TARAF OLMAYAN BERTARAF OLUR
Bu söz Hazreti Aliye ait olup, slogan olarak da Taraf dergisi kullanmaktaydı, Taraf Dergisi Salih Mirzabeyoğlu’nun ibda c cemaatinin kurduğu bir dergiydi. Merhumu hayatında hiç okumadığım gibi bu dergiyi de hiç okumamıştım, hatta bir arkadaş eserlerini okumam için getirip vermişti ama az inceleyince benlik olmadığını veya bana verebileceği bir şey olmadığını görüp kenara koydum. Nereye koyduğumu da bulamıyorum, arkadaş kitaplarını istiyor ama bulamıyorum, yapacak bir şey de yok. Neden bu detayı verdiğime gelince insanın hayatında bir duruşu, bir tavrı ve tarafı olmalı, Hazreti Ali bu sözü çok güzel söylemiş, bizim tavrımız, duruşumuz nedir derseniz elbette ki Haktan yanadır. Şunun, bunun kıçından yürümek, aklını kiraya vermek, kalemini satmak bizim işimiz olamaz, bu duruş için çok bedel ödesek de asla pişman değiliz, bedel ödemeden dava adamı olunmaz, dava da bazılarının anladığı gibi yoklukta cihat varlıkta düzen adamı olmakla olmaz.
Gelelim konumuza Dünyada ve ülkemizde olduğu gibi Şehrimizde bazılarının kurduğu bir menfaat düzeni var, nedir bu düzen derseniz haklıların hukukunu üstün kılan, onları her zaman haklı kılan, mazlumların ezildiği, zalimlerin hüküm sürdüğü bir düzen var. Bu düzeni yıkmak öyle kolay değil, ortada menfaat olunca Din, Dil, Irk, Parti ayırımı olmaksızın menfaatçiler anında birleşiyorlar, işlerine gelince Dini kullanırlar, işlerine gelince partiyi kullanırlar, işlerine gelince de parayı kullanırlar ama kim iktidar olursa olsun bunlar hiçbir zaman güçlerini kaybetmezler. FETÖ’nün güçlü olduğu dönemde onlarla iç içe, can cana, gönül gönüle olurlar, onlarla her türlü operasyonları yaparlar, FETÖ terör örgütü ilan edilince de dershane öğrencilerine, yurtta kalanlara operasyonlar yapılır, bunlar sanki bu işlerin kıyından köşesinden geçmemiş gibi aklanırlar.
Adili Mutlak olan Allah’ın adaletinin bir gün bunlara uygulanacağından en ufak bir şüphem yok ama sabretmek lazım. Bu şehirde kimlerin Bylock kullandığı halde gereğinin yapılmadığını da az, çok biliyoruz, ama Allah’ın adaletinden kaçamayacaklarını da unutmasınlar. FETÖ nün en güçlü olduğu dönemlerde biz bu köşeden aklımızı kiraya veremeyeceğimizi yazdığımızda bize yapılan operasyonları bizi tanıyanlar çok iyi bilir. O Devletli günlerinde aleyhlerinde yazı yazabilen tek gazeteci bu fakir iken onlara her türlü yalamalıkları yapıp yere, göğe sığdıramayan, çocukları sınavı kazanmadığı halde onların okullarına sokan yalamalar FETÖ operasyonlarından sonra en büyük düşmanları oldu ama bu fakir hiç yazma gereği bile duymadı. Neden duymadı çünkü zaten Allah cezalarını vermiş, düşene vurmak karakterli adamların işi olamaz.
Biz dün taraftık, bugün de tarafız, nereden yana tarafız, Haktan, hakikatten, Dürüstlükten yana tarafız ve bunun için her türlü bedeli ödedik. Rabbim bize öyle güzel şeyler gösterdi ki anlatamam, hiç hak etmediğimiz halde mahkemede gelip aleyhimizde şahitlik edenlerin ülkeden kaçarak ABD de nasıl öldüklerini ve cenazelerinin herkesten saklanarak nasıl ülkeye getirilip defnedildiğini gördük. Sadece onunla da kalmadı FETÖCÜ oldukları için mallarına el konulacağını bildiklerinden ülkeden kaçarken mallarını hülle yaparak ortaklarına devrettiklerini ama öldükten sonra ortaklarının mallara nasıl konduğunu da gördük. Şimdi varisler mahkemelerde yapılan satışların mal kaçırma satışı olduğunu, malın üzerinde bulunan kişinin malı geriye vermediğini, dolandırıcı olduğunu iddia ederek davalar açtığı gazetelerden okuduk. Devlet bu olaya derhal müdahale edip o malları Hazineye irat kaydetmeli, çünkü mallar FETÖ örgütünden yargılanıp mallarına el konan kişinin olduğu ortada.
Hayatımda hiç kimsenin gördüğünden geriye kalmasından mutlu olmam, ama insanlara iftira atarak, yalancı şahitlik yaparak zulmetmek isteyen insanları ne bu Dünyada ne de ahirette affetmem söz konusu olamaz. Biz dün bu Cemaatin, (şimdi örgüt oldu) bu ülkeye zararı olduğunu, liderinin de Dünya Masonlarının emrinde olduğunu yazıp tarafımızı belli etmiştik, bugün de aynı yerdeyiz. Dün onlara yalamalık yapıp yere göğe sığdıramayanların bugün aleyhlerinde yazdıklarını görünce adamların yanında olasımız geliyor. Zira onlar Hakka değil güce tapıyorlar, biz ise güce değil Hakka tapıyoruz. Ne mutlu Hakka tapanlara diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
elbette bir değerdir. uzun yazmayayım diye özet geçtim sanki. istiklal marşı'na "alternatif" marş yazmaya çalışmak, en hafif tabirle enaniyet... salih bey de -elbet eski hâliyle- bir nevi anarşist yetiştiren söylem ve kelâm kullanmıştır. yoksa elbet bizim değerimizdir. solcuların mahiri, denizi var da sizlerin niye bir merhum salih beyi olmasın? not: şimdi buraya foto koyulamıyor, bulursanız, tıpkı marx,engel ve lenin üçlemesi fotoğrafı gibi beyefendi merhumun da fotoğrafını bulursunuz. sol'a azıcık öykünmüştür. kalpler kırılmasın yeterli.
Yanıtla (0) (0)Öbür tarafa kalmadan cezasını cekecekler
Yanıtla (0) (0)Salih Mirzabeyoğlu'nun eserlerinin neredeyse birçoğunu okudum. Bir mütefekkir olduğuna da yürekten inanıyorum. İktisattan hukuka, sanattan tarihe akla gelebilecek her alanda eser üretmiş ve hakkı gerçeği anlatmış. Tavsiyem orada burada gördüklerimiz üzerinden yargılamak yerine eserlerini okumalıyız. Salih Mirzabeyoğlu da Necip fazıl gibi bizim değerlerimizden.
Yanıtla (0) (0)Salih İzzet Erdiş;ismini niye değiştirmiş bilemem. ismine sadık olsa daha ısınırdım kesin. tanıdığım pek çok milliyetçi arkadaş, merhumu sever, onların "kumandan"ı.bir kürt'ten, türk milleyetçisi çıkarmak da bağlılarının başarısı. okuduğum bir kitabı, solcu mahir çayan'ın "toplu yazılar" veya "bütün yazılar" kitabı gibiydi, belli ki etkilenmiş. gerilla savaşı falan filan. boru bombası koyardı bağlıları sağa sola. hiç taviz vermedi; lakin yine de hastalıklı bir zihne düçar oldu: kendisine beyin terörü yapıldığını iddia etti hep. allah için uğraştığına şahidim; eserlerinden falan... lakin, neye taraf olduğunu bilmezsen, işi anarşiye falan bağlarsan, zaten bertaraf olmuşsun. yerinde rahatlıklar dilerim. bağlıları zaten ayrı bir inceleme konusu. hürmetler.
Yanıtla (0) (1)