MEKTEP OLARAK CAMİLER

1-7 ekim tarihleri arası "Camiler ve Din Görevlileri" Haftası. Müslümanların ortak mekanları olan camiler ve camilerde görev yapan din görevlileri hakkında bir takım etkinlik ve faaliyetler yapılacak bu hafta içinde. Camilerin öneminden, din görevlilerinin hizmetlerinden bahsedilecek bu etkinlik ve faaliyetlerde. 

Hem camiler, hem de din görevlileri müslüman toplum için ortak değerlerdir. Camiler, Beytullahın şubeleri, cami görevlileri de Peygamberimizin ilimde ve hizmette varisleridir. Her iki değerin de muhatap kitlesi aynıdır. Özelde tüm müslümanlar, genel insanların tamamıdır.  

İlk emri "oku" olan İslâm dininin müntesipleri açısından camiler; aynı zamanda müslüman toplumun mektepleridir. İslâm tarihindeki ilk mektep öğrencileri olan, bugün övgüyle bahsedilen, kıyamete kadar da örnek gösterilecek ilim talebeleri "Ashab-ı Suffe" nin mektebi; Peygamber Mescidi adını taşıyan "Mescid-i Nebevi" olmuştur. 

Bugün de, yaygın eğitimin önemli merkezlerinden birisi, hatta başta geleni camilerdir. Mektep görevi gören camilerin, bu fonksiyonlarının öne çıkarıldığı bölge, mahalle ve camilerde; cami cemaatinin iman, amel ve ahlâk bakımından farkı her yerde göze çarpmaktadır. 

Camilerin ahırlara dönüştürüldüğü tarihi süreçte bile, mütedeyyin/muhafazakâr insanları ayakta tutan; camilere dönüştürdükleri evleri olmuştur. İçerisinde namaz kılınan, sohbet edilen, hasbihal yapılan ve herkese açık olan her mekân mescittir. Ceddimiz bu anlamda sınavı başarıyla  vermiş, evlerini mescide, mescitleri de mekteplere dönüştürmüşlerdir. 

Kulağına okunan ezanla hayata başlayan insan/müslüman için eğitim, anne ve babasının birbirlerini seçmesiyle başlamaktadır. Bu seçimde tercih özelliklerinin belirleyici olması; gençlerin aldığı İslâmi eğitime bağlıdır. Bu eğitim de; büyük oranda, mektep görevi gören camilerde yapılmaktadır. 

Doğuşunda kulağa okunan ezanın namazı olarak tarif  edilen, cenaze namazının eğitimi de yine camilerde verilen yaygın eğitim metoduyla öğretilmektedir.   En basit hâliyle bile camiler; doğuştan ölüme kadar Müslümanlar/insanlar için önemli fonksiyonlara sahip mekteplerdir.

Günümüzde camiler; neredeyse sadece namaz kılma mekanları olarak kullanılmaktadır. Bu alışkanlık, dinamik bir yapıya sahip olması gereken camileri statik hâle dönüştürmüştür. Son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı bu konunun üzerinde önemle ve özenle durmuş, camileri Peygamberi Sünnete uygun olarak mekten hâline dönüştürmek için bir çok plan, program ve çalışma içerisine girmiştir. 

Bu sene camiler haftası münasebetiyle belirlenen "Kitap ve Cami" başlıklı tema, Diyanet İşleri Başkanlığının camileri mektebe dönüştürmedeki çalışmalarına örnektir. Ayrıca, bir süredir devam eden cami dersleri, camilerin belirli saatlerde hizmete açık tutulması gibi uygulamalar da, camilerin mektep olarak hizmet vermesine yönelik önemli girişimlerdir. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ  hocamızın, camiler haftası nedeniyle yaptığı ve basına yansıyan konuşmasında, camilerin yirmidört saat hizmete açık olacağını ifade etmesi, camilerin tam fonksiyonlu olarak mektebe dönüşeceğine işarettir. 

Hayatla ilgili bilgilerin ilk defa öğrenilme mekanları durumunda olan camilerin, asli fonksiyonlarına dönüştürülerek mektepleşmesi; hem en doğru karar, hem doğru bir uygulama, hem de temel bir ihtiyaçtır.  Camilerin, her kademedeki insan için mektep hâline dönüşmesi durumunda, farklı cemaat yapılarının oluşma ve yaşama şansı kalmayacaktır. İnsanlar/Müslümanlar dini hassasiyet nedeniyle, istismarcıların ve hainlerin peşinden koşup, kucağına düşmeyecektir. 15 Temmuz ve benzeri ihanet, darbe ve işgal girişimleri olamayacaktır. 

Camilerin mektepleşmesi mutlaka sağlanmalı, toplum da camileri sadece namaz kılınan ibadethane  olarak görmemelidir. Cemaatle namaz kılmanın yüksek derecelere sahip olma gerekçesinin, camileri mektep olarak kullanmaktan geçtiği bilinmelidir. 

Camiler; eğitimin, kültürün, sosyal hayatın, toplumsal ufkun ve bireysel vizyonun oluşmasında ilk basamak mekanlardır. Camiler mektep, minareler süngü, kubbeler miğfer, cemaat de askerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR