YENİ BİR YILA GİRERKEN
Koskoca bir yılı geride bırakarak yeni bir yıla girmiş bulunmaktayız. Başka bir deyişle ömrümüzden bir yıl daha gitti, ölüme bir adım daha yaklaşmış bulunmaktayız. Herkes inandığı gibi yaşadı, günah işledi, sevap işledi, kimisi inancının gereğini yaptı, kimisi yanlış inandıklarını inancının gereği sanıp kafasına göre yaşadı. Sizin anlayacağınız herkes hayatını istediği gibi yaşadı. Bundan sonra yapmamız gereken geçmişle ilgili muhasebemizi yaparak gelecek yaşantımızı daha güzel yaşama mücadelesi vermektir. Allah herkese sağlıklı bir yaşam versin dileklerimi sunarak konumuza girmek istiyorum. Son günlerde ülke gündemini meşgul eden konulardan birisi de Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin Arabistan’da oynayacakları kupa maçını protesto etme konusudur. Bu konudaki kanaatimi merak edenler olduğunu bildiğimden birkaç kelam etmek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki futbol hiçbir zaman hayatımın gündemini meşgul etmemiştir. Salih Parlak Hoca’nın her konuda olduğu gibi bu konuda da çok enteresan tespitleri vardı. Şöyle söylerdi: “Futbol bir trajedya dinidir. Mahalle takımları sıbyan okullarının karşılığıdır, antrenmanlar namazın karşılığıdır, haftalık müsabakalar cuma namazının karşılığıdır, olimpiyatlar ise haccın karşılığıdır. Buradaki asıl amaç toplumu dinden soğutup farklı amaçlara yönlendirmektir.”
Olaya ilk bakıldığında hoca saçmalamış diye düşünmüştüm ama gün geçtikçe hocanın dediklerinde hakikat payının olduğunu düşünmeye başladım desem abartmış olmam. Çocuklarımızın doğumundan gelişme çağına gelinceye dek hayatının her tarafına sirayet eden futbolun dünyada da ahirette de kimseye yararı olmadığı ortada. Gençlerimiz futbol takımlarında oynayan futbolcuların isimlerini aile bireylerinden daha iyi biliyorlar. Açıp bir kitap okumuyorlar, ecdat ne yapmış bu vatan nasıl kurtulmuş, din nedir iman nedir diye sorduğunuzda gençliğin büyük bir kısmı bilemiyor. Bırakın bu soruları, zaman zaman sosyal medyada gencinden yaşlısına gusül abdesti nasıl alınır sorusuna cevap verenlerin sayısının azınlıkta olduğunu görünce insan kahroluyor. Toplumu bu kadar gereksiz işlerle meşgul edene kadar eğitimli, bilinçli, imanlı bir toplum haline getirmeye çalışmak daha doğru bir tercih değil mi? Bana ne falanca takımın falanca takımı yenmesinden. Futbolcu para kazanacak, kulüpler şöhret olacak, bir kısmı işini yapma yerine siyaset mühendisliği yapacak bizler de bunların kavgasını vereceğiz… Allah aşkına olaylara bir de bu yönden baksak ne kaybederiz.
Son yaşanan olaylara gelince; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bu konuyla ilgili açıklama yapmış. Önceden oturup konuşulmuş, anlaşılmış, yapılacaklar belli, son dakikada ilave şartlar eklemenin âlemi ne? Ayrıca futbolun beyni olan Avrupa ülkeleri varken üç kuruş para kazanacağız diye Arabistan’ı seçmenin âlemi neydi? Olayları değerlendirirken objektif olmak zorundayız, işin başından son noktaya kadar neler yaşanmış bunları bilmeden karar verirsek yanlış karar veririz. Ben Arapları sevmem ama düşman da olmam. Allah’ın Kuran’da “İnnemelmüminüne ihvetün” yani ‘Ancak müminler kardeştir.’ ayet-i celilesi olmasa ben de Araplara düşman olurdum ama Allah müminleri kardeş ilan etmiş. Hangi milletten olursa olsunlar müminler kardeşlerimizdir gerçeğini görerek hareket etmek zorundayız. Salih Hoca’nın dediği trajedya dininin topluma dayattığı bazı kuralları uygulamak zorunda mıyız? Futbol hiç olmazsa ne olur? Aç mı kalırız, susuz mu kalırız? Bilimden, kültürden uzak mı kalırız?
Bunları okuyan bazı okurlarımın, ‘Ne diyor bu adam, Orta Çağ’da mı kalmış?’ dediğini duyar gibiyim ama emin olun sıkıntının kaynağında toplumu dinden uzaklaştırma, siyonist zihniyetin dünyaya hâkim olması mücadelesi var. Zaman kimin haklı olduğunu gösterecek ama bizim ömrümüz buna yetmeyecek. Toplum mühendisliği yapanlar son yüz yılda çok başarılı oldular, bunun nedeninin de özümüzden uzaklaşmamız olduğu bir gerçektir. Sözlerime son vermeden önce siyasetle ilgili de birkaç kelam etmek istiyorum. Kanaatimce AK Parti bu hafta Büyükşehir adaylarını açıklar. Bu açıklama yarınki grup toplantısında mı olur yoksa hafta sonu mu olur onu bilemem. Ancak 2019 yerel seçimlerinde kasım sonunda Büyükşehir adayları belli olmuştu, şimdi ocak ayına gelindi hala daha açıklanamadı, bu hafta açıklanır diye bekliyoruz. Sanırım matlup hâsıl oldu, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.