SİYASETTEN NEFRET EDER HALE GELDİM AMA ONSUZ DA OLMUYOR!.
SİYASETTEN NEFRET EDER HALE GELDİM AMA ONSUZ DA OLMUYOR!..
Bir arkadaşım siyaseti dosta tavsiye edilmeyecek kadar kötü, düşmana bırakılmayacak kadar iyi bir sanattır derdi. O arkadaşım da şimdilerde siyasi bürokraside çalışıyor. Siyasi bürokrasi deyince ne anladınız bilmiyorum ama benim kasdı mahsusam siyaseten gelinebilecek bürokratik makamlara, ben siyasi bürokrasi diyorum. O arkadaşımız da siyasi bürokraside çalışıyor ama o kendisine iyi bir yol çizmiş, kimsenin işini çözmüyor, her gelene çayını çorbasını ısmarlayıp onları ikna edip yolluyor. İdare de onun bu durumunu çözmüş olmalı ki arkadaşı sadece törenlerde temsil noktasında değerlendiriyor. Sizin anlayacağınız alan razı veren razı. Siyasetten neden nefret ettiğime gelince, siyaset öyle bir hal almış ki kimse kimseye doğruyu söylemiyor. İnsanlar birbirleri ile görüşürken siyasetteki faydalarına ve zararlarına göre konuşuyorlar, yalan almış başını gidiyor, riyakârlık deseniz had safhada. Böyle bir durumda siyaset nasıl sevilir siz takdir edin. Ben siyasette bulunduğum dönemde bedeli ne olursa olsun, doğruları konuşmaktan asla geri durmadım, bir iş oluyorsa onu yapmaya çalıştım olmuyor ise de muhatabıma neden olmadığını izah edip doğruları söyledim, bu yaptığımdan da asla pişman değilim.
Bu kadar izahtan sonra gelelim konumuza. Bugün AK Parti İl Başkanlığında yapılan görev değişimi ile ilgili konuşacağız. Başkanlık divanında yapılan değişikliği biraz irdeleyecek olursak Başkanlık divanına yeni giren isimlerden ziyade çıkarılan isimler üzerinden değerlendirme yapmak gerektiği kanaatindeyim. Çıkan isimler; Ercan Albayrak, Alaattin Bayrak ve Nuri Gençtürk isimleri, bu üç isim Kayınçomun adamı. İl Başkanı’nın deyimine bakıldığında bu arkadaşlar kendileri Başkanlık Divanından ayrılmak istediklerini söylemişler. Bu söylenene inanıyor musun derseniz, bir kısmına inanırım ancak tamamına asla inanmam. Hangi kısmına inanırsın derseniz, Ercan Albayrak’ın Başkanlık Divanından çıkma isteğine inanırım çünkü işleri yoğun bir arkadaş. İl Başkan Yardımcılığı ona unvan vermez, sadece mesaisini alır ama Alaattin Bayrak ve Nuri Gençtürk konusuna gelince durum farklı. Alaattin Bayrak iş yerini
Kapatmış, Ercan Albayrak’ın işlerinde çalışan bir arkadaş onun için “İl Başkan Yardımcılığı önemli bir görev. Hem de Siyasi İşler Başkanlığı gibi iki numara koltukta oturmak Alaattin Bayrak için önemli bir koltuk”dedi. Onun o koltuktan kalkması demek, Kayınçoma karşı bir tavır anlamına gelir. Nuri Gençtürk’e gelince, o da eskiden kendi adına iş yapıyordu şimdi ise Ercan albayrak’ın işlerini Götürü usulde yapmakta. Nuri insan olarak iyi bir insan, belki bazı eleştirilmesi gereken yönleri var ama özünde iyi bir arkadaş ve verilen görevi adam gibi yapmaya çalışan bir arkadaş. Nuri’nin Başkanlık Divanından çıkarılması da Kayınçoma karşı bir tavır olduğu kanaatindeyim. Zira Nuri’nin İş yoğunluğu olarak İl Başkan Yardımcılığı yapmasına engel bir durum yok.
Peki Kayınçom’un diğer isimlerini neden Başkanlık Divanından çıkarmadı derseniz, Salih Çelik, Reşat Keleş ve Yılmaz Açan Kayınçomun adamları olarak içeride kalmış gibi gözükse de Reşat Keleş’i ne bulan sevinir ne de kaybeden ağlar, o kendisinin ve iş yaptırdığı kişilerin adamıdır. Başkanlık Divanından çıkarılması halinde ortalığı veleveleye vermesinden çekinip orada kalmasına razı olmuş olabilir. Salih Çelik’e gelince, dışarıda her ne kadar Kayınçomun ortağı ve adamı olarak bilinse de madalyonun diğer yüzü çok farklı. İş ortaklığı konusunda şu kadarını biliyorum. Yapılan iki kümesin biri Kayınçoma kalmış diğeri de Salihe kalmış. Kayınçom Salih’in arsa bedelini de ödemiş. Ayrıca son zamanlarda Kayınçom Salih’e yüz vermediği için Muharreme yanaştığını, Kayınçom seçim çalışmalarında Salih’le birlikte program yapmadığını da çok iyi biliyorum. O nedenle Salih’in Başkanlık Divanından çıkmamış olması da normaldir.
Yılmaz Açan’a gelince; Yılmaz, Kayınçomdan ziyade Erdoğan Tok Başkanın adamıdır. Şayet Başkanlık Divanından çıkarılsaydı bu Erdoğan Tok’a karşı bir tavır olarak değerlendirilecekti ki burada çok ustaca bir politika izleyip sanki Kayınçomun bazı adamları içeride kalmış bazıları kendi istekleri ile çıkmış gibi gösterilse de bunu siyaseti bilenler yutmazlar! Başkanlık Divanından çıkması gereken başka isimler de vardı ama bazı dengeler gözetildiğinden çıkarılmadılar. Biz bunları yuttuk zannedilmesin! Bu yapılan değişiklik sonrası ne olur derseniz, şimdilik bir şey olmaz ama zamanı gelince bunun hesabını sorarlar. Çünkü böyle bir değişiklik sadece ve sadece Kayınçomu zor durumda bırakmak için yapılmıştır. Yakın adamları Başkanlık divanının dışına atılmış ama kamuoyunda yakın adamı olarak bilinen ama onun hiç bir işine yaramayanlar da içeride tutulmuş. Neden siyasetten nefret ettiğimi anlayabildiniz mi? Birileri sizin elinizden tutar sizi bir yerlere getirir ama ilk kazığı da elinden tuttuğunuz adamdan yersiniz. Siyaset böyle bir sanat olduğundan, Allah bana bir daha nasip etmesin diyerek, sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.