YALAMALAR OLMASA

Bugün iki konuya değinmek istiyorum. Bunlardan ilki OMÜ’de yaklaşan atama süreciyle ilgili gelen yorumlar, ikincisi ise bağımsız olarak seçilen Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ın kum, çakıl ihaleleriyle ilgili yaptığı uygulamalar olacak. Bundan dört yıl önce OMÜ’ye rektör olarak atanan Prof. Dr. Yavuz Ünal Hoca'yı hiç tanımazdım, kendisinin anlatımları sonrasında tanıma fırsatım oldu. Rektörlük döneminde yaptığı en önemli hatalardan biri uyduruk törenlere katılıp kıymet-i harbiyesi olmayan kişilerin elinden aldığı plaketler, tıp fakültesindeki bazı olaylarla ilgili duruş gösterememesi ve son olarak da yaptığı yanlış atamaları geç de olsa düzeltmesi olmuştur. Bu konuları defalarca yazdık çizdik, tavrımızı net bir biçimde ortaya koyduk. Geçtiğimiz hafta eniştenin rahatsızlığı nedeniyle ilgilenen arkadaşlara teşekkür ederken hastanenin durumunu da ele alıp hem idarecilere hem de idarecileri atayan rektöre teşekkür edince kıyamet koptu. Gelen yorumların çoğunu onaylamadık, sildik. Çünkü objektif eleştiri değil, hasmane yorumlardı.

Beni tanıyan herkes bilir ki muhatabım kim olursa olsun doğru yaparsa desteklerim, yanlış yaparsa eleştiririm. SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın Hoca iki hafta önce ziyaretime geldi, fotoğraf çekip haber yapma gereği dahi duymadım. Aradan birkaç gün geçtikten sonra baktım ki yanlış ziyaretler yapmış anında haber yaptım. Ahbap çavuş ilişkileriyle veya hemşehricilik ile haber yapıyor olsam o haberleri hiç yapmazdım. Yetmedi Web TV’mizde Mehmet Ali Coşkuner ile beraber AK Parti Canik İlçe Başkanı Mahmut Gençay kardeşimizle SAMÜ’yü ele alarak program yaptık. Bazı yorumcuların dediği gibi bize olan ilgi ve alakan ötürü değil OMÜ hastanesinin geldiği noktadan ötürü teşekkür ettik. Rektör atamasının yapılacağı şu günlerde bu yazıyı yazmak farklı anlaşılabilir ama hiç önemli değil, nasıl isterse öyle anlaşılsın biz doğrusu neyse onu yazdık. Diğer rektör adaylarının aleyhinde bir şey yazarsak o zaman konuşsunlar, yanlışları eleştirdiğimiz gibi doğruların yanında olmanın da görevimiz olduğunu unutmayalım.

Gelelim ikinci konumuza. Hüseyin Dündar yaklaşık olarak otuz yıldan beri tanıdığım bir arkadaş. Zaman zaman eleştirdim, küs durdum, konuşmadık ama yaptığı doğruları destekledik, yanlışlarını da eleştirdik. Son günlerde yaptığı icraatlarla ilgili çıkan haberleri enine boyuna inceledim ve edindiğim bilgileri tarafsız ve objektif olarak sizlerle paylaşmak istiyorum. Çarşamba Belediyesinin stokunda 250 bin ton kırılmış mıcır malzemesi var. Bu malzemeyle yol, dolgu vs yapılıyor. Mart ayında yüz küsür milyonluk bir ihale daha yapılmış ancak sözleşmesi yetişmemiş, imza işi Hüseyin Dündar’a kalmış. Hüseyin Dündar da bağımsız belediye başkanı olarak arkasında hükümet desteği olmadan ayakta durmak adına elindeki ekonomik imkânlara bakıp stokta bulunan 250 bin ton malzemenin kendisine yeteceğini düşünerek bu sözleşmeyi imzalamamış. İşi alan müteahhit firma MHP Samsun İl Başkanı Burhan Mucur’un firmasıymış. Firmanın içeride 4 milyon yaptığı işten, 12 milyon da teminatlara yatırdığı paradan toplam 16 milyon alacağı varmış. Belediye başkanı kendisine bu alacağı birden ödemeye gücü olmadığını, geçtiğimiz bayramdan önce iki milyon, sonrasında iki milyon, devamında da diğer alacağını imkânlar dahilinde ödeyeceğini söylemiş ama Burhan Mucur kabul etmemiş. Bu arada bazı ziyaretler ve talepler olmuş onları yazmıyorum ama gerekirse ve söyleyen izin verirse onları da yazarım. Daha sonra Burhan Mucur avukatı aracılığı ile Çarşamba Belediye Başkanlığı ve Hüseyin Dündar’a hitaben bir ihtarname çekip alacağını talep etmiş, bunun yanında da belediyenin imzalamadığı ihaleyle ilgili iptal davası açmış. Bazı basın yayın organlarında çıkan yok ihtarname yağmuru, yok iflaslar falan tamamen hilaf-ı hakikat. Olayın aslı astarı budur.

Gelelim Hüseyin Dündar ile Halit Doğan’ın hukukuna; Her ikisiyle de bizatihi konuştum, hiçbirinin diğeri ile alakalı en ufak bir düşmanlığı yok. Geçmişte ufak tefek sorunları olmuş ama o kadar uzun süreli hukuklarda bu tür sorunlar olur. Ben 44 yıllık evliyim, hanımla dahi zaman zaman sorunlarımız oluyor ama basına yansıtma gereği duymuyorum! Kanaat-i acizanem şu ki bu konuların tamamı hallolacak işler, sadece aradaki yalamaların ve kötü niyetli insanların aradan çekilmesi lazım. Bir de bu işleri hatalı uygulamaları nedeniyle bu noktaya getiren benim eski kankam Vezir Hazretlerinin kenara çekilip işine gücüne bakması gerekmekte. Sanırım ve umarım ki bu da kısa zamanda olur diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR