SAYIN CUMHURBAŞKANINA AÇIK MEKTUP
Bu güne dek onca yazı yazmış olmamıza rağmen bazı şeylerin hâlâ daha düzelmediğini görmüş olmak sadece beni değil, toplumu da ciddi anlamda rahatsız etmekte. Ve bizzat kendim aranarak “Bu işler hâlâ daha neden düzelmedi?” diyen vatandaşlarımızın dertlerine çare bulmak ümidiyle bugün Sayın Cumhurbaşkanımıza bu mektubu buradan açıkça yazma gereği duydum. Zira Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’nun Cumhurbaşkanı’nın adının geçtiği her yazıyı okuduklarını ve önemli olanlarını Cumhurbaşkanımıza ilettiklerini bildiğimden bu mektubu ele alma gereği duydum.
Gazetemizin geçmiş sayılarına ve şahsımın geçmiş köşe yazılarına bakıldığında bu şehirde paralel yapının en güçlü olduğu dönemde onları rahatlıkla eleştiren ve onların da hiç sevmediği tek gazeteci olduğum açıkça ortadadır. Ben insanların zor günlerinde onların yanlarında olmaktan da keyif alan bir insanım. Amacım asla ve asla bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Ancak şehrimizde bu güne kadar yapılan FETÖ operasyonları belli bir noktada kalmakta ve bazı üst düzey siyasetçiletin yakınlarına hiç kimse dokunamamaktadır. Bunun da en önemli nedeninin öncelikli olarak Vali İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Emniyet Müdürü Vedat Yavuz’un tutumlarından kaynaklandığını düşünmekteyim.
Nasıl olduğuna gelince, Vali İbrahim Şahin’in geçmiş dönemlerde TRT’de yaptığı uygulamalar bazı ulusal kanallarda açıkça konuşulmakla kalmamış A haber kanalında bazı gazeteciler tarafından da açıkça dile getirilmiştir. Vali Bey’in Başbakan Binali Yıldırım Bey tarafından korunduğu iddiası da toplumun her kesini tarafından dillendirilmekte. Cumhurbaşkanımızın verdiği amansız mücadeleye destek veren siyasetçiye ben pek rast gelemedim, inşallah vardır da ben bilmiyorum.
Bugüne dek, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’a yakın olan tek bir kişi tutuklanmıştır. O’nun da Belediye’nin ihalelerini aldığı için belgeler yok edilemediğinden tutuklandığı kanaatindeyim. Yani, koskoca Büyükşehir Belediyesi’nde sadece bir tane mi FETÖ’cü var; bu mümkün mü? Tam tersine bu, gündemin ruhuna, doğasına aykırı. Yusuf Ziya Yılmaz’ın etrafında olan Cemaat’in en has adamlarından bir Allah kulu tutuklanmadığı gibi sokaklarda adeta cengâver gibi dolaşmaktalar. Bunu gören toplum bireyleri “Acaba bu operasyonlar sadece tabanda mı kalacak?” diye merak etmekte ve sürekli bizler aranıp rahatsız edilmekteyiz.
Emniyet Müdürü’ne gelince; hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ve hâlen devam eden, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği gibi, usulsüz dinleme gibi, silahlı terör örgütüne üyelik gibi iddialarla süren davada sanık olmasına rağmen hâlâ daha Samsun Emniyet Müdürlüğü makamında oturmakta olması ve bu görevi yapmasının toplum değerleri açısından ne kadar doğru olduğu da kamuoyunun takdirindedir. Bu minvalde, şehrimizde FETÖ yapılanmasının temizleneceğini beklemenin gerçekten zor bir ihtimal olduğunu düşünerek gereğinin Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından yapılmasını arz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.