Biz her zaman doğru neredeyse onun yanında olduk, yanlışı yapan kendimiz dahi olsak karşısında olduk, insanlar beşerdirler elbette hata da yapacaklar, erdemli olanları bu hatalardan pişman olup tövbe ederseler Cenabı Hakkın affına sığınacaklar. İnsanları değerlendirirken onlarla olan husumetimiz elbette bizleri kamçılayıp, düşmanlarımıza olan kinimizi artırır ama asla ve kata haktan ve doğruluktan şaşmayız. Yaptığımız işlerdeki önceliğimiz Allah Rızası ve toplumun yararıdır ama nefsimizin ağır geldiği konularla ilgili de zaman, zaman nefsani davrandığımız olmaktadır. Bunları neden söylediğime gelince, yazdıklarımla ilgili bazıları yanlış değerlendirmeler yapabilir, sadece muhalefet ettiğimi düşünenler olabilir ama inanın öyle değil, doğru olan her şeyin sonuna kadar yanında olurum, yanlış olan her şeyin de sonuna kadar karşısında olurum. Hakkında yazı yazdığım insanların yüzde doksanı ile kişisel bir sorunum yok, yüzde onuyla var ama onun da nedeni o insanların yaptıkları yanlışların önüne geçmektir.

     Bugün ele alacağım konu Ramazan Ayı boyunca TRT’de yayınlanan Kuran Yarışması olacak, bu yarışmayı her kim hazırlamış, emeği geçmiş veya sebep olmuş ise Allah onlardan razı olsun. Gerçekten her akşam Kuran ziyafeti yapıyor bu toplum ve işin ehli olan insanlar da Kuran okuyan o güzel insanlara puan veriyorlar, jürinin verdiği puanları beğenmiyorlar, jüriyi eleştiriyorlar. Sizin anlayacağınız bugüne dek TRT’de izlediğim en mükemmel program desem yeri var. Televizyonu açtığımız zaman aile boyu izleyebileceğimiz, keyif alacağımız ve de hem okuyana hem de dinleyene sevap yazan bir program, böyle güzel bir program acaba bundan önce neden yapılmadı diye sormadan edemeyeceğim. Vali İbrahim Şahin tam sekiz yıl TRT’nin başında Genel Müdür olarak çalıştı, bağlı olduğu Bakan’da Kuran aşığı Bülent Arınç idi, acaba böyle bir program yapmak isteseydi ona kim hayır derdi. Elbette ki kimse hayır demeyeceği gibi, herkes ona destek olurdu.

   Dün bir gazetede Vali İbrahim Şahin’in FETÖCÜ’ler tarafından harcanacaklar listesine alındığını yazmış, anlattıklarını bildiğimden o haberi görünce içimden gülümsedim. Zira İbrahim Şahin Bey’in TRT’de Genel Müdür olduğu döneme denk gelen 2008 yılında TRT çalışanlarının büyük bir kısmını emekliye ayırmış, bu anlamda emekliye ayrılmak istemeyenlere de yüzde kırk civarında teşvik primi verip emekliye ayırdığı ve yerlerine cemaat mensuplarını aldığı iddia edilmekte. Keşke bu iddia yanlış olsa, keşke Vali Bey TRT’de görev yaptığı süre boyunca FETÖCÜ’lere restini çekip onlar tarafından harcanmaya kalksa da TRT’de yapılanan o cemaat mensuplarını oradan temizlemiş olsaydı.

   Yazıp, çizmek, haber yapmak kolay şeydir ama olayların aslı yapılan haberlerle yazılanlar örtüşmeyince toplum neyin ne olduğunu görüp ona göre karar veriyor. Ben Vali Bey’i çok tanımam, düşmanım da değil, en ufak bir husumetim de yok kendisiyle ama bu şehirde beraber olduğu insanlara bakınca az, çok kanaat sahibi oldum, Şehrin Vali’si nerede oturup kalkacağına, kimlerle arkadaşlık yapacağına ve kimlerle oturup eğleneceğine çok dikkat etmek zorundadır. Aksi halde toplum kendisinin hakkında kanaat sahibi olurken hak etmediği algılamalara neden olabilir, o nedenle de biz bu konuyu sürekli gündemde tuttukça amacımız kendisine düşmanlık değil dostane uyarıda bulunmaktır, uyar, uymaz o da kendi tercihidir.

     TRT’de yayınlanmakta olan Kuran yarışmasına karşı çıkan bazı insanların olduğunu da biliyorum, o insanların amacı yapıcı eleştiride bulunmak değil, tam aksine toplumun dejenere olmasına yardımcı olmaktır. Bu toplum bilmem ne adalarında yapılan, yarı çıplak insanların yarışmalarını seyretmekten gına geldi, artık toplumun kültürü ile bağdaşan manevi değerlerine saygı duyularak yayın yapan kuruluşlara ihtiyaç duymaktadır. Vali Bey kızmasın ama keşke onun döneminde TRT’de böyle güzel programlar icra edilseydi. Sözlerime son verirken tekrar bu güzel programı yapan, sunan, okuyan insanlara teşekkürlerimi sunuyorum, kalın sağlıcakla.