MHP MİLETVEKİLLERİNİ TANIYAN VAR MI?
Yaklaşık üç aydır yoğun bir biçimde seçim çalışmaları devam etmekte, her partinin milletvekili adayları şu veya bu şekilde vatandaşın karşısına çıkmakla kalmadılar, yazılı ve görsel basında sürekli çalışmaları ile ilgili halkı bilgilendirdiler. CHP’nin ilk iki adayı yakından tanıdık simalar olduklarından onlarla ilgili hem kamuoyu hem de bizler yeterince bilgi sahibiydik. Ancak MHP’den seçilen iki arkadaşı tanıyan varsa beri gelsin… 
Bu arkadaşlarımızın bırakın simalarını görmek, inanın isimlerini dahi bilmiyoruz. Topluma hizmet için yola çıkan insanlar en azından basını gidip ziyaret eder “Ben adayım; geçmişim mazim şundan ibarettir” der; ama bu arkadaşlarımız sağolsunlar Hoca Nasreddin’in işi gibi kimsenin huzuruna çıkmadılar. Hoca Nasreddin’in işi deyince merak edenleriniz olabilir, Hoca Nasreddin oğlunu evlendirince, gelini huzuruna varıp “Hocam ben kime mahremim, kime namahremim, kime gözükeyim kime gözükmeyeyim” diye sorunca, Hoca, “ Kızım bana gözükme de kime gözükürsen gözük”  demiş. Bu arkadaşlarımız da sağolsunlar kimseye gözükmeden MHP konjonktürel oylarından istifade ederek seçildiler. Normalde MHP iki aday alamazdı, ancak AK Parti’ye kızan seçmen, alternatif olarak MHP’ye gitmekten başka çare bulamadığı için bu arkadaşlarımız seçildi; yoksa çalıştıklarından veya kerametin kendilerinden olduğundan seçilmediklerini unutmasınlar.
Seçilen arkadaşlardan ilk sırada olan arkadaşımız ekonomist imiş, Bahçeli’nin de ekonomi danışmanıymış. Bir de Havzalı imiş, Hakkında bildiklerimin hepsi bu. İyi güzel de bu arkadaşımızın geçmişte siyasi çalışmaları olmuş mu, bürokraside ne gibi çalışmaları ve başarıları olmuş, şayet olmamış ise neden aday yapılmış, yok olmuş ise neler yapmış MHP’li olmanın dışında ne gibi meziyetleri varmış, çok merak ediyorum. Zira MHP den büyükşehir adayı olan Ferhat Günaydın’ı bu şehirde yaşayan insanların tamamına yakını tanır. Devlet Hastanesi’nde yıllarca Doktorluk, Başhekimlik yaptıktan sonra özel sektöre geçti. Özel sektörde de bir hayli başarılı çalışmaları oldu. Nihayetinde geçtiğimiz yerel seçimlerde MHP’den Büyükşehir adayı oldu. Ferhat Günaydın tek başına Büyükşehir seçimlerinde iki buçuk vekilliğe bedel bir oy almış olmasına rağmen milletvekilliğinde sıraya konulmamış olması çok enteresan bir durumdu. Ama her neyse olan oldu diyelim. Ancak seçilen iki arkadaşın aldığı oy Ferhat Hoca’nın aldığı oya ulaşamadığı açıkça ortada, bu arkadaşlar da Cemalettin Şimşek gibi bir dönemlik vekillik yapmaya niyetleri var ise söyleyecek sözüm yok Bir dönemden fazla seçilmeye niyetimiz var diyor iseler, o zaman bugüne kadar yaptıklarından vazgeçip, toplumun içerisine girecekler. Hele hele ilk sıradan seçilen arkadaş, mevcut İl Başkanı’na karşı aday olup kaybeden şahısla dolaşmaya devam ederse, vay geldi hâline, haberi ola…
Gelelim ikinci sıradan seçilen arkadaşa. Bu arkadaşımızın emekli hâkim olduğunu, Bafralı olduğunu, bir de Ankara’da bulunan ve hiç bir işe yaramayan Samsun Platformu denen platforma üye olduğunu öğrendim. Sırası gelmişken, şu Samsun Platformu’yla ilgili de iki kelâm etmek istiyorum. Bu platformu ben hiç bilmezdim, akşamları internette dolaşırken birilerinin bu platforma üye olduklarını öğrenince, merak edip araştırdım. Zira Samsun’la ilgili her şeyi araştırmak, soruşturmak en tabii hakkımız,yaptığım araştırmalar sonucunda öğrendiğim nedir derseniz, izin verin anlatayım… Merhum Özal döneminde basın camiasına girip Özal’la tanıştıktan sonra ekonomik kazanımlar edinen Samsunlu uyanık bir vatandaş bir dergi çıkarmaya başlıyor, çıkardığı derginin her sayısında veya iki sayısından birinde bir siyasetçiyi kapak yapıp dergiyi baştan sona o siyasetçiye ayırıyor. Siyasetçi şayet Bakan ise başında bulunduğu kurumun tüm birimlerine o dergiden bir tane göndermek suretiyle kendi reklamını yaparken, dergi sahibi de yüklüce sayıdaki dergiyi o siyasetçiye satarak dünyalığını yapıyor. Olay bu minvalde devam ederken, dergici arkadaş çevresini çoğaltmayı da ihmal etmiyor. Çoğalttığı çevreyi de üst düzey bürokrat, siyasetçi, devlet adamı ve yargı mensuplarından seçiyor. Bu arkadaşın en çok dikkat ettiği şey, arkadaşlık yaptığı kişinin kariyeri olduğundan bu kariyer sahiplerini belli aralıklarla bürosunda toplayıp onlara yemek ikram ettikten sonra bir de mini müzik ziyafeti çekerek geceyi sonlandırıyor. Haa unuttum bir de yandan çarklı bir cemiyet kurmuş, onun da Başkanı olmuş ve bu sayede de kendisine “Sayın Genel Başkanım” dedirtmeyi becermiş. Sizin anlayacağınız topluma hizmetle uzaktan yakından ilgisi olmayan, lordlar kamarasının benzeri bir kuruluş olan bu Samsun Platformu’nun bir üyesi de MHP’den vekil seçilmiiiş, nasıl ama, yemede yanında yat di mi? 
Peki, bunun vebali seçmende mi derseniz, elbette ki hayır! Bunun vebali Üniversiteyi kötü yöneten Rektör’den tutun da Büyükşehir Belediye Başkanı’na, eski partilileri dışlayan il teşkilatından tutun da vatandaşlara illallah dedirten bürokratlara varıncaya dek herkesin suçu olduğunu unutmayalım.
 Kalın sağlıcakla