ÖZEL SAĞLIK KURUMLARININ BİLİNMEYEN YÖNLERİ

            Bu güne kadar birçok konuya el attık ve el attığımız konuların büyük bir bölümü ile ilgili gereken yasal işlemler yapıldı. Yasal işlemlerin yapılmış olması her zaman yemeyebiliyor, yapılanları toplumun da bilmesinde yarar olduğunu düşünmekteyim. Örneğin hangi özel hastane kurulurken, yurt dışında ve yurt içinde dişinden, tırnağından artırarak kenara koyduğu birikimi sırf Müslüman oldukları için teslim ettikleri insanların, bu birikimleri nasıl iç ettiğini, piyasada adamım diye dolaşıp, adının önünde çeşitli unvanlar koyduran insanların bu kuruluşları kurarken insanlardan aldıkları paraları geriye ödemeye sıra geldiğinde işletme ile ilgilerini kesip, daha sonra iç ettikleri paralarla başka işletmeleri nasıl kurduklarını, bu işletmelerde doktorluk yapan cerrahların ayda üç yüz, hatta beş yüz hastayı ameliyat etmiş gibi SGK dan para alıp, aslında bu ameliyatların onda birinin dahi yapılmadığını öğrenen SGK nın olayı savcılığa intikal ettirmesi sonucu açılan mahkemede özel hastanenin trilyonlarca lira cezaya nasıl çarptırıldığını sizlerle paylaşacağım. Bir de bu şehre üç, dört yıl önce gelip, kısa sürede hastaneler zinciri kurmayı başaran Dr. Köksal Holoğlu"ndan bahsetmek istiyorum. Sanırım 2005 veya 2006 yılında şehrimize gelmiş olan Sayın Holoğlu dönemin AK Parti il Başkanı olan Fuat Köktaş tarafından özel bir korumaya alınmış, yaptığı tüm çalışmalarla ilgili kendisine hayli destek sağlanmıştır. O dönem Samsunspor Kulübü"ne yardım toplarken, kendisi kulübe yardım etmek istemediğini, zira kulübe verilen paraların nereye gittiğinin belli olmadığını söylediğinde, kendisine o zaman belediyeye bir araba hibe et denildiğinde elli tane torpil bulup, bu parayı ödememek için hayli çaba sarf etti. Nihayet Samsunspor Kulübü"ne 50.000TL yardım ettiği bize söylendi, ama bu yardımın kulübe gidip, gitmediğini bilemiyorum. Yönetimde bulunan arkadaşlar incelerlerse olayı aydınlatırlar. Bu arkadaşımızın enteresan yönü çiftlikte açtığı sağlık kuruluşunun açılışına gittiğimde benim kayınçolarımın Ankara"da, Trabzon"da olanlarının da açılışta bulunmaları tuhafıma gitmişti. Olayı araştırdığımda kayınçolarımdan, Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş"ın kardeşleri Sultan ve Fikret Göktaş"ın da bu müesseseye ortak olduklarını öğrenince dondum kaldım. Diğer kayınçolarımdan kimlerin ortak olup, olmadığını bilemiyorum, ancak bu ikisinin olduğunu bizzat kendilerinden öğrenince kendi kendime dedim ki biz ne kadar ahmak insanmışız ki bu olup, bitenlerden haberimiz yok. Daha sonra bu arkadaşlarımız İzmit tarafında bir hastane daha açtı, oraya da dönemin il Başkanı olan Ali Akyüz ile Teşkilat Başkanı olan Adem Güney gidip, açılışa katıldılar. İzmit bölgesindeki hastanenin ortaklarının kimler olduğunu bilemiyorum, ancak arkadaşımızın hayli uyanık olduğundan şüphem yok, kim iktidarda ise onunla işini uydurup, işlerini yoluna koymasını beceriyor. Örneğin bir başka sağlık kuruluşu onun yeni yaptığı hastanenin yerinden çok daha güzel yerde hastane yapmış olmalarına rağmen, ÇED raporu alamamış, yaptığı onca yatırım heba olmuş, adamlar ellerindeki mevcut hastanelerini de başka bir sağlık kuruluşluna devretmek zorunda kalmışlardır. Sayın Holoğlu işletmesine aldığı ortaktan tutun da, çalıştırdığı personele varıncaya dek kimlerle beraber olacağını çok iyi biliyor. Örneğin İl Genel Sekreteri Aslan Karanfil Bey"in eşinin de Sayın Holoğlu"nun hastanesinde çalıştığını hatırlatmakta yarar görüyorum. Ayrıca Sayın Holoğlu"nun diğer marifetlerini de başka yazılarda sizlere aktaracağım.

Bu ülkede iş yapabilmek için ya iktidar partisinin mensupları ile çalışacaksınız, ya üniversitedeki dekanla ortak hastane kuracaksınız, ya milletten paraları toplayıp, iç ettikten sonra o kurumu bırakıp, başka işletmeler kuracaksınız veya dürüst iş yapıp sürüneceksiniz. Bu konuda tercih sizin, ister ilk alternatifi uygulayıp, köşeyi dönün, ister ikinci şıkkı seçip, yerlerde sürünün, ama unutmayın ki bu dünyada ne yaparsanız ahrette karşılığını bulacaksınız. Bana sorarsanız siz siz olun doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayın. Kim ne yaparsa yapsın hiç önemli değil, önemli olan gönül rahatlığı içerisinde topluma hizmet edip, karşılığını da hem dünyada hem de ahirette alabilmektir.

            Yüce Allah"dan niyazım çocuklarımıza içerisine haram karışmamız rızık yedirmeyi bizlere nasip eylemesidir. Bu duygu ve düşüncelerle sağlıklı bir dünyada sağlıklı yaşam diliyorum. Kalın sağlıcakla