SEVİYELİ BİR YARIŞ
Yıllardan beri seçimleri takip ederim, zaman zaman adaylar arasında seviyesiz tartışmaların olduğu dönemleri gördük. Bu seçimde en çok hoşuma giden şey bu güne kadar adaylar arasında bu tür seviyesiz tartışmaların olmamasıdır. Nihayetinde seçim bu, adaylar yarışacak sandıktan bir kişi çıkacak, sonucuna da herkes saygı duyacak. Aksi halde demokrasinin ne anlamı var? Büyükşehir adaylarından Halit Doğan seçim başlar başlamaz diğer adayları arayıp tebrik etmiş, başarı dilemiş, bu çok güzel bir davranış. Diğer adaylardan Cevat Öncü ve Nilay Tüfekçi sadece yapacakları icraatlarla ilgili konuşuyorlar, kimseye sataşmadan, seviyeli bir yarış götürüyorlar. Adem Güney ise kendine yakışan bir üslupla görev alanında olmayan çöp konteynırlarının yanlarına gidip pozlar vererek kafasına göre bir şeyler yapmaya çalışıyor. Drift pozları veriyor, ilçe belediye başkanlarıyla ilgili bir şeyler söyleyip kendi tarzına uygun siyaset yapmaya çalışıyor ama toplum artık bu tür siyaseti çoktan terk etmiş, adam farkında değil. Gerçi farkında olsa da değişecek bir şey yok neticede herkes kendine yakışanı yapıyor, toplum da sandıkta cevabını verecek zaten.
İlçe adaylarında da durum farklı değil. İlkadım’da mevcut başkan bundan sonra yapmayı planladığı hizmetleri anlatıyor, aday olanlar bu güne dek yapılmamış olup yapılması gerekenleri anlatıyorlar ama hiçbiri diğerine satamadan çalışmalarını sürdürmekteler. İlkadım’da yapılacak en zor iş, işe gelmeden maaş alanları halletmektir. Bu konu yıllardır İlkadım Belediyesinin kanayan yarasıdır. Allah o belayı İlkadım’a saranların bin kere belasını verecek. Ahmet Okuyucu’nun ilk başkan olduğu dönemde istememesine rağmen bazı ahlak fukaralarının adama dayatarak belediyeye almaya başladığı bu tür adamlar daha sonraki başkanlar döneminde artarak devam etti. Gelinen nokta içler acısı bir durum. Seçilecek başkanın yapması gereken ilk iş olayı devlete havale edip işe gelenlerle çalışmaya devam edip işe gelmeyenlerin gereğini yapmaktır. Bu konuda bizim üzerimize düşen bir şey olursa severek yapacağımızı da bilmelerini isteriz. İlkadım’da yapılması gereken ikinci önemli iş kentsel dönüşümdür. Bununla ilgili de olması gereken şey önce bölgenin zemin etüdünün yapılarak en çok kaç kat verilebileceği tespit edilmesidir. Sonra vatandaşların mağdur olmamaları için ilçe ve il belediye meclislerinden yoğunluk artışları yapılarak imar planları yapmak ve nihayetinde yoğunluk artışlarının da karşılamadığı mağduriyetleri gidermek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yardım alarak sorunu çözmektir. Bu sorunun çözülmememe nedeni vatandaşın mağdur olmayacağı bir çözüm bulunamamasıdır. Adamın oturduğu evi alıp sokağa koyduğunuzda buna çözüm diyemezsiniz.
Atakum’da yapılması gereken çok şey var ancak oradaki en büyük sorun ekonomik sorunlardır. Personel maaşları iki aydır ödenememiş, seçilen başkanın ilk işi acilen buna çözüm bulmak olacak. İnsanlar çalışıp ekmek parası kazanıyorlar ama bunu alamayınca evlerine ekmek getirmekte sıkıntı yaşarlar. Çalışanların maaşları denilince sürekli olarak yorum yazan bazı arkadaşların haklı bir taleplerini de yazmadan geçemeyeceğim. İlçe belediyelerinin tamamı çalışan işçilere fark verdi, Büyükşehir Belediyesi bunu yapmadı. Çalışan işçiler ciddi anlamda tepkili, buna da acilen bir çözüm bulunmalı. Mustafa Başkan giderayak pek çok eski dostunun gönlünü aldı, umarım bu işçilerin de gönlünü alıp görevini öyle tamamlar. İşçi demişken aklıma emekliler geldi. Cumhurbaşkanının emeklilerle ilgili yaptığı açıklama zamanlama bakımından çok yanlış oldu. Emekliler zaten burunlarından soluyorlar, on bin liraya geçinmek ne mümkün. Çift emekli maaşı olsa dahi bu paralarla geçinmek mümkün değil.
Diğer ilçelerin de birkaçını değerlendirip yazıma son vermek istiyorum. Canik’te seçimi açık ara AK Parti alır, ikinci parti Yeniden Refah olur. İYİ Parti adayı çok çalışıyor ama Canik’te taban belli, belki iki meclis üyesi alır. Tekkeköy’de seçim ortada. Hasan Başkan ile Mustafa Candal yarış halindeler, her iki adayın da avantajları ve dezavantajları var ve taban bunların farkında. Daha üç hafta gibi uzun bir zaman var. Mustafa Candal basında hiç yok, umarım önümüzdeki günlerde buna bir çözüm bulur. Çarşamba’da Ender Gür toparladı, durum ilk günkü gibi değil. Dündar ağır ağır gerileme eğilimine girmiş durumda. Son on beş gün Halit Doğan orada bir hamle yaparsa seçimi alır. Salıpazarı ve Ayvacık karışık, onları önümüzdeki günlerde detaylı yazacağım. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.