Doğrusunu arasanız AK Parti'nin bu seçimde ciddi anlamda oy alacağını ve yüzde kırk beşin üzerinde oy alacağını tahmin etmiştim ancak Samsun'un bazı ilçelerinde yanılmadım desem doğruyu söylemiş olmam, örneğin Atakum da İshak Taşçı'nın bu kadar başarılı olacağını hiç düşünmemiştim, zira kamuoyundaki algılanma Metin Burma'nın seçimi alacağı yönünde idi, hatta MHP adayı Necdet  Çamaş bu seçimlerde ciddi anlamda bir performans göstermiş olmasına rağmen seçim sonucunda aldığı oran beklenenden çok daha düşük oldu. Bazılarına göre Canik'te MHP iddialı olsa da ben şahsen hiç şans vermemiştim, Osman Genç iki dönem Başkanlık yaptığı için bazı küskünleri olsa da seçimi kaybetmesi mümkün değildi. Tekkeköy'de de sürpriz oldu desem abartmış olmam. 2009 seçimlerinde CHP'den aday olan Feyzullah Çıkış'ın hatırı sayılı bir oyu vardı. Hayati Tekin'in de DSP'den aldığı şahsi oyu göz önüne aldığımızda bu oyların toplamını alabileceği düşünerek seçimi kaybetmesi sürpriz gibiydi ancak AK Parti adayı Hasan Togar ciddi bir ekip çalışması ile ipi göğüsledi. Burada önemli olan Ak Parti'nin Asarcık dışında 16 ilçeyi almış olmasıdır, bu başarının en büyük nedeni Başbakan'ın yerel seçimleri Genel seçim havasına sokarak bizzat gövdesini taşın altına koymak sureti ile kamuoyunun desteğini almış olmasıdır. Birde en önemli olan konu Hükümetin çıkardığı Bütünşehir yasası sonunda köylerin oy kullanmaması bu zaferlerin en önemli etkeni olduğunu da unutmamak lazım.

                Seçimlerde dikkatimi çeken bazı önemli detayları da sizlerle paylaşmak istiyorum, AK Parti'den Milletvekili adayı olan Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aslan Karanfil, hiç piyasalarda gözükmedi, daha önce bırakın yerel ve genel seçimleri İl Başkanlığı seçimlerinde dahi başıyla ayağıyla siyasetin içerisinde olan bu arkadaşımızın bu seçimlerde hiç piyasalara çıkmamış olması sizce de manidar değil mi? Bir ikinci dikkatimi çeken husus.  Başbakan sesini kaybetme pahasına  Paralel yapıya yüklenirken Milletvekillerinin bir çoğu bu konuyla ilgili hiç bir şey söylemeyip sessiz kalması sizce çok anlamlı değil mi? Bazı Milletvekillerinin bazı ilçelere hiç gitmediğini biliyor muydunuz? Bunların hepsi bir yana Vezir Hazretlerinin çok yakını olan ve onun bir dediğini iki etmeyen bazı isimlerin AK Parti dışında başka partilerden meclis üyesi adayı olmalarına ne dersiniz? Bunları söylerken ben de Büyükşehir Belediye başkanlığında Vezir Hazretlerine oy vermek zorunda kaldım, bunun nedenini de detaylı açıkladım, Başbakan Haşhaşilerle canını ortaya koyarak mücadele ederken ben mi Haşhaşilerin desteklediği kişiye oy vermem inancıma halel getireceğini düşünerek Vezir Hazretlerine oy verdim ve bunu bu köşeden siz değerli okurlarımla paylaştım.

                Seçimlerde en önemli sınavı biz basın yayın organları verdik, bu konuda en ciddi tezata düşen gazete eski Cemiyet Başkanının başında olduğu gazete oldu, seçimlere ilk başladığımızda Vezir Hazretlerine destek verip sürekli onun haberlerini yapan gazete daha sonra Gazetenin bağlı olduğu grubun TV kanalı ile anlaşma yapmayan Vezir Hazretlerine kızması sonucu MHP adayını desteklemesi  onlar adına hem üzücü hem de meslek adına yanlış bir uygulama olmuştur. Ben şahsen seçimin başında Ferhat Günaydın'a destek vereceğimi açıklamıştım, hatta Ferhat Bey ziyaretime geldiğinde kendisinin çalıştığı grubun gazetesinin durumunun ne olduğunu sorduğumda aleyhimde haber yapmayacaklar ama çok fazla destek olamayacaklar çünkü Vezir Hazretleri ile bazı anlaşmaları var o nedenle ona destek verecekler demişti. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra grubun Vezir ile anlaşamadığını o nedenle Ferhat Bey'e destek vereceklerini öğrenince bu durumun tamamen duygusal bir durum olduğunu düşünerek yapılanın yanlış olduğunu yazdım.

                Başbakan'ın  duruşuyla, yaşam biçimiyle, aile hayatı ile benim dünyamı temsil eden bir insan olduğundan ona yapılanları hazmedemediğim için ona destek olmanın inancımın gereği olduğunu düşünerek adayına bakmaksızın Büyükşehir Belediyesinde Ampulün üzerine mührü basacağımı yazdım  ve öyle yaptım ama bunu Vezirden ekonomik destek almak  veya  onun gönlünü yapmak için asla yapmadım. Televizyonlarda seçim sonuçları verilirken ilçeleri kazananlar çok önemsenmez ama İl ve Büyükşehir Belediye Başkanlıkları çok önemsenir, işte o nedenle Büyükşehir de AK Parti'ye vermek zorundaydık ve bu şehirde yaşayan insanların büyük bir kısmı aynı şeyi düşünerek AK Parti'ye oy verdiler. Biz yaptığımız işleri tamamen duygusal düşüncelerle değil inancımızın gereği neyse onu yaparız. Yaşanan seçimlerde kazanan arkadaşların tamamını tebrik ederken kaybeden adaylara da canlarını sıkmamalarını öneriyorum, zira Demokrasi böyle bir şeydir kaybetmekte var kazanmakta var kaybeden arkadaşlar da bizim için değerli insanlardır onlara hayat boyu başarılar dileyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla