SİYASETİN ARKA YÜZÜ FARKLI GÖZÜKÜYOR
SİYASETİN ARKA YÜZÜ FARKLI GÖZÜKÜYOR
Her zaman söylediğim bir sözü tekrar ederek bugünkü köşe yazıma başlamak istiyorum; Siyasetin görünen tarafı değil görünmeyen tarafı ülkeyi yönetir dediğimi, köşe yazılarımı okuyan herkes bilir.
Yöneticilerin konuştuklarına değil, konuşurken yüz mimiklerine, vücut dillerine bakıp, ona göre karar vermek lazım. Çok değil bundan bir buçuk yıl öncesine kadar bu şehirde yaşayan siyasetçisinden bürokratına, iş adamından gazetecesine varıncaya dek herkes cemaat abisinin ağzından çıkacak olan talimatları bekleyip ona göre karar veriyordu.
Biz o gün nerede duruyor idiysek bugün de aynı yerde duruyoruz, o gün abilerden talimat alanlara nasıl karşı çıkmış isek bugün de aynı abileri görmezlikten gelenlere karşı duruyoruz. Şehrin en üst düzeydeki bürokratları, siyasetçileri, seçilmişleri, atanmışları o günlerde bilmem ne ağabiden icazet almak için araya adamlar sokarken biz hiç bir zaman kula kulluk etmedik.
Kulluğu sadece ve sadece Allah'a yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. O dönemlerde bizi yok etmek için mücadele eden siyasetçilerin ve bürokratların büyük bir kısmı şimdilerde ya görevden alınmışlar veya cüzamlı ilan edilip yanlarına kimse yanaşamıyor ama hamdolsun biz dün nerede idiysek bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz.
Gelelim konumuza; malumunuz geçtiğimiz hafta Başbakan Samsun'a geldi ve Cumhuriyet meydanında yapılan mitingin ardından akşam iftar ve sahur programları ve bazı ziyaretler yapıldı. Ertesi gün de Canik ve Tekkeköy mitingleri yapıldı, ancak bu programlar yapılırken bazı önemli gelişmeler yaşandı.
Nedir bu gelişmeler? Derseniz, iki önemli olay yaşandı bu ziyaretler esnasında. Bunlardan birincisi AK Parti İl Başkanlığı sırf Vezir Hazretlerine yakın durmak veya onun gönlünü almak için Canik'te yapılacak olan açılış ve miting programını Başbakan'a hiç iletmemiş.
Bunun üzerine Canik Belediyesinin genç bir meclis üyesi Başbakan'a ulaşmayı becerip huzuruna varmış ve büyük bir miting ve açılış hazırlığı yapıldığını ancak İl Başkanlığı'nın bunu hiç dikkate almadığını, konuyla ilgilenmesini arz edince Başbakan genç meclis üyesine seni sevdim tamam gereğini yapacağız deyip Canik'te ki programın yapılması talimatını vermiş.
Sadece Canik programının yapılması talimatını vermemiş aynı zamanda programı yapmayanlarla ilgili de hem fırça atmış, hem de arka planda bazı notları tutmuş. Doğrusunu ararsanız yapılan bu hareketi hiç etik bulmadım.
Osman Genç'i seversiniz veya sevmezsiniz hiç önemli değil, bu şehirde Osman Genç ile benden daha çok kavga eden olmasın ancak adamın yaptığı Belediye hizmet binasını şehre gelen Başbakan'a açtırmak kadar normal bir şey göremiyorum. Keşke Başbakan'a Vezir Hazretlerinin Batı Park'ta yaptırdığı Aslan heykellerini de birileri gösterseydi o zaman acaba Başbakan ne diyecekti.
Canik ilçesinde son günlerde yaşanan olaylar siyasetin arka yüzünü açıkça ortaya koymakta, bir yandan şehrin Valisi kendisine onaya giden plan değişikliklerine onay vermiyor, diğer yandan ilk okullardan bu yıl mezun olan bin beş yüz çocuğun sadece iki yüz elli tanesini alabilecek bir ortaokulla Canik ilçesi sınırlandırılarak adeta cezalandırılıyor.
Osman Genç ile siyasi hesabı olanlar lütfen kendi hesaplaşmalarını başka kurumlar üzerinden yapmasınlar. Bu ülkede İmam Hatiplerin önünü açan bir Hükümet ve onun başında bir Başbakan var, İl Milli Eğitim Müdürü ötede beride gezip dolaşıp pozlar vereceğine adam gibi Canik ilçesinin İmam Hatip sorununa çözüm bulsun.
Bu sorunu çözmekle öncelikli olarak İl Milli Eğitim Müdürü sorumludur, ardından Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü sorumludur. Ancak Canik ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne kimin atandığı henüz belli olmadığından o sorumluluk da İl Milli Eğitim Müdüründedir.
Umarım bu soruna biran önce cevap bulunur da çocuklarını İmam Hatip Ortaokullarına verecek veliler mağdur olmazlar, aksi halde biz bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı da buradan açıkça söylemekte yarar görüyorum.
Başbakan'ın Samsun ziyaretinde ikinci önemli ayrıntı teravih namazı çıkışı Başbakan bir hasta ziyaretine gidiyor, tabii ziyareti duyan bütün yağcı takımı Başbakan gitmeden evin yolunu tutuyorlar. Başbakan hasta evine gidip sohbetler başlayınca konu dönüp dolaşıp Atakum'da yapılan İmam Hatip Lisesi inşaatına geliyor.
Başbakan İl Başkanına dönerek bu okula yardımcı olun deyince o da oluyoruz zaten efendim diyor. Bunun üzerine bizim İlim Yayma'nın Başkanı, aynı zamanda Atakum İmam Hatip derneğinin yönetiminde bulunan zatı muhterem her zamanki gibi o mecliste çıkıp il Başkanına sitemkâr bir tavırla çok yardım ettin ya diyor ve bu sözü Başbakan'ın huzurunda onun duyacağı bir ses tonuyla söylüyor.
Bunun üzerine Başbakan bırakın boş işlerle uğraşmayı da iş yapın uyarısını yapıp olayı kapatıyor. Benim kayınçomu ne kadar çok sevdiğimi hepiniz çok iyi bilirsiniz onun kadar zarif, onun kadar kibar, onun kadar insanlara saygılı, konuşmasını bilen yumuşak tavırlı bir adam bu şehirde bir daha yok!...
Ancak Başbakan'ın huzurunda malum zatın yaptığı hareket gerçekten çok ayıp ve çok yadırganacak bir davranış biçimidir. Kaldı ki Kayınçoma gidip İmam Hatiple ilgili bir şey isteseler vereceğinden eminim. Bu tür hayır kurumlarına karşı gelecek bir yapıda değil. Malum zatın orada yapmak istediği şey Kayınçomu Başbakan'ı yanında küçük düşürmekti ama kanaatimce tam tersi oldu kendisi fırçayı yedi.
Sizlere bugün siyasetin arka planından bazı kesitler sundum, nasip olursa bir başka yazıda kayınçoma felaket kızan ve onun seçiminde elli milyay paya veyen bazı aykadaşların yaptıkları toplantılardan kesitler vereceğim şimdilik bu kadar yeter. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.