Şehrimizdeki siyasal...
Şehrimizdeki Siyasal İslamın 26 Yılının Tahlili 2
Yazımızın birinci bölümünden sonra, ara vermek zorunda kaldık. Zira sizlerin de gördüğü gibi, Büyükşehir Belediyesinde olup biten birtakım gelişmeleri, sizlerle paylaşmak istedim ki, bu şehirde kimlerin ne yaptığını tüm detayları ile bilin ve ona göre kararınızı verin, Dün de Büyükşehir Belediyesinde taze bir gelişme yaşanmış. Belediyeye yeni alınan, satın almadan sorumlu boyu uzun, aklı kısa arkadaşımız ilk icraat olarak montofona, mal almak üzere teklif zarfı getirmiş. Bunu duyan koğuş ağam ve de Kayıkçıbaşı, ortalığı katmış bir birine ve ağırlığını koyarak Bir daha böyle bir şey olmayacak demiş. Ancak dünkü olayı duyma nedeni, yazdığımız yazıdan dolayı etekleri tutuşan bazı memurların, soluğu Kayıkçıbaşının yanında almış olmasıdır.Bakalım kayıkçıbaşının talimatı mı geçerli olacak, yoksa Vezir Hazretlerinin akrabası ve köylüsü olan, boyu uzun, aklı kısa adamın dedikleri mi olacak? Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Yazı serimize, Siyasal İslam adını verirken bazı eleştirileri alacağımızı biliyorduk. Çünkü Siyasal İslam ifadesi soyut bir kavramdır. Siyasal İslamcılar ise, somut bir kavram olacağından, daha mantıklı ve daha reel olabilirdi. Ancak burada bizim üzerinde durmak istediğimiz konu, İslam dininin siyasi yönünü ön plana çıkararak, yapılan siyasetin şehrimizdeki 26 yılının tahlilidir. Örneğin İslam"ın ticarete bakışı, muamelata bakışı, ölüm ve sonrası hayatla ilgili kuralları olduğu gibi, siyasete bakış noktası da olduğundan, siyasal İslam dedik. Ancak, bunu uygulayan insanlara Siyasal İslamcılar demek zorunda olduğumuzu da bilmekteyiz. Burada önemli olan, kelimeler ve kavramlardan ziyade olaylardır. Elbette bu olaylar yaşanırken, rol oyuncuları olacaktır. Bu oyuncularla ilgili düşüncelerimizi de ifade etmekten geriye kalmayacağız.
Geçtiğimiz yazıda, kaldığımız yer, kurduğumuz vakıfla ilgili çetenin tavrı ve sonunda bizim işi bırakmamızdı. Ardından, malum çetenin başka bir vakfın şubesini alarak, başına kendi bölgelerinin insanı olan, şimdiki vekili getirip, ona her türlü desteği verip, onun başarılı olması için her türlü fedakarlığı göstermeleri sonucu, Yenidoğan Mahallesinde bir öğrenci yurdu açıp, oranın her türlü gideri ile de ilgilenmeleri, sevindirici bir olay. Ancak aynı işi biz yapacağız deyince, olmaz diyen bu insanlar, lokal ırkçılık yapıp, kendi insanlarını iş başına getirip, onu başarılı kılmak için ellerinden gelen her şeyin ,onunla paylaşılması, manidar bir durumdur. Allah"a, ahiret gününe inanan hiç kimse, iyilik yapacak insanların önünü tıkamak için elinden geleni yapmaz. Siyaset yapmak için başka müesseseleri kullanmanın ise, hiç etik bir davranış olmadığını düşünüyorum. İnsanların, inançlarını,duygularını sömürerek bir yerlere ulaşmaya çalışanlar, başarılı olsalar bile bana göre başarıları, kalıcı olmayacaktır, zamanı gelip, toplum her şeyi öğrenince selam verecek insan bulamayacaklardır.Vakfın ilk icraatı öğrencilere yönelik faaliyetler olunca, şehrimizde bu tür faaliyetler, o zamanlarda henüz istenildiği noktada olmadığından ve bir parti teşkilatı da perde arkasından olaya destek verdiğinden, güzel hizmetler yapma fırsatı buldu. Ancak zamanla bu iş, bizim vekil hazretlerini sıkmaya başlayınca,kıyından,köşesinden siyaset yapmaya başladı.Aslında bu planın bir parçası idi.Hiç unutmuyorum Merhum Mehmet Şen ağabeyimiz, Refah Partisi İl Başkanı iken, sırf bizim Zatı-muhteremi öne çıkarabilmek için, Milli görüşe hizmet etmiş ve o günlerde 20 yılını doldurmuş olanlara plaket töreni düzenlenmiş,o törenin başkanlığını da o günkü vakfın başkanı yapmış,Refah partisi İl Başkanı, Merkez ilçe başkanı tamamen es geçilmiş, adam yerine dahi konulmamışlardı,İşte bu insanların, insanlara,teşkilata ve emeğe saygısı budur. O yıllarda ben işimi geliştirmekle uğraşmakta idim.Ancak eş-dost ,sosyal faaliyetlerde olmam için baskı yapınca, olmaz diyemedim.Okuduğum okul olması hasebi ile, İmam Hatip Lisesine karşı farklı bir zaafım olunca, bunu bilen arkadaşlarım, annemle birlikte il dışına çıktığım bir dönemde, İmam Hatip Lisesinde yapılan veli toplantısında beni okul aile birliğine seçmişler. Geldim, baktım Okul Müdürü bu konuda beni başkan görmek istiyor. Dedim ki, Bak hocam ,ben bu okullara yardım etmem için illa da dernekte olmak zorunda değilim, ben her türlü desteği vermeye hazırım yeter ki siz isteyin. Ancak okul aile birliğine seçilenler arasında bir problem varmış, birbirleri ile konuşmuyorlarmış, bana Müdür Bey dedi ki Adnan sen başkan olursan bunlar barışır, ben de işlerimi rahatlıkla yaparım, aksi halde sıkıntıdan kurtulamam, ben de Olur dedim, ancak ondan sonra olanlar oldu. Ne olduğunu, önümüzdeki yazıda öğrenmek üzere hoşçakalınız
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.