YALANLARINIZI SEVSİNLER
Yetmişli yıllarda televizyonlarda çok hoşuma giden bir reklam vardı, Reklamın metni şuydu, “eski çoraplarınızı atın, artık Türkiye’ye Jill çorapları geldi” diyordu. Zaten Televizyon yeni gelmişti ülkemize, siyah, beyaz televizyonları heyecanla izliyorduk, bu reklam fevkalade etkili olmuş olmalı ki hala daha unutamıyorum. Demek ki o zamanlar Reklam ajansları daha etkili mesajlar bulabiliyorlardı, şimdiki reklam ajansları o kadara etkili olmadığı kanaatindeyim. Nerden geldi aklına bu reklam derseniz bundan on, oniki yıl öncesine kadar bu şehirde basın camiasında yer alanların pek çoğu istedikleri gibi algı operasyonları yapıp insanları yönlendirebiliyorlardı ama ne zamanki Denge gazetesi yayın hayatına başladı aynı çorap reklamları gibi eski gazatacıların hükmü kalmadı, toplum neyin ne olduğunu gördü bu tür palavralara artık karnı tok haberleri olsun.
Sorarım size zerre kadar şehrin menfaatini düşünen bir insan Atakum’un göbeğinde yapılan CityMall Alışveriş merkezinin trafiği nasıl felç ettiğini görmezler mi? Bırakın trafiği felç etmesini yaya merdiveninin tamamına yakın bir kısmına yapılan binayı hiç görmezlikten gelip ta Çarşamba’nın Eğercili mahallesinde ki santralle ilgili neredeyse her gün haber yapmaları algı operasyonu değil de nedir. Bu toplumun neyin ne olduğunu görmediğini mi zannediyorlar, insanları ahmak mı zannediyorlar, Atakum’daki insanların ortak kullanma alanlarını işgal ederek yapılan 4300 metrekare kaçak inşaatı yok sayan bu zihniyet neredeyse her gün Biyokütle santralini yazmaları bu insanların gözünden kaçtığını zannediyor iseler onlara güler geçerim ve sevsinler sizin yalanlarınızı derim. Bu şehirde kimin ne yaptığını, kimin nasıl geçindiğini bizden iyi bilen olmasın, üzerlerine giyecek elbise almaya para bulamayanların altlarına lüks arabaları nasıl aldıklarını bilmediğimizi zannediyor iseler çok yanıldıklarını unutmasınlar.
Olaya yasal açıdan bakacak olursak santralin imar planları var, ruhsatları var ama bunlarla ilgili durdurmalar ve bozmalar var süreç devam etmekte çok kısa zamanda bu sürecin sonlanacağı kanaatindeyim. Peki CityMall’da durum nedir yapılan bina 1/1000 lik ve 1/5000 lik planlara aykırı yapılmış, tamı tamına 4300 metrekare kaçak kısım var, bina iskansız ama bunu kimse görmek istemiyor. Allah aşkına sorarım size bunu neden görmek istemezler söyleyin bana, ben neden görmek istemediklerini biliyorum, adam gibi çıkıp deseler ya yok sen yanlış yazıyorsun bu yazdıkların doğru değil. Bak biz onların yazdıklarının doğru olmadığını açık ve net söylüyoruz, onlarda aynısını diyebiliyor iseler şapka çıkarırız ama ne mümkün, onların derdi farklı.
Bir şehre yatırım geliyorsa ve bu yatırımın ülkeye katkısı varsa buna şapka çıkarırız, zararı varsa da adam gibi dimdik karşısında dururuz, insanlardan beklentileriniz olup karşılanmazsa karşılarında olmak ne insanidir nede İslami. Geçtiğimiz hafta Ladik’e giderken Kavak’taki Altın arama şirketini ziyaret ettim, arkadaşlar beni sondaj çalışması yaptıkları alanlara getirdiler, henüz ortada fol yok yumurta yok, sadece arama çalışmaları yapmaktalar, arama çalışmaları bitip istenilen oranda Altın madeni bulunursa o zaman işletme ruhsatı alacaklar. Bu alanlarda Devlet ruhsat veriyor, hiçbir Devlet ekonomik getirisi var diye vatandaşının mal ve can güvenliğini tehlikeye atmaz, pandemi sürecinde vatandaşının sağlığına bu kadar dikkat eden bir ülke üç kuruş para kazanacağız diye asla ve kata vatandaşının sağlığını tehlikeye atacağını sanmıyorum.
Bu ülkede radikal solcuların en iyi becerdikleri iş kara propaganda yapma konusundaki başarılarıdır, bunun en bariz örneğini de Atakum’daki Veteriner lisesinin taşınması olayında yaşadık. Aylarca gündemden düşmeyen o konunun da arkasından radikal solcular çıktı, şimdi aynı şekilde Taflana taşınacak engelli çocukların okuluyla ilgili durum da aynı, adamlar öyle propaganda yapıyorlar ki aklınız durur. Biri beni aradı sen bu işle niye ilgilenmiyorsun diye bana kızıyor, sen kimsin dedim önce öğrenci velisiyim dedi, daha sonra yok orada hem öğretmenim hem de öğrenci velisiyim dedi. Daha sonra öğrendim ki arkadaş orada sürekli özel kurslar açan bir arkadaş imiş, iyi güzel de zaten bu çocuklar servisle gidiyorlar, beş on dakika daha fazla serviste kalsalar ne olur ki. Amaç çocuklar değil öğretmenlerin evleri okula yakın uzağa gitmek istemiyorlar. Radikal solcuları bu becerileri nedeniyle tebrik ederek sözlerime son veriyorum. Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.