RAMAZAN ARDINDAN
Yirmi dokuz gün oruç tuttu Müslümanlar. İslâmın temel ibadetlerinden birini yerine getirdiler. Peygamberimiz, oruç ibadetinin İslam binasının ana direklerinden biri olduğunu bildirmiştir. Her ibadetin bir bedeni bir de ruhu vardır. İbadetin bedeni, yapılış şeklini belirler. İbadetin ruhu da o ibadetin maksadını oluşturur. Oruç ibadetinin bedeni, imsaktan iftara kadar yemeden ve içmeden uzak kalmaktır. Bu ibadetin ruhu, söz ve davranışlara hâkim olmak, böylece gönlün olgunlaşmasırı sağlamaktır. İbadetler yapılırken şeklinin yerine getirilmesine titizlik gösterilir de, maksadının oluşmasını engelleyen söz ve davranışlara çok dikkat edilmez. İbadeti bozan unsurlar öğrenilir ve uygulanır da, ibadetin maksadını bozan söz ve davranışlar nerdeyse hiç göz önünde bulundurulmaz. Böyle olunca da, ibadetler şeklen gerçekleştirilmiş ve sorumluluk hâsıl olmuş olur ama ibadetin insana ve dolayısıyla topluma sağlayacağı fayda oluşmamış olur.
Ramazan ayı, hem kendi içinde bulundurduğu ibadet yoğunluğu hem de öncesinden başlayan iki aylık ön hazırlık dikkate alındığında çok önemli bir eğitim ve öğretim dönemidir Her konuda hızlandırılmış eğitim kampı da diyebileceğimiz ramazan ayı insan ve toplum hayatına huzur ve güven olarak yansır. Recep ayı ile başlayan, Şaban ayı ile devam eden üç aylar süreci Ramazan ayı ile taclanmaktadır. Kutsal olarak tarifi yapılan beş gecenin dört tanesi bu üç aylar içerisindedir. Bu dört gecenin üç tanesi Kur’an’a konu olmuştur. Kur’an’a konu olan bu üç geceden birinin anlam ve önemini, değer ve sonucunu bizzat Allah c.c. Kur’an yolu ile bildirmiştir. Öylesi güzellikleri içinde bulunduran üç aylar sonunda, ramazan bayram sabahına cenneti kazanamamak Peygamberimiz tarafından eleştiri konusu yapılmıştır. Bu eleştirinin temel hikmeti, ramazan ayının insanı fıtratına dönüştüreceği gerçeğinin ilânıdır.
Ramazan, ibadet ayı olarak tarif edilmektedir. Aslında zamanın tamamı, hayatın her süreci ibadet üzere inşa edilmiştir, yani yaşamın tüm süreci kulluktur. Kulluğu sadece ramazan ayına hapsetmek, islam tarifine de kulluk bilincine de uygun değildir. Esasen, ramazan; karar ayıdır, fıtrata dönüş fırsatıdır. Orjinal hâle hicrettir, yaratılış kodlarıyla buluşma zamanıdır. Müslüman için hem bedeni hem de ruhi açıdan yıllık bakım zamanıdır. Ramazan ayının başta oruç olmak üzere tüm ibadet ve unsurları bedeni ve ruhi yenilenmeyi sağlar. Orucun hikmetlerinin belirtildiği ilahi tanımlardan bunu çok rahatlıkla görmekteyiz. Özellikle oruç tutanların korunup, kurtulacağı gerçeğinin Allah tarafından bildirilmesi, oruç ibadetin içinde bulunduğu ramazan ayının hikmetini açıklamaya yetecektir.
Bin aydan hayırlı olduğu vahiy ile müjdelenen Kadir gecesi, Müslümanlar için tam anlamıyla ihsan ve lütuftur. Allah c.c.ın vahyinin insanlarla buluştuğu, Hz.Peygamberin ilahi görevlendirme onayının tebliğ edildiği gece olan Kadir gecesi, bu geceyi idrak edenlere gecenin önemine binaen bir ömür değeri ilahi promosyondur. Kadir gecesi; Allah c.c.ın nurunun insanlara ve yer yüzüne tecelli ettiği, başta Cebrail olmak üzere bütün meleklerin insanlara sıla yaptığı, makamın mekana ve ayağa kadar tecelli ettiği bir zaman dilimidir. Böylece de, geceyi idrak ve ihya edenlerin melekleştiği bir gecedir. Kadir gecesi, karar gecesidir. Müslümanın kendini sorgulama ve silkinme gecesidir.
Söz konusu bu güzel özelliklere sahip ramazan ayını yaratılışına ve ayın maksadına uygun olarak yaşamaya çalıştı neredeyse tüm müslümanlar. Ramazanda fıtrata döndü bu ayın idrakine sahip olanlar. Ramazan ayı ,ramazandan sonrasının inşası ve düzenlenmesi içindi aslında. Onbir ayın sultanı ünvanını alan ramazan ayı, bunun idrakinde olanları da sultana dönüştüren bir aydır. Bu sultanlık, onbir ayı da kontrol altında tutma gücüne sahiptir. Ramazanın ardından, ramazanda kazanılanların hayat disiplini halinde yaşanması zamanıdır. Saadet Asrı müslümanı gibi yaşamak için bütün koordinatları ramazan sunmuştur. Şimdi bunun şuurunda olmak bir zorunluluktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.