YAZIKTIR GÜNAHTIR
Konularımıza girmeden önce değişen iki bakanla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. Vezir Hazretlerinin banisi ve baş destekçisi pozisyonunda olan Özhaseki bakanlık koltuğunu daha önce devraldığı Murat Kurum’a tekrar teslim etti. Aslında Murat Kurum’dan hiç devralmamalıydı, Kurum çok başarılı bir bakandı. Oradan alınıp İBB’ye aday yapılması da doğru değildi. Siyasette bu tür hatalar partilere ciddi anlamda zarar vermekte, yaptım oldu mantığıyla bu işler yürümüyor. Özhaseki’nin görevden alınma nedeninin arka planı bana göre Vezir Hazretlerini boşalttığı koltuğa oturtmasıdır. Yerel seçimlerde AK Parti’nin kaybettiği belediyelerin büyük ölçüde sorumluluğu Vezir Hazretlerinindir. Irkçılık ve hemşehricilik yapmayıp, toplumun nabzına göre adaylar koysaydı çok daha farklı sonuçlar alınacağı ortada olmasına rağmen elindeki yetkiyi hoyratça kullanıp AK Parti’ye bunca zarar vermesinin bedelini ödemeli. Cumhurbaşkanı bu konularda tecrübeli bir siyasetçi, acele etmez ama gereğini de yapar. Önce Veziri o koltuğa oturtanı görevden aldı, ardından da MYK’da yapacağı ilk değişiklikle Vezir Hazretlerini görevden alacaktır. Normalde Çevre ve Şehircilik Bakanlığında değişim düşünülmüyordu, hiçbir basın kuruluşu bu yönde fikir beyan etmemişti ama Cumhurbaşkanı gereğini yaptı.
Sağlık Bakanlığında yaşanan değişime gelince; Fahrettin Koca uzun zamandan beri bakanlık yapmaktaydı, yerine gelen İstanbul İl Sağlık Müdürü de sekiz yıldan beri İstanbul’un sağlığını yönetmekteydi. Bakan Koca ile hiç anlaşamadığı kamuoyu tarafından bilinmesine rağmen Cumhurbaşkanına olan yakınlığı nedeniyle görevden alınamıyordu. Nihayetinde Cumhurbaşkanı kendisini Sağlık Bakanı olarak atadı. Bakanlıktaki üst düzey yöneticilerin tamamına yakınının değişeceği söylenmekte. Sağlıkta ciddi sıkıntılar var inşallah çözer de ülkeye büyük bir hizmet yapmış olur. Bu konuyu burada kapatıp asıl konumuza gelecek olursak TÜİK’in açıklamış olduğu haziran ayı enflasyon oranı adeta şaka gibi bir şey. Yaz ayında olmamıza rağmen pazardaki sebze meyve fiyatlarında en ufak bir gerileme olmadığı gibi bir önceki aya göre yüzde ellilerin üzerinde fiyat artışlarının olduğu ortada iken fiyat artışlarını yüzde birlerde göstermenin emekliye ve memura yapılan büyük bir haksızlık olduğu ortadadır. Yazıktır günahtır, böyle bir şeyi bu topluma reva görmek haksızlık değil de nedir? Enflasyonla mücadele konusunda hükümetin yaptığı mücadelenin sonuna kadar yanındayız ama on bin lira gibi komik bir parayla emeklinin geçimini sağlamasının değil ülkemizde Afrika’da geri kalmış ülkelerde dahi mümkün olmadığı ortadadır. Vatandaş bunu asla affetmez, affetmedi de. Seçimde bunun hesabını sordu ama hala daha ısrarla anlamak istemeyenlere ne demeli bilemiyorum. Umarım ve dilerim ki yetkililer buna bir çözüm bulurlar, en azından emekliye bir refah payı verip asgari geçimine destek olurlar, yoksa emekli perişan.
Son olarak Atakum Belediye başkanının odasının haciz yoluyla boşaltılması konusunu da ele almak istiyorum. Bunu yapan arkadaşlar o masa ve sandalyelerin ekonomik olarak çok bir işe yaramayacağını bilirler. Kanaatimce amaçları başkanı kamuoyu nezdinde rahatsız etmektir. Ben başkanın yerinde olsam belediyenin kapısına bir çadır kurup vatandaşı orada kabul ederdim. Bu borçların Serhat Başkan ile ne alakası var? Devlette devamlılık var doğru ama adam seçileli henüz üç ay olmuş, bu kadar yüklü borcu ödemesi mümkün değil, bunu herkes bilir. Ben olsam o alacaklıların belediyeye yaptıkları işleri teker teker kamuoyu ile paylaşırdım. Atakum’da neler yapılmış da bu kadar yüklü borç var merak etmiyor değilim. Bu faturaların kamuoyu ile mutlaka paylaşılıp toplumun neler yapıldığından veya yapılmamış ise neler yapılmadığından haberdar olması gerekir. 2019 yılında Mustafa Demir belediyeyi devraldığında kısa dönem başkanlık yapan Zihni Şahin döneminde sekiz milyon liranın üzerinde sadece basına harcama yapıldığı iddia edilmekte. Bu o günkü rakamlara göre çok büyük bir rakam, bunlar çok konuşuldu ama kamuoyu bilgilendirilmedi. Bu tür işleri mutlaka kamuoyu ile paylaşıp kimlerin neler yaptığını toplumun bilmesi lazım, ona göre de oyunu verirken gereğini yapması lazım. Bu paralar tüyü bitmemiş yetimin hakkıdır, yazıktır günahtır diyerek bugünkü köşe yazımı da bitiriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.