Seçilmek için
Millet ateş almış yanıyor, seçime girene kadar can çekişen esnaf, işçi, memur, emekliyi tanımayan siyasiler, seçilmek için bol kepçe dağıtıyor.
AK Parti adayları; “İstihdamı artırmaya devam ediyoruz.” demiş.
İşsizler; “İşsizlik almış başını gidiyor, 20 yıl önce insanlar işsizlik, parasızlık nedir bilmezken 20 yıl içinde gelinen nokta ortada, üniversite mezunu gençler garsonluk yapıyor, araç yıkıyor, ilk öğretim terk olanlar da masa başında, amir, müdür konumunda, 20 yıldır istihdamdan kimler faydalandı, istihdam kimler için artarak devam edecek. ? ” diyor.
CHP adayları; “20 yıldır, esnaf eridi, iflas etti, biz gelince Esnaf Bakanlığı kuracağız, kredi vereceğiz.” diyor.
Esnaflar; “ Hem esnaf iflas etti diyorsunuz, hem de kredi diyorsunuz, bitik esnafa kim kredi verecek, kredi verse ne olacak, zaten borç batağında, zaten kredilerle iflas ettik, tekrar kredi alarak nasıl olacak, sizde esnaf ölsün diyorsunuz.” diyor.
İYİ Parti adayları; Samsun için söylemleri alışagelmiş siyasi söylemler. Açıklamaların da;“Türkiye parlamenter sistem ile büyüyecek. Genel Başkanımız Başbakan olacak.” diyor. Vatandaş; “Biz geçinemiyoruz, siz parlamenter sistem diyorsunuz. Parlamenter sistem kaç yılda gelecek, millete faydası ne zaman olacak? diyor.
MHP adayı; “Samsun da MHP tarihinin en büyük oyunu alacak.” diyor.
Diğer parti adaylarını da kimse ne duydu, ne gördü.
Vay memleketin haline…
Televizyonlarda Cumhurbaşkanı adayları her gün yapacaklarını anlatıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Daha yapacak, çok işimiz var. Yeniyüzyıl bizim yüzyılımız.”
diyor.
Bay Kemal; “Geliyorum. Bay Kemal sözü” diyor.
Muharrem İnce, hırsına yenik düşmüş, gözünü karartmış, Bay Kemal’ e, CHP üst yönetimi ile hesaplaşma derdinde gözünü karartmış gidiyor.
Sinan Oğan; “Aman, vatan elden gidiyor.” diyor.
Memleket her yerden sarılmış, iç, dış, menfaat odakları kendi hesapları uğruna mücadele içine girmiş, bütün dünya seyir halinde, siyasiler birbirinin peşinde, bütün ittifaklar iktidar olma derdinde, bir kargaşadır gidiyor. Gidiyor da nereye gidiyor diyen yok, milleti düşünen hiç yok.
Seçim üstü bir bolluk bir bereket sarmış etrafı, bol kepçe dağıtanlar, karlı dağlardan kar bağışlayanlar, kimin parasını kime dağıtıyorsunuz diyen yok. Millet geçim derdinde, siyasiler seçim derdin de.
Yani siyasiler; “Seçimi alalım da sonrasını bakarız.” da.
Siyasi Parti mensupları, seçim sonrası hangi koltuğu, hangi müdürlüğü, hangi daire başkanlığını, hangi genel müdürlüğü alırım hesabını yapıyor.
Milleti düşünen yok.
Bir seçim daha geçecek.
Her zaman ki gibi olan yine millete olacak.
Nasıl mı?
İktidar devam ederse, kaldığı yerden aynı şekilde devam edecek, zaten iktidar devam ederse kimsenin ses çıkaracak hali kalmayacak.
Muhalefet iktidar olursa; “Biz devletin bu kadar kötü durumda olduğunu bilmiyorduk, neler yapmışlar neler, devletin bütün kasalarını bitirmişler, her şeyini satmışlar, gelecek 50 yılını borçlandırmışlar, seçimlerde sözler verdik, ama sözlerimizi şu an yerine getiremeyiz, sözlerimiz için biraz daha bekleyeceğiz, ne kadar derseniz bir 20 yıl kadar,yani üzülerek söylüyoruz, bu durumda milletimiz için bir şey yapma şansınız yok, ülke bitmiş, vay halimize, mahvetmişler, bitirmişler, hiçbir şey kalmamış, ülke iflas etmiş, ey milletim biz size şunu yaparız, bunu halederiz dedik, ama inanın durumun bu kadar vahim olduğunu bilmiyorduk, çok üzgünüz, biz şimdi hiçbir şey yapamayız, yine iş size düştü. Şimdi yeni tedbirler almalıyız, siz biraz daha fakirleşmelisiniz, biz biraz daha zam yapmalıyız, yoksa yaşayacak bir ülkemiz kalmayacak. Bu arada memleketi bu duruma sokan kadroları değiştireceğiz, kendi adamlarımızı göreve getireceğiz, 20 yıldır bunlar kendi yandaşlarını besledi, bizimkiler 40 yıldır bekliyor, onları da beslememiz gerekiyor, çünkü hepsi yıllarca aç susuz beklemede, bunların yükünü de üzülerek söylüyoruz, ama siz karşılayacaksınız.” demeye getirirlerse hiç şaşırmayalım.
Temennimiz, bu sefer verilen vaatler düşünülerek, araştırılarak, hesap yapılarak verilmiş olmasıdır.
Denilenlerin arkasında durulması, bahaneler üretilerek verilen umutların hayal kırıklığına dönüşmemesidir.
Bu anlattıklarım bugüne kadar her seçim sonrası ülkemizde yaşanan şeyler, seçimlerden seçimlere milleti hatırlayan geleneksel liderler olduğu sürece bu hep böyle olmuştur.
Yeni liderlere fırsat verilmedikçe denenmişleri tekrar tekrar deneyerek bir yere varmak mümkün olmadı.
İnsanların ne partilere, ne de siyasilere hiçbir zaman güveni olmadı, verilen umutlar, verilen vaatlere hiçbir zaman yerine gelmedi.
Ama umut işte belki bu kez diyerek, hep umut edildi.
Ne demişler, umut fakirin ekmeğidir.
Son olarak diyeceğim.
Seçim sonrası yönetime kim geçerse geçsin;
İster 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar devam etsin,
İsterse yıllarını muhalefetle geçirenler geçsin,
İnşallah artık bu seçim ile ülkenin ve milletin gerçekleri, öncelikleri görülerek hareket edilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.