NORMALLEŞME YOLUNDA MESLEKTAŞLARIMIZA TAVSİYELER

 NORMALLEŞME YOLUNDA MESLEKTAŞLARIMIZA TAVSİYELER

Ülke genelindeki normalleşme sürecinin şehrimizde de yansımalarını yazmıştık, yıllarca sorgusuz sualsiz darbe çığırtkanlığı, planlaması veya teşebbüsü yapanlar sorgusuz sualsiz ellerini kollarını sallayarak dolaşırlarken iktidarın dik durması sonucu hesap verdikleri gibi şehrimizde de yıllar yılı toplumun kanını emen çete, gazeteci, siyasetçi, iş adamı bozuntuları da hesap vermeye başladı. Bundan beş yıl önce bu şehirde Belediye Başkanları çetelerden dayak yiyip sessiz kalmak zorunda kalırken, gazeteciler istedikleri bürokratın işini anında bitirirken, siyasetçiler her türlü malı götürüp kimse sesini çıkarmazken bugün herkesin yaptığı ayna gibi toplumun huzurunda belgeleri ile paylaşılabiliyor.

Diyeceksiniz ki paylaşılıyor da ne oluyor. Çok şey olduğundan emin olabilirsiniz. Ancak takdir edersiniz ki ülkemizde Adalet mekanizması biraz ağır işliyor ama işliyor. Adalet mekanizmasının sağlıklı işlemesi için sadece savcıların, Hakimlerin çalışması yeterli değil. Onlar ellerindeki belgeler üzerinden işlem yapmak zorundalar. Siz dayak yiyip veya silahla vurulup, vuranı görmenize rağmen vuranı görmedim veya bana yumruk atanı bilmiyorum derseniz Hakim, savcı veya Polis ne yapsın. Bana değmeyen yılan bin yaşasın mantığı ile hareket edenler unutmasınlar ki yılanın dostu olmaz bulduğunu ısırır.

Ak Parti iktidarından memnun olanlar kadar olmayanlar da var, ancak benim şahsi kanaatim bu ülkenin on yıl öncesi ile bugünü kıyasladığımızda gerek Demokrasi, gerek inanç, gerekse ekonomik açıdan küçümsenmeyecek işler yapıldı. Bundan on yıl önce başörtüsü takanlar bırakın kamu kurumlarında çalışmayı adeta toplumdan dışlanma pozisyonunda idiler. İmam hatip Okullarının sadece orta kısmı kapatılmakla kalmamış, üniversiteye gitmeleri de engellenmişti. Milli şef döneminde dahi olmayan sıkıntılar yaşanmaktaydı, adeta ülkemizde yaşayan Müslümanlar nefes alamaz halde idiler. Peki bugün durum nedir derseniz İmam Hatip Lisesinin sadece orta kısmını okuyan bir Bakan ben İmam Hatip Lisesi mezunuyum diye beyanat veriyor. Başortülü öğrencileri Üniversitede derse almayan Hocalar cezalandırılıyor. İmam Hatip okulu mezunları polis olabiliyor. Hatta askeri okullara alınmalarının yolu açılması için çalışmalar başlatılıyor. On yılda ülke nereden nereye geldiği açıkça ortada.

Peki bu kadar güzellikler yanında olumsuzluklar yok mu derseniz elbette var. Merhum Özal dönemindeki gibi Selim Edesler, Engin Civanlar, Kamuran Çortükler gibi bugün de yapay zenginler ortaya çıkmış durumda. Ak parti ile azıcık yakınlığı olan bazı uyanıklar malı öyle götürmüşler ki sormayın gitsin. Geçenlerde bir arkadaşla birlikte sohbet ederken bu konuyu gündeme getirdi ve dedi ki en çok üzüldüğüm şey Ak Parti'nin imajını ekonomik çıkarları nedeniyle perişan eden sahtekarlardır. Bu söz çok doğru ve çok anlamlı bir sözdür. Bugün Ak Parti'yi kullanarak malı götüren o kadar çok insan tanıyorum ki anlatamam. Ancak bu Ak Partinin tüzel kişiliğinin kötü olması anlamına asla gelmez, olsa olsa bu kişilerin kişiliklerinin partiye verdiği zarar olarak yorumlanabilir.

Bu kadar teferruattan sonra asıl konumuza gelince son günlerde bazı meslektaşlarımızın kurdukları internet sitelerindeki haberleri biraz inceleme fırsatım oldu. Bir kısmı saçma sapan anketlerle birilerini koparmaya çalışıyor. Bir kısmı diğer internet sitelerinin sahipleri ile bir araya gelip bir yerlerden para koparmaya çalışıyorlarmış. Bu arkadaşlara tavsiyen önce sitelerinde adam gibi haber yapıp, oturdukları yerden habercilik yapmaktan vaz geçmeleridir. Yaptıkları işi adam gibi yapıp, haber merkezli sitecilik yapar iseler herkes onları arar aksi halde onun bunun kıçında dolanıp, kimden beş kuruş koparırız diye uğraş verirlerse emin olsunlar ki silinip giderler.

Geçenlerde ofiste ufak tefek temizlik yaptım, ne kadar dergi, gazete çöpe attım anlatamam, belki beş çuval dergi çöpe gitti, hiçbir tanesi üç, beş sayının ötesine gidememiş. Kimisi sektör dergisi yapmış, ikinci sayısı yok, kimi gazeteler birleşmiş, kimisi yeni isim almış ama hepsi hak ile yeksan olmuşlar. Hangi işi yaparsanız yapın adam gibi yapmaz iseniz ayakta durma şansınız yoktur. Ama işinizi adam gibi yaparsanız isterse Dünya karşınızda olsun sizi kimse yıkamaz. İşte biz burada bunun örneğiyiz bizi yıkmak için kimler mücadele etmedi ki. Reklam aldık, gittiler tehdit ettiler, haber yaptık gittiler menfaat sözü verdiler, neler yapmadılar ki ama emin olun ki yaptıklarının tamamı aleyhlerine döndü biz ise dimdik ayaktayız. Bugün bu şehirde aldığı kağıdı peşin para ile ve kamyon bazında alan tek gazete biziz. İnanmayanlar gitsinler İstanbuldaki İthalatçlara sorsunlar, bu iş bu kadar basit. İşte dik durmanın adam gibi iş yapmanın bedeli, varsa ötesi söyleyin arkadaşlar. Kalın sağlıcakla

 

Hızlı Linkler: Otobüs Bileti, Ulusoy Bileti, Otobüs Firmaları, Otobüs biletleri

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR