Neden ısrarla siyasette bazı şeylerin düzelmesini istiyorum

Dikkat ederseniz bir yandan siyasette olup, biten bazı gelişmeleri taze ve güncel bir biçimde sizlerle paylaşırken, diğer yandan yapılan yanlışları, bu yanlışları yapanların kimler olduğunu, temiz toplum arayışında bu tür insanların siyasi arenanın dışında tutulması gerektiğini ısrarla yazmaya devam ediyorum.
Peki, bu yaptıklarımı sizce neden yapıyorum? Acaba birileri, düşmanım da ondan mı yapıyorum? Yoksa siyasetin içerisinde olup da, yanlış yapanların siyasi arenadan çekilmesi için mi yapıyorum. Veya şehirde olup biten bir takım önemli olayların ve projelerin, şehir insanının yararına olabilmesi için düzgün insanların iş başına gelmesi için mi, yapıyorum.
İsterseniz bu dediklerimi biraz müşahhas hale getirip, ne demek istediğimi daha açık bir biçimde anlamanıza yardımcı olayım.
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde başlayan yenilikçi hareketlerden birisi de, Tanzimat fermanı ile başlayan sivil anayasa çalışmaları ve uygulamalarıdır. Bu doğrultuda yazılan "Mecelle" adlı kitap bir anlamda sivil anayasa olarak da kabul edilebilir. Mecelle'de "Defi mefasit celbi menafiden evladır" der. Yani, "Toplumsal olaylarda kötülükleri ortadan kaldırmak, iyilikleri elde etmekten önceliklidir" demektir. Benim yapmak istediğim de budur. Öncelikli olarak bu tür insanlar; siyasetin, bürokrasinin dışında kalmalı ki, toplum kötülüklerden arınsın, ardından, iyilikler kendiliğinden gelir.
Son zamanlarda şehrimizde en çok konuşulan konuların başında Hafif Raylı Sistem'in güzergâhı gelmektedir. Bu konuda herkes bir şeyler söylerken, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Genel Sekreteri adeta insanlarla dalga geçercesine, "Biz işimizi yapıyoruz" deyip, geçiştiriyorlar. Daha önce yapıp vazgeçtikleri bir sürü proje gibi, bunu da zamanı gelince düzelteceklerinden şüphem yok. Mimarlar Odası, mahkemeye vermiş, mahkeme, Emniyet Müdürlüğü'nden, Bayındırlık Müdürlüğü'nden, İl Özel İdaresi'nden konuyla ilgili rapor istemiş. Rapor veren kurumların tamamı, güzergâhın yanlış olduğunu, Kapalı Spor Salonu, AKM, Büyük Otel ve Valilik önünden geçen güzergâhın Fuar caddesine alınması gerektiğini bildirmişler. Mahkemenin vereceği kararı ise, herkes merakla bekliyor.
Konu ile ilgili görüşlerini bu doğrultuda beyan eden tüm teknik adamlar, siyasetçiler, bürokratlar haksız! Ve işi bilmiyorlar. Bu şehirde, teknikten anlayan sadece ve sadece iki kişi var. Birisi; Makine Mühendisi olan ve ömründe, makine ile ilgili en ufak bir icraatı olmayan Büyükşehir Belediye Başkanı, diğeri ise, Harita Mühendisi olup, özel sektörde yurt dışı şantiyelerin şantiye şefliği yapmış, daha sonra ise Karayollarında uzun süre görev yaptıktan sonra, Belediyede Genel Sekreter olmuş olan Kenan Bey. Bu zatı muhteremler olmasa idi, bu şehir teknikten mahrum bir şehir olacaktı. Hamdolsun ki bu iki insan var da, şehrimiz her türlü yeniliği, bu insanların teknik bilgileri sayesinde yaşıyorlar. Örnek mi istiyorsunuz? İşte size Batı Park'taki Amazon Heykelleri. İşte size Sülün heykelleri. İşte size eski oto gardaki beş yıldızlı Otel. İşte size Tersane. İşte size şehrin her yerinde çok katlı oto parklar. İşte size şehrin rahatlamış trafiği. Daha ne istiyorsunuz bre gafil ve de nankör insanlar! Adamlar, Hafif Raylı Sistemi, tam şehrin göbeğinden geçiriyor. Zira teknik bunu gerektiriyor, siz buna da itiraz ediyorsunuz. Böyle nankörlük olmaz!
Peki, bu yapılan hataları düzeltme görevi kimin? Öncelikli olarak şehrin Valisi, iki satırlık bir yazı yazıp, mahkeme sonuna kadar bu işi durdurdum deyip, heba olacak onca imalatın ve masrafın önüne geçmeli. Bunu, Sayın Vali'nin yapmayacağını biliyorum. Zira risk almak, icraat yapmak başka şeydir, vitrin adamı olmak, vizyondan düşmemek başka şeydir. Gidin Tokat'a, Aydın'a, Erzincan'a, adı unutulmayan tek vali, merhum Recep Yazıcıoğlu'dur. Neden? Çünkü, o vizyon adamı değil, eylem adamı idi de ondan. Ne yazık ki, son Valiler Kararnamesi"nde Adana Valiliği bekleyen valimiz, emeline ulaşamamıştır. Ama olsun bir daha ki sefere olur, sağlık olsun ne diyelim.
Hadi Sayın Vali yapmadı veya yapamadı. Burada İl Teşkilatı var. Bu teşkilat istemesin, değil o güzergâhı yapmak, çivi dahi çakılamaz oraya! Belediye Meclisi'nde, parti grubuna bir önerge verdirip, güzergâh değişikliği istersin, diğer partiler Allah Allah deyip destek verir. Aldırırsın gündeme, yaparsın plan değişikliğini, erkekse uygulamasınlar da göreyim.
Şimdi neden siyasette düzgün insanların; belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi veya il yönetim kurulu üyesi olmaları gerektiğini anladınız mı? Verdiğim mücadelenin şahsi çıkar için mi, yoksa şehrin ve ülkenin geleceği için mi olduğunu daha iyi anladınız mı? Umarım önümüzdeki kongre sürecinde parlamenterlerimiz, konuya duyarsız kalmaz ve şehrimizi önümüzdeki üç yıl yönetecek olan insanları sağlıklı seçip, hem AK Parti'ye, hem şehrimize, hem de kendilerine zarar verecek insanları, iş başına getirmezler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR