Her ne hikmetse ülkemizde kimse işini gereği gibi yapmıyor, tam aksine işine geldiği gibi yapıyor. Bu konuda en bariz örnek meslek odalarıdır, bu odaların büyük bir kısmı siyasi basın açıklamalarından tutun da bu minvalde olabilecek ne varsa her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Oysaki meslek odalarının görevleri yasayla belirlenmiş olup Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından da onaylanıp resmi gazetede yayınlanmıştır. Önce meslek odalarının görevleri nelerdir ona bir baktıktan sonra asıl konumuza geçmek istiyorum. Kısaca özetlemek gerekirse a) Meslek ahlakını, disiplini ve dayanışmayı korumak ve geliştirmek. B) Ticaret ve sanayiyi ilgilendiren bilgi ve haberleri ilgililere ulaştırmak, ilgili kanunlar çerçevesinde resmi makamlarca istenecek bilgileri vermek ve özellikle üyelerin mesleklerini icrada ihtiyaç duyabilecekleri her çeşit bilgiyi kendilerine vermek. C) Ticaret ve sanayiye ait her türlü incelemeleri yapmak, bölge içindeki iktisadi, ticari ve sanayi endeks ve istatistikleri tutmak... Bu maddelere uzayıp gidiyor. Bu maddelerin tamamı meslek odalarının üyelerinin yararı bağlamında olduğu bir gerçek.

Peki uygulamada meslek odaları ne yapıyor derseniz az bir kısmı işini yaparken pek çoğu özellikle siyasi duruş sergilemekten geri kalmadığı gibi bu minvalde kamuoyu yapabilmek için basına boy göstermekten geriye kalmıyor. Bunun en bariz örneği Çarşamba’daki Biyokütle Santrali olayıdır. Bu konuda görevi olanda konuşuyor olmayan da konuşuyor, herkes işine geldiği gibi konuşuyor. Mimarlar Odası Başkanı İshak Memişoğlu oda başkanları içerisinde City Mall’un kaçak olduğuyla ilgili yaptığı duruş ve açıklamaları nedeniyle en takdir ettiğim başkanlardan biridir ancak santral konusunda yaptığı açıklamaların hiç birine katılmadığım gibi bu konu City Mall gibi imar planlarına aykırı, kaçak bir yapılaşma olmadığından Mimarlar Odasının görev alanında değil. Olsa olsa Çevre Mühendisleri Odasının ilgi alanındadır. Bu nedenle bu konuda açıklama yapmasını doğru bulmuyorum.  Mimarlar Odası 1954 yılında 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Birliği Yasası ile kurulmuştur, görevleri de şunlardır; A) Mimarların ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki çalışmalarını kolaylaştırmak B) Mesleğin gelişimini sağlamak C) Mimarların birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü hâkim kılmak üzere meslek disiplinini korumak D) Meslek ve meslek çıkarlarıyla ilgili konularda resmi makamlarla iş birliği yaparak önerilerde bulunmak E) Meslekle ilgili bütün mevzuat, normlar, şartnameler incelemek, bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek.

İşte Mimarlar Odasının resmi görevleri, yani bir ilçede kurulan çevre dostu santralle ilgili kamuoyunu bilgilendirme, beyan verme gibi bir görevi yok, bu konuda Mimarlar Odası beyanat vermemeli, bu fevkalade yanlış bir durum. Yapılan imar planlarının plan uygulama mevzuatına uygun olup olmadığıyla ilgili şehir plancıları görüş bildirebilir ama bu görüş bildirmenin ötesine geçemez. Diyeceksiniz ki mahkemeye verebilir mi? Her vatandaş bu tür konuları mahkemeye taşıma hakkına sahiptir, onlar da bu haktan yararlanabilirler ama bu onların görev alanlarında değil bu da böyle bilinmeli. Bu konuda en çok sesi çıkanlardan Ayvacık Ziraat Odası Başkanının yaptığı açıklamalar da doğru değil. O santral neredee Ayvacık ilçesi nerede? O aileyi ben çok iyi tanırım, hatta kardeşi iki dönem Ayvacık Belediye Başkanlığı yaptı, orada yaptığı uygulamaları insanlar çok iyi biliyorlar. Bunların derdi tarım veya çevre değil, herkes ne olduğunu çok iyi biliyor. Bu arkadaşa bir sualim olacak; yıllardır Ziraat Odası Başkanlığından başka ne iş yapmış, şu anda gerçek işi nedir, nasıl geçinir bir açıklasın da bilelim.

Peki biz neden bu işin yanında yer aldık? Çünkü şehrimizde taş üstüne taş koyan ve en ufak bir zararı olmayan yatırımların tamamının yanındayız. Örgütlü bir biçimde bu santrale yapılan saldırıların amacı keşke dedikleri gibi olsa, bu zihniyetin amacı yapmak değil yıkmaktır. Bu konuda bize her türlü hakareti yapanları Cumhuriyet Savcılıklarına verdik, pandemi nedeniyle adliye çalışmadığından önümüzdeki günlerde işlemler devreye girecek. Öyle klavye kahramanlığı yapmak çok kolay, onlarla Türk adaleti önünde hesaplaşacağız. Bakalım mahkemede de aynı kahramanlığı yapabilecekler mi…

Bu ülkede yatırım yapmak zordur, hele hele bu şehirde yatırım yapmak çok daha zordur. İstemezük zihniyetinde olanlarla asla işimiz olmaz. Bu zihniyet şimdi de Kavak’ta altın arama çalışması başlatan şirketle ilgili tezvirata başladı, onlara göre bu ülkede altın madeni işlenmeyecek, enerjiye yatırım yapılmayacak, yol yapılmayacak. O şirket yetkilileri geldi bana asla ve kata siyanür kullanmıyoruz dediler, bu konuyla ilgili de bir çalışma yapıp sizlerle paylaşacağım. Sözlerime son verirken amaçları şehre katkı değil, ceplerine katkı sağlamak olan herkesin aklını başına almasını aksi halde bu fakirin burada olduğunu tekrarlıyorum. Kalın sağlıcakla.