullanmadığımızdan öyle bir derdimiz yok ama emin olun bu insanların tamamına yakını bunalımda. Borçları yüzünden intihar edenleri duyarsanız şaşırmayın. Zaten geçtiğimiz hafta başka bir İlde bu nedenle kendisini asan bir kümesçiyi basın yazmıştı.

Köytür tesislerinde 900 kişi, kümeslerde de 300 civarında insan çalışmakta, toplamda 1200 kişinin istihdam edildiği bu sektörün batması halinde ortalama 5 bin kişi mutfağında ekmek bulamayacak duruma gelecek. Malatya’da uygulanan formülün aynısı burada da uygulanması mümkün. Oraya sağlanan kredi desteğinin aynısı Samsun’a sağlanması halinde bu insanlar rahat bir nefes alırlar. Et ve Süt Kurumunun Genel Müdürü Osman Bey otuz yıllık arkadaşım kendisiyle geçenlerde uzun uzadıya konuştum. İşi çözmesi gerekenlerin siyasetçiler olduğunu söyledi, bende aynısını düşünmekteyim. Şehrimizde siyaset yapan Genel Başkan yardımcısından Milletvekiline, Belediye Başkanına, İl Başkanına varıncaya dek herkesin bu konuda destek olma zarureti olduğunu düşünüyorum. Aksi halde Köytür kapanacaktır, bu net. Peki, Köytür’ün kapanmasından kimin ne faydası var, çalışan insanların mı, üreticilerin mi, yoksa Samsun halkının mı yararı olacak? Elbette hiçbirinin yararına olmayacağı gibi tamamının zararı olacak. O halde siyasetçilerimiz biraz destek olup Köytür’ü ayağa kaldırırlarsa bunca insan işsiz, aşsız kalmaz. Bu şehir de ulusal bir markasını kaybetmez. Biz bu şehre bir çivi dahi çakan kim olursa olsun ona şapka çıkarır, alnından öperiz. İsterse en aşırı düşmanımız olsun tavrımız bu olur. Bu nedenledir ki çok zor durumda olan tavuk üreticisi kardeşlerimizi ve Köytür çalışanlarını rahatlatmak adına Malatya’da yapılan uygulamanın aynısının Samsun’a da yapılmasını talep ederek sözlerime son veriyorum. Allah’a emanet olunuz.