ŞAHADET...
İnsan için ölüm mukadderdir. Hiçbir beşeri tedbir ölümü geciktiremez. Zira, ilahi takdir böyledir. Ölümden değil, ölüme hazır olmamaktan korkmak gerekir. Ölüm ve sonrası için de en güzel hazırlık, şehadet fırsatlarını değerlendirmektir.
Müslüman için şehit olmak; ahiret makamlarının en üstünü, en ulvisidir. Bu makamı elde etmek için her Müslüman seve seve canını verir. Can, mal, din, akıl, ırz/namus ve vatan için savaşmak; ölüm ve sonrasına en büyük sermayeyi oluşturur. Bu değerlerin korunması söz konusu olduğunda; hem onuru korumak hem de ahiret için sermaye hazırlamak amacıyla her Müslüman şehadeti göze almaktadır.
Müslüman kişi dünyaya imtihan için geldiğini bilir. Bunun için de, hak ve batıl mücadelesinde hakkın yanında yerini alır. Yüce Allah, hak ve batıl mücadelesinin kıyamete kadar devam edeceği mesajını insanlara sunmuştur. Müslüman için önemli olan hakkın yanında, batılın karşısında yerini alabilmektir.
Hakkın yanında yer alanlar; her zaman başarılı olmuşlar, gittikleri her yeri fethetmişlerdir. Bedir, Uhud, Hendek savaşları, Mekke’nin ve İstanblul’un fethi, batılın karşısında hakkın savunulmasıdır. Bu mücadelede, Allah c.c. hakkın yanında yer alanlara yardım etmiş, Bedir savaşıyla ilgili olarak, meleklerin yaptığı yardım, Kur’ana konu edilmiştir.
Benzeri hak ve batıl mücadelesi Anadolu toprakları için de yapılmıştır. Haçlı seferleriyle Anadolu’ya girilmek ve böylece İslam’ın gelişmesi engellenmek istenmiştir. Bu mücadelede de Allah her zaman hakkın yanında olanlara yardım etmiş, haçlı zihniyeti başarıya ulaşamamıştır. Haçlı zihniyetinin hayalleri hala devam etmekte, bu hayallerin gerçekleşmesi için sürekli plan ve programlar yapıldığı görülmektedir. Ortadoğu'da olan gelişmeler, haçlı hareketinin devamı olan bir süreçtir. Çanakkale'de 250 bin evladını şehit veren bu asil millet, güneydoğu sınırını korumak için de benzeri bedeli ödemekten kaçmamıştır.
Ortadoğu; Peygamberler ocağı, tabi kaynakların insanlığa lütfedildiği coğrafyadır. Bu Coğrafya’ya hakim olan; hem tabii kaynakları el geçirmiş, hem de stratejik konum itibariyle büyük bir askeri üstünlük elde etmiş olacaktır. Ayıca, İslam aleminin birliği ve düzeninin sağlanması Ortadoğuya hakim olmaya bağlıdır. Eğer Ortadoğu, haçlı zihniyetinin eline geçerse, Müslümanların birliğini ve düzenini sağlamak artık tarihe kalacaktır. Buna, başta milletimiz, sonra da İslam alemi müsaade etmeyecektir.
Ölümden korkanların, ölüme koşanlarla başa çıkamayacağını haçlı zihniyetine sahip olan çıkarcı küfür milletleri bilmelidir. Dünya için savaşanlar, ahiret için yaşayanları asla mağlup edemeyeceklerdir. Küfür tek millettir ama milletimiz de sillesi ağır ve etkili tek yumruktur. Milletimiz değerlerini koruma noktasında canını vermeyi bilmiş, bunu tarih boyunca da göstermiştir. Müslümanlar için değerlerini adına can vermek ahiret sermayesidir. Yaratanın ahirette sunduğu en yüksek makam olan cennet de can vermekle elde edilir.
Ölüm vakti; zamanı değiştirilemez bir “Kader”dir. Kader; Sünnetullahtır, Allahın takdirinin tecellisidir. Kader içinde şahadet; Allahın kuluna iltifatı ve ihsanıdır ki, en kıymetli nimetlerdendir. Dünyadan ahirete götürülecek en değerli amel olan şahadet; canın Allah yolunda verilmesiyle elde edilir. Şehitlerin ölmediğini Yüce Allah Kur”anda bildirmiştir. Onlar özel rızıklarla beslenirler, fiziken yaşayan insanlar onları görmeseler de onlar her yerdedirler. Şehitlere acımak Allaha saygısızlık olur, onlara ancak “Gıpta” edilir. Çünkü onlar “Özel”dirler.
Ruhları şad olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.