SAĞLIKTA İŞE YEMEK İHALESİYLE BAŞLAYALIM
Son zamanlarda siyaset ciddi anlamda sıkıntılı bir hal almaya başladı. Bazen, boşver, memleketi sen mi kurtaracaksın diye düşünüyorum ama bizden başka kimse gerçekleri yazmayınca da dayanamıyorum. Bu meslekte olanların tamamına yakını ya nemalandıkları siyasetçilerin istediklerini yazıyorlar ya da onlara yaranabilmek için onların hoşlanacakları şeyleri yazıyorlar. Daha düne kadar Ahmet Demircan’ın adını zikretmeyenler şimdi adamı köşelerinin baş tacı yapmışlar. Hani yapsınlar ama bu meslek kamunun vicdanıdır, öyle onun bunun orasını burasını yalamakla bu işler yapılmamalı, adam gibi doğru neyse o yazılmalı. Ortada ters giden bir şey varsa bunu mutlaka yazmak zorundayız, velev ki olayın tarafı biz olalım yine de doğruları yazmak zorundayız. AK Parti Terme ilçesinde yaşanan kongre olayına girmedim, bakalım kim doğrusunu yazacak diye bekliyorum, umarım doğrusunu yazarlar da bize iş kalmaz.
Bugün daha önce sizlerle paylaştığım sağlık konusuna girmek istiyorum. Ancak konunun aciliyeti nedeniyle önümüzdeki cuma günü yani 15 Eylül tarihinde yapılacak olan Eğitim ve Araştırma Hastanesi yemek ihalesiyle ilgili konudan başlamak istiyorum.
2015 yılında yapılan Eğitim ve Araştırma Hastanesi ihalesinde bir firma yaklaşık maliyete çok yakın bir teklif verir, bu firma AK Parti İl Yönetim Kurulu üyesinin firmasıdır, ihaleyi o firma değil de daha düşük teklif alan firma alır. Bunun üzerine AK Parti il Yönetim Kurulu üyesi KİK’e itiraz eder, ihale iptal olur ve işi itiraz eden firma alır. Ancak ihaleyi ilk alan firma bu kez ayni KİK’e müracaat ederek AK Parti Yönetim Kurulu üyesine yaklaşık maliyetin sızdırıldığını belirterek itiraz eder ve KİK onları da haklı bularak ihaleyi tekrar ilk kazanan firmaya verir. Bunun üzerine AK Partili arkadaşın firması boş durmayıp bir üst mahkemeye müracaat eder ve mahkeme tekrar ihaleyi bozar ve çeşitli uğraşlar sonunda ihale bizim AK Partili arkadaşa kalır. Bu firma resmiyette AK Partili arkadaşın değil, bu zatı muhteruuun resmiyette şirketi yanında çalıştırdığı kişinin üzerine verir.
AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel’e bu konuyu ben dahil en az on kişi sorarlar ve aldığımız cevap şirketin AK Parti il yöneticisinin olmadığı şeklindedir. Hani bir iki gazatanın resmiyette belediye başkanlarının üzerinde olmayıp perde arkasından tüm finansmanlarını yaptıkları gibi bu şirket de resmiyette AK Parti İl Yönetim Kurulu üyesinin değil. Ancak havada uçan kuşlar dahi şirketin asıl sahibinin kim olduğunu çok iyi biliyorlar. Hastanede doktorların hastalara verdikleri yemek diyetleri uygulanmadığı gibi sabah kahvaltısında süt verilecek dedikleri hastalara çay verilmiş. Hasta yakınları bunu idareye bildirmiş olmalarına rağmen idare hiç bir şey yapamamış. Bu konuyla ilgili bilgi ve belgeler bende mevcut ama şikayetçinin mağdur olmaması için buradan yayınlama imkânım yok.
Asıl Bombaya şimdi geliyorum… Önümüzdeki cuma günü yani 15 Eylül’de yapılacak olan ihalede komisyon başkanlığına kim getirilmiş biliyor musunuz, daha önceki ihalede yani 2015 yılındaki ihalede yaklaşık maliyetle ilgili spekülasyonların baş mimarı olan ve normalde komisyon başkanı olmaması gereken Kamu Hastaneleri Birliği’nde uzman olan bir kişi getirilmiş. Aldığım duyumlara göre bu arkadaşın tek işi bu ihaleyi yukarıda belirttiğim şirkete yani resmiyette çalışanın üzerinde olup, perde arkasında AK Parti İl Yönetim Kurulu üyesi ve İl Başkanı Muharrem Göksel’in sağ kolu olarak bilinen hemşehrisi olan arkadaşın firmasına vermek... Bakın bunları buradan ben açık ve net olarak yazdım, umarım Sağlık Bakanı da bu dediklerimi dikkate alır ve gereğini yapar, aksi halde bu topluma da Allah’a da bunun hesabını veremeyiz haberleri olsun.
Bu yazıyı yazmamdaki amaç da yaklaşık üç yıldan beri bu yemek konusu Samsun’un kanayan yarası, ben dahil herkes Muharrem Göksel’in açıklamalarına inanarak bu konuyu gündeme almadık. Ancak gelen belgeler ve bilgiler Muharrem başkanın dediğini doğrulamıyor, ortada bir sorunun olduğu belli. İhale komisyonu başkanlığına getirilen arkadaşla ilgili geçmişte yapılan spekülasyonlar belli, o arkadaşın Muharrem Göksel’e ve o şirket sahibine olan yakınlığı da herkesin dilinde. Şayet önümüzdeki cuma günü yapılacak ihaleyi bu firma alırsa Sağlık Bakanı da sıkıntı yaşar, zira Sağlık Bakanı yakından tanıdığım, dürüst, akçeli işlerle asla işi olmayan bir siyasetçi; umarım gereğini yapar da bu sıkıntı ortadan kalkar. Benim bu konuda şimdilik söyleyeceklerim bunlar. İlerleyen günlerde hastanelerdeki farklı sıkıntıları ele alacağım. Gelen şikayetleri ve belgeleri yine gizli tutacağım; amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.