VEKİLLERİMİZ BENİ YANILTMADI
VEKİLLERİMİZ BENİ YANILTMADI
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir kamuoyu araştırmasında en başarılı Milletvekilleri tespit edilmiş. Şehrimizin Vekilleri de bu sıralamada anca sonlardan liste başı olmayı becermişler. Bu konuda daha önce yazdığım köşe yazılarını hatırlayanlarınız yaptığım tespitlerin aynı yönde olduğunu bilirler. Keşke ben yanılsaydım da onlar başarılı Vekillerin listesinde olsaydılar. Şehrimizdeki Vekillerin dört tanesi Ak Parti kurulduğu günden itibaren Parlamenter koltuğunda oturmaktalar. Bir kısmı bırakın icraat yapmayı, nerede ise şehrin yarısı ile kavgalı. Sanki Milletin Vekili değiller de benim gibi gazetecilik yapıp yazdıkları yazılar yüzünden, insanların bir kısmını karşılarına almışlar. Oysa onların tek işi var o da Millete hizmet etmek. Onun dışında yapacakları hiç bir şey yok. Ama gel gör ki durum olması gerekenle uzaktan yakından alakalı değil.
Dilerseniz Vekillerimizi tek, tek ele alıp seçildikleri dönem içerisinde yaptıkları icraatları değerlendirelim; önce iktidar partisinden başlayacak olursak , listenin ikinci sırasında seçilen eski Bakanla ilgili konuşmaya dahi gerek görmüyorum. Zira bu toplum onun nasıl bir insan olduğunu çok iyi anlamış durumda. İsterse önümüzdeki Genel seçimde bağımsız Vekil adayı olsun, bakalım kaç oy alacak. O zaman ne demek istediğim çok rahat bir biçimde ortaya çıkar. Bu arkadaşımızın kişiliği ile ilgili bir Doktora tezi yapılsa, yine çözülmesi imkânsızdır. Çünkü söylemleri ile eylemleri çok farklılık arz eden bu kişiye bu sahifede fazla yer vermeye de gerek görmüyorum. Listenin ilk sırasında olan yine Bakan Mustafa Demir'le ilgili bir değerlendirme yapmamız gerekirse, bu arkadaşımız görünüşte çok efendi, sessiz, sakin bir insan, ancak en büyük sorunu aşırı derecede lokal ırkçı bir yapıya sahip. Asar deresinden olmayan insanlar onun gözüne bir hiçtir. Bakanlığı döneminde yaptığı atamalar bunun en bariz örnekleridir. On iki yıllık AK Parti iktidarında iki yıl süre ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı koltuğunda oturmuş olmasına rağmen, bu şehre tek çivi dahi çakmamış, sadece ve sadece Bakanlığına bağlı eski İller Bankası Bölge Müdürlüğü binasını, İlkadım İlçe Kaymakamlığına tahsis etmenin dışında bir icraatı yok.
Sanırım listenin üçüncü sırasında Cemal Vekil vardı. Cemal Vekil de üzerinde araştırma yapılması gereken bir arkadaş. Zira bu arkadaşı yaklaşık otuz yıldır tanırım. Bu şehirde otuz yıl önce dost olduğu ve bugün konuştuğu tek bir kişi dahi yok, denecek yapıya sahip bir insan. Onunla birlikte olup da memnun olan tek bir Allah kuluna rastlamış değilim. Adam yanında olanlara sahip çıkmaz, ekip ruhu yoktur, alçak gönüllülük deseniz o karakteri Cenab-ı Hak yaratırken bu arkadaşımız demek ki ruhlar aleminden izinli sayılmış. Yaklaşık on iki yıldır bu arkadaşımız bu şehrin Vekilidir. Allah rızası için bu köşeden kendisine soruyorum. Bu şehir için yaptığı tek bir eser var mı? Bırakın yaptığı eseri vesile olduğu tek bir eser var mı? Hangi işe el atmış ise o iş kurumuştur. Canik İmam Hatip'in yapımına başlanıldığında öncü olmaya çalışmış, ancak onu orada gören herkes, yardımdan geri çekilmiş, ne zaman ki o bu işi bıraktı, okul yapılmaya başlanmıştır. Diğer ilçelerdeki İmam Hatip okullarında da durum aynı. Onun el attıklarında en ufak bir ilerleme söz konusu değil. Yaptığı en güzel icraat nedir derseniz, Belediye Başkanlarını ziyarete gidip onlardan aldığı dosyaları okurken taktığı gözlük yok mu? işte o beni mest ediyor!.. Dersiniz ki adam, eskiden Irak Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Taha Yasin Ramazan vardı, aynı onun gibi iş bitirici bir edayla projeleri incelemesi ne kadar iş bitirici birisi olduğunun delili değil mi? Bu Vekilimizin dolaştığı kişilere de biraz dikkat etmenizi istiyorum. Bakın kimlerle geziyor ve gezdiği arkadaşlarından ne kadar süre sonra ayrılıyor.
Bir diğer Vekilimiz Tülay Hanım'a sıra gelince doğrusunu ararsanız ben Tülay Hanımı ilk gördüğümde yapısı itibariyle ağır hareket edeceğini, icraat noktasında çok fazla bir şey yapamayacağını, ancak iyi niyetli bir insan olduğunu düşünmüştüm. Ancak Tülay Hanım beni yanılttı. Sanki otuzlu yaşlardaymış gibi sürekli koşuşturan, kendisine gelen işleri anında çözmeye çalışan çok cevval bir Vekil çıktı. Beni yanılttı. Tülay Hanım kişilik olarak da çok düzgün kişiliğe sahip bir insan. O nedenle kendisini her zaman sevdim sevmeye de devam edeceğim. Diğer Vekillerimize sıra gelmeden bize ayrılan yer bitti. Umarım kaldığımız yerden devam ederiz. Ahmet Yeni ve Bakan Çağatay Kılıç'tan başlamak üzere bundan sonraki yazılarımızı ele almak üzere, şimdilik sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.