Bugünkü konumuza girmeden önce dün akşam MEMUR-SEN Başkanı Necdet Güneysu’nun Vali Bey ile ilgili yaptığı açıklamayı okuyunca fevkalade asabım bozuldu. Neden bozuldu derseniz, önce, Vali Bey’le ilgili yaptığı açıklamayı konu gündemdeyken yapmalıydı, Hükümete yakınlığıyla bilinen bir sendikanın hükumetin atadığı bir valiyle ilgili eğitim konusunda açıklama yapılması gerekiyorsa ilk açıklamayı MEMUR-SEN yapmalıdır. Olayın ardından bir haftaya yakın bir zaman geçtikten sonra yaptığı açıklamanın bana göre hiçbir anlamı yok. İkinci ve asıl sinirlendiğim konu, Beyefendi açıklamasında aynen şunu diyor “Bir vali çocukları dövebilirsiniz, bu olaylardan ötürü gelebilecek şikayetleri biz hallederiz demez, diyemez” demiş. Allah aşkına sorarım size bir memur sendikasının başkanı böyle bir konuşmayı nasıl yapar anlamış değilim… Olaya birçok boyutta bakmak gerekirse ilk boyutu, Vali Bey böyle bir açıklama yapmamış, özel sohbette samimi ortamda konuştuklarını bazı ahlak fukaraları çarpıtarak basına servis etmiş, bu bir. İkincisi Vali Bey Necdet Güneysu’nun dediği gibi demiş olsa bile yasal olarak buna yetkisi var, öğretmenlerle ilgili yapılacak her türlü şikâyet 657 Sayılı Devlet Memurları yasası gereğince validen izin alınmak suretiyle yürütülür, Vali Bey izin vermez ise Cumhuriyet Savcılıkları memurlarla ilgili soruşturma açamazlar, bu iki. Üçüncü ve en can alıcı nokta ise Necdet Güneysu her ne kadar sendika başkanı ise de asli görevi devlet memurluğudur; sendika başkanlığı bittiği gün sınıfa derse girmek zorundadır. Amiri pozisyonunda olan Vali Bey ile ilgili bu tür söylemler ne etikdir, ne de amir, memur ilişkilerinde kabul edilebilir davranış biçimidir. Necden Güneysu insan olarak iyi bir insan olabilir ama etrafı onu yanlış yönlendirdiği için bu tür hataları yaptığı kanaatindeyim.

     Gelelim asıl konumuza. AK Parti’deki değişimlerin önünü açan Reisicumhur tüm vilayetlerdeki teşkilat çalışmalarını yaptırmış, illerin vekilleri, belediye başkanları, eski vekilleri ve kamuoyu araştırmalarını yaptırmış hazırlanan raporlar da masasının üzerinde. Samsun’la ilgili hazırlanan raporlara gelince, Ankara kulislerinden aldığım bilgiler Muharrem Göksel ve yedi ilçe başkanının değişmesi yönünde Reis’e rapor sunulmuş. Şayet bu raporlar ciddiye alınıp ona göre işlem yapılacaksa Muharrem Göksel yolcu. Sadece o mu yolcu derseniz ebette değil; beraberinde yedi tane daha ilçe başkanının değişmesi yönünde rapor tutulmuş. Bu ilçeler hangi ilçeler diye soracak olursanız, o konuda net bir bilgim olmadığı için şu veya bu ilçe diyemiyorum. Ama bildiğim, net bir biçimde il başkanının değişmesi yönünde Genel Merkez’e rapor sunulduğudur. Şayet bu rapor Reis tarafından değerlendirmeye tabi tutulursa Samsun AK Parti’de değişim rüzgarları esecek demektir.

     Muharrem Göksel gidince kim gelecek derseniz bana göre o konuda şu anda konuşmak için çok erken. Vekillerin bir kısmı Hakan Karadumancı, bir kısmı Yılmaz Hocaoğlu’ndan yana. Bu konuda vekillerin tamamı fikirlerini beyan etmişler ve ağırlıklı kısmı Muharrem Göksel’in değişmesi yönünde karar kılmışlar. Geçtiğimiz günlerde eski bir vekil, Muharrem Göksel’e bu konuyu sormuş, Muharrem Göksel ona “İki ilçe başkanı değişecek, başka da yok” demiş. Oysa o vekil başka bir vilayetin sorumlusu, nelerin olup bittiğini çok iyi biliyor, keşke Muharrem Göksel böyle konuşup ona karşı güvenini sarsmasaydı. Ben şahsen ortaya çıkan aday adaylarının bir kısmını görünce “Muharrem Göksel bunlardan çok daha iyi yapar” diyorum. Neden böyle dediğime gelince, Osman Çetinkaya’yı gördüm, tanıdım, ondan değil il başkanı, ilçe yönetim kurulu üyesi dahi olmaz. Çünkü dik duramayan bir arkadaş. Ali Akyüz insan olarak iyi bir insan ama Adem Güney’le olan akrabalık bağı onun siyasi hayatının bitmesine neden olmuş, hâlâ daha o etkiden kurtulamamış bir arkadaş.

      Peki Reis’in önünde sadece teşkilatlarla ilgili raporlar mı var derseniz elbetteki hayır… Belediye başkanları, milletvekilleri ve diğer AK Parti yöneticilerinin tamamı ile ilgili raporlar masasının üzerinde. Örneğin hangi belediye başkanının ne kadar malı mülkü var, nerelerden arsalar almış, hangi ihaleleri kimlere vermiş, hangi imarsız arazileri alıp imara açıp yollarını yapıp milyonları kazanmış. Hangi belediye başkanının yandaşlarını, hemşehrilerini abat ettiğini, hangilerinin gazete sahibi olmasına rağmen resmiyette göstermediği ama her ay dünyanın paralarını o gazetelere akıttıklarını çok iyi biliyor, bundan emin olun. Reis sadece bunu mu biliyor derseniz elbetteki hayır… Reis bu yazdıklarımı milletin çok iyi bildiğini, 2019’a kadar bu konularda gerekli icraatların yapılmaması hâlinde milletin seçimlerde çok iyi ders vereceğini de biliyor, haberiniz olsun. Bugünlük de bu kadar diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla.