Konumuza girmeden önce bir hususu aydınlatma gereği duymaktayım, seçim gecesi saat 22.00 ye kadar Samsun sonuçları 6/1/1/1 idi, ancak saat 22.00 itibarı ile gelen sonuçların 5/2/1/1/ olduğunu gösterdiği ortaya çıktı. Biz de gazete personeli ile birlikte saat 23.30 a dek bekleyip ona göre manşet ve köşemizi düzelttik, ancak arkadaşlar manşeti düzeltip doğrusunu matbaaya atarken, benim köşe yazısının düzelmiş halini değil de eski halini atmışlar, haliyle CHP ile ilgili olan kısım da yanlış girmiş oldu ama manşetten 5/2/1/1 olarak verdik. Bu detayı verme nedenim biz seçim boyunca seçim sonuçlarının 5/2/1/1 olacağını ısrarla yazmış olduğumuzu bilen bazı okurlarımız dahi köşe yazısını okuyup bizi eleştirince bu insanların nasıl insanlar olduğunu anlamakta güçlük çektiğimi anlatmak için yazdım. Gazetenin manşetinde seçim sonuçları belli, bizim iki ay boyunca verdiğimiz beyanatlar belli seçim gecesi gece yarılarına dek personelimizle çalışmış olup seçim sonuçlarını en sağlıklı bir biçimde haber yapmış olmamıza rağmen arkadaşlarımızın yanlış köşe yazısını sayfaya koymaları sonucunda bazı insanların art niyetli mesajlarını görünce gülüp geçmekten başka bir şey yapmadım. Zira bu şehirde siyaseti en iyi kimin okuduğunu, kimin öngörülerinin ne kadar doğru olduğunu dostta biliyor düşmanda biliyor o yüzden bu tür art niyetli insanları ciddiye almaya herek yok.

   Gelelim asıl konumuza seçim sonuçlarıyla ilgili herkes bir şeyler yazıp, çiziyor, bir çok kişi seçim sonuçlarına göre AK Partinin Samsun’da aldığı sonucun teşkilatların başarısızlığı olduğu, altı vekilden beş vekile düşmenin başarısızlık olduğu, bunun sorumlusunun da teşkilatların olduğunu yazmışlar, Hatta bazı meslektaşlarımız da bu minvalde yazılar yazmışlar. Bu şehirde AK Parti teşkilatlarını en çok eleştiren bu fakirdir, yapılan yanlışları acımasızca eleştirmemin nedeni AK Parti gibi toplumun yarısından çoğunun oyunu almış bir partinin hata yapma olanağının olmamasından ve dostun acı söylemesi gerektiğindendir. Son seçimin ülkemiz ve Dünya müslümanları açısından önemine binaen seçim bitene dek AK Partili hiç bir siyasetçiyi eleştirmediğim gibi gazeteci gibi değil siyasetçi gibi davrandım, yaptığımdan da pişman değilim. Arayan arkadaşların bir kısmı senin yazını okuyunca AK Partiye oy verdik yoksa farklı partiye verecektik diyorlar, bir kısmı da sana kırılsak çok ağır oldu dediler ve kendilerine göre de haklılar ama bu seçimlik böyle olmak zorunluluğu vardı, Yerel seçimlerle diğer seçimlerde farklı olur.

     AK Partinin Samsun’da aldığı sonucun Milletvekilliği bazında kayıp olduğu bir gerçek, rakamsal bazda buna asla itirazım yok, 100 bin civarında bir oy kaybı var ortada bu da bir Milletvekilinin İYİ Partiye kaymasına neden olmuştur. 1 kasım seçimlerinde 514 bin oy alan AK Parti 24 Haziran seçimlerinde 420 bin oy almış ise ortada bir başarısızlık olduğu açık ve net ortada. Ancak bu başarısızlığın nedeni AK Parti teşkilatları dersek emin olun çok büyük haksızlık yapmış oluruz, evet teşkilat mensuplarının bir kısmında ciddi hatalar var, örneğin partinin Milletvekili adaylarına tahsis ettiği araçlara binip Milletvekili adaylarının yanında oturup resim çekilip sosyal medyaya servis eden bazı görgüsüz ve sonradan görme gençler var onların bu haraketleri hem kendilerine hem de partiye zarar veriyor ama Ak partinin aldığı sonucu teşkilatlara bağlamak haksızlık olur.

   Allah aşkına sorarım size Vezir Hazretlerinin bu partiye verdiği zarar ne kadardır, dün berbere traş  olmaya gittim, yan koltukta oturan adam bir yandan kulaklarına ağda yaptırmış onu alırken can acısıyla bağırıyor, bir yandan da Allah belasını versin bize MHP’ye oy verdirenlerin diyor. Ben de anında hayırdır hemşehrim niye kızıyorsun diye sorunca adam sorma ağabey ben AK Parti kurulduğundan beri Ak partiye oy verdim ama bu Yusuf Ziya Yılmaz’ı listede görünce Cumhurbaşkanlığında Reise Milletvekilliğinde MHP’ye verdim dedi. Daha sonra Tekkeköy’e gittim, organize Sanayiye uğradım, herkesin ağzında Ahmet Demircan’ın köyünde sandıktan çıkamadığı konuşuluyor, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce birinci olmuş, Milletvekilliği seçimindeyse Çırakman köyünde iki sandığın birinde İYİ parti birinci diğerinde AK Parti birinci ama toplam 550 oyun Ak parti ancak 159 tanesini alabilmiş yani Ak parti Bakan Demircan’ın köyünde ancak %36 oy alabilmiş. Ahmet Demircan Köyünden kim varsa sağlık kurumlarında ya yönetici yapmış veya Başhekim yapmış, Gazi Devlet Hastanesine bir Başhekim atamış dillere destan, aynı şekilde Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesine Başhekim bir bayan atamış o da dillere destan. Babamın vefatından sonra kalan bir, iki parça malın verasetini yapabilmek için anamdan vekalet alalım dedim, noter anamın yaşı itibarı ile Ruh ve Sinir hastanesinden rapor alması gerektiğini söyleyince Sağlık il Müdürünü aradım dedim ki Müdür bey anamın ruh sağlığı ile ilgili rapor lazım torpil falan istemiyorum ama anam 83 yaşında oralarda aşağı, yukarı kadıncağızı uğraştırmadan anamın oturduğu yerden rapor alabilir miyiz, yardımcı olacağını, Ruh ve Sinir hastalıkları hastanesinin başhekimi bayanına beni arayacağını söyledi, gerçekten de Başhekime hanım aradı Ankara’da Dsi de Teftiş Kurulu Başkanı olan ağabeyim anamı hastaneye götürdü, Başhekime hanımı yarım saat bekledikten sonra Başhekime hanım gideceği doktorları anlatıp ağabeyimle anamı salmış. 83 yaşındaki anacığım psikologunun kapsında bekledi, Yetmedi psikiyatrisin kapısında da bekledi, yine yetmedi nörologun kapısında da bekledi ve üç saatte akıl sağlığı yerinde diye rapor aldı, iyiki sağlık müdürünü aramışım demek ki aramasaymışım anacığım üç günde rapor alacaktı.

    Vezir Hazretleriyle Bakan öyle de Bafra’daki Kırcalı farklı mı AK Parti Bafra’da tam 8000 tane oy kaybetmiş, Bafra’da kime sorsam Kırcalı’ya ateş püskürüyor nedenini ben de anlamış değilim. Kayınçoma sıra gelince ona da bir hayli tepki var ama orada çok enteresan bir durum var, kayınçom Trabzonlu diye feryad figan edenler, İYİ partinin Samsunla uzaktan yakından ilgisi olmayan Gümüşhaneli adaya ses çıkarmamalarına anlam veren varsa beri gelsin. Kaldı ki Allah için doğruyu söylemek gerekirse  Kayınçomun ömrünün tamamı bu şehirde geçti, ticareti burda, çoluğu, çocuğu ailesi burda ama ona olan tepkinin yüzde biri kadar İYİ partinin Samsun’dan geçmenin dışında Samsunla uzaktan yakından ilgisi olmayan adayına yok. Kaldı ki Kayınçoma bende zaman, zaman kızıyorum eleştiriyorum ama adam Samsunspor’a elinden gelen desteği yaptı, hayır hasenat da yapar, haa bağırıp çağırma gibi kötü bir huyu yok mu elbette var ama bu kadar tepki neden derseniz sadece ve sadece Trabzon düşmanlığı değil de nedir.

    AK Partinin diğer Vekillerine gelince Çiğdem Hanımın AK Partiye ne yararı var nede zararı, ama Caner Göktepe ile ilgili o kadar çok eleştiri geldi ki anlatamam, onu bu şehir asla ve kata sevmedi, dokuzuncu sıradaki gençle ilgili de eleştiri yok değil o detaya girmek istemiyorum. AK parti Vekil adaylarından eleştiri almayan tek isim Yedinci sıra adayı olan Bayan kardeşimiz oldu, Elif  hanım gerçekten kimsenin tepkisini almayan bir siyasetçi oldu. Elif hanım deyince onunla ilgili Enteresan bir bilgiyi paylaşıp kapatacağım, seçimden sonra Elif hanım Milletvekili adaylarıyla sohbet ederken demiş ki arkadaşlar neden bir Vekili kaybettik oturup değerlendirmemiz lazım, benim otuz senelik arkadaşım ve kendisinin  siyasete girmesine vesile olduğum Demircan'ın cevabı çok enteresan Sayın Bakan aynen şunu demiş; İbrahim Özyerin cenazesi bir Vekilimizin gitmesine neden oldu demiş, demekki Sürmeneli merhum  İbrahim Özyer, Demircan’ın köyündeki Muhacirlerin oyuna bile etki edip Bakanın köyünden İYİ parti ile Muharrem İnceyi çıkarmış ise İbrahim Özyer’in Ölüsü kadar Benim otuz yıllık arkadaşımın kıymeti harbiyesi yoksa yazıklar olsun bize demekten başka birşey diyemiyorum. Kimse yalandan kabahati başka yerde aramasın kabahatin yüzde doksanı Vekil listesini yapıp bu insanları listelere koyanlarda yüzde onu da teşkilattaki sonradan görme gençlerde diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla