PAKETLEME TALİMATINI VERENLER YOĞUN ÇABA İÇERİSİNDELER

 Ramazan ayı olması nedeniyle ara sıra Kuran-ı Kerim okumaya çalışıyorum, okudukça da geçmiş kavimlerin yaşadıklarını tazeleyerek öğrenme fırsatım oluyor. Bu olayları defalarca okumamıza rağmen aradan zaman geçince unutup, Dünya işlerine dalıyoruz, hal böyle olunca da fuzuli dünyanın fuzuli işlerine dalıp gidiyoruz. Oysa ki fani dünyanın işlerine o kadar önem vermek yerine biraz da gerçek Dünyaya yatırım yapsak ne mutlu bize.

Kuran-ı Kerim'de Yüce Rabbimizin en çok üzerinde durduğu konulardan birisi de geçmiş peygamberlerin yaşadıkları olaylar olup, bunları bizlere anlatma nedenini de açıkça beyan edip ders çıkarmamız gerektiğini bildiriyor. Bütün peygamberlere iman edenler etmeyenler yanında azınlıkta kalmakta, Hazreti Adem'den başlamak üzere tüm peygamberleri inkar edenler iman edenlerden çok daha fazla olmasına rağmen sonunda mutlaka Hak dava peşinde olan Peygamberler kazanmışlardır.

Günümüzde durum nedir derseniz tabiri caiz ise tarih tekerrürden ibarettir dersek doğru olacağı kanaatindeyim, elinizde evrak, belge, bilgi, şahit haber yapıyorsunuz, olayın muhatapları anında harekete geçip aleyhlerinde olacak delilleri çürütmeye çalışıp, olayı kapatmaya çalışıyorlar. Olay size intikal edince konuyla ilgili amirleri arayıp olaya müdahil olmak istediğinizde aldığınız cevap “Sizi kullanabilirler, böyle bir olay olamaz” şeklinde olunca demek ki Dünyanın çivisi çıkmış demekten kendinizi alamıyorsunuz.Dürüstlüğüne güvendiğiniz insanlar dahi böyle derse vay geldi bu milletin haline. Biz bu güne kadar belgesi olmaksızın hiç ama hiç haber yapmadığımız gibi olayları araştırmadan, soruşturmadan sazan gibi atlamak gibi bir alışkanlığımız da yoktur.Peki gelen belgeler içerisinde yanlış olanlar olmaz mı derseniz yüzde bir, iki elbette olabilir onun da muhatabı yasal mercilerdir, gerekeni yaparlar. Biz bir şeyi yaparken elimizi vicdanımıza koyarak yaparız, sırf insanları bitirmek için yapmayız.

Düşmanlarımız geçmişte bizi yok etmek için o kadar çok metot kullandılar ki anlatamam, önceleri gazetenin tutmayacağını söylediler, ardından bizim bu işi yürütemeyeceğimizi söylediler,ardından bizi öldüreceklerini söylediler,nitekim bu konularda ellerinden gelen her şeyi yapmış olmalarına rağmen sonuç alamadılar.Baktılar ki gazete gayet güzel gidiyor her şey yolunda bu kez bizi Ankara'ya mali suçlarla ilgili kurumlara şikayet edip tüm mal varlığımızla ilgili araştırma yaptılar, ondan da sonuç alamayınca gittiler Savcılığa çalıştırdığı personeli SSK 'lı yapmıyor diye şikayet ettiler, SGK müfettişlerinin yaptığı ani baskınlarda herkesin sigortalı olduğu açıkça ortaya çıktı.

Adnan'ı paketleyin getirin talimatını verenler yukarıdaki işlerin de arkasında olanlar olduğundan en ufak bir şüphem yok.Bu zatı muhteremler telefonlarımı dinletip suç bulma çalışmalarına hala devam ettiklerinden de şüphem yok ancak şimdi yeni bir yola baş vurduklarını öğrenmiş bulunmaktayım, aleyhinde haber yaptığımız firmalarla veya kişilerle ilgili bir çalışma başlatmışlar o kişiler reklam vermedikleri için aleyhlerinde haber yaptığımızı söyletmeye çalıştıklarını öğrendim ancak bu zavallılar yine yanıldılar zira aleyhinde haber yaptığımız firmaların haberleri yapılmadan önce yayınladığımız reklamları elimizde mevcut. Biz işimizi yaparken menfaat üzerine kurmayız, gazeteciliğin gereği ne ise onu yaparız. Firmaların reklamlarını da alacağız gerektiğinde aleyhlerinde de haber yapacağız lehlerinde de bizim işimiz bu. Gazetenin yürümesi için reklamlarını alacağız ancak olumsuz bir durum olduğunda aleyhlerinde de rahatlıkla haber yapacağız.

Sırf bize düşmanlık olsun diye bu konuda bizi eleştirenler olduğunu çok iyi biliyorum ancak size iki örnek sunarak sözlerime son vermek istiyorum. Örneğin Tokatlıoğlu inşaat firması ile ilgili reklam yapmakta iken aleyhinde haber de yaptık, köşe de yazdım, daha sonra tekrar reklamlarını da yayınladık. YEDAŞ bize reklam verirken sayaç olayları ortaya çıktı aleyhinde verdik veriştirdik, mahkemelik olduk, ancak daha sonra ilişkilerimiz yeniden devam etti, reklamlarını yayınlamaya devam ettik. Ondokuzmayıs Üniversitesi ile ilgili yaptığımız yayınlardan sonra ve önce aramızda en ufak bir ekonomik bağ yoktu, hala daha yok, eleştirdiğimiz yanlış uygulamalar konusunda söylediklerimizin sonuna kadar arkasındayız ancak Rektörlük seçiminde Dünya görüşümüze en yakın olan Hüseyin Akan Hoca'ya destek vermek çok farklı bir olaydır, biz sapla samanı karıştırtmayız. Eleştirmek farklı inandığınız şeylere düşman olanlara destek olmak farklı şeylerdir, bunları biri birinden ayırt etmek zorundayız.

Hülasa bizi paketletmek isteyen arkadaşlara tavsiyem derslerine iyi çalışsınlar her yaptıklarından anında haberdar olduğumu da bilmelerinde yarar var. Biz çiğ yemedik karnımız ağrısın, verilmeyecek tek kuruşluk dahi hesabımız olmadığını herkesin bilmesinde yarar var. Allah'a hesap vereceğimize göre kullara da hesap vermenin en ufak bir sakıncası olmadığına inanan ve iman eden insanlar olduğumuza göre herkese tavsiyem hesap gününde hesaba çekilmeden nefsimizi hesaba çekmemizdir. Kalın sağlıcakla