YOL ARKADAŞINIZI SEÇEMEZSENİZ...

Aslında yazı başlığını ‘Kılavuzu karga olanların…’ olarak düşünmüştüm ama ağır olur diye vazgeçtim. Neden böyle düşündüğümü iki konuyu açıklayınca anlayacaksınız. Konularımızdan ilki cuma günü yapılan SAMKON kongresiyle ilgili olacak, ikincisi ise AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu’nun geçtiğimiz günlerde bir haber sitesine çıkıp konuşması olacak. Dilerseniz önce SAMKON kongresini konuşalım. Bu konuda daha önce ‘Veren el mi? Alan el mi?’ başlıklı bir yazı yazarak tavrımı net bir biçimde ortaya koymuştum. Amacım kimseyi karşıma veya yanıma almak değildi. Karadeniz’in incisi şehrimizin en büyük sivil toplum örgütü olan SAMKON’un ehil ve temsil kabiliyeti olan insanlar tarafından yönetilmesi konusunda taşın altına elimi koymaktı. Seçimi Kaya Aşçı değil de Sezgin Gümüş kazansaydı bugünkü yazı başlığım ‘Yazık oldu bu şehre’ olacaktı. Normalde ben bu tür konularda elimden geldiği kadar tarafsız olurum, kazanan kim olursa başarı diler geçerim ama şehrin menfaati söz konusu olunca taşın altına elimi koymanın zaruret olduğunu düşünür gereğini de yaparım. Sezgin Gümüş geçmişte arkadaşlık yaptığım, değer verdiğim bir insandı ancak yaptığı icraatları gördükçe kendisinden uzaklaştırdı beni. Ben kendisini sürekli uyardım, yanlış insanlarla arkadaşlık yapmamasını, kavgacı üsluptan uzak durmasını ve verdiği sözlerin arkasında durmasını ısrarla söylemiş olmama rağmen dediklerinin tersini yapınca geçtiğimiz yıl kendisine artık görüşmek istemediğimi yazıp ilişkimi kestim.

Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi sivil toplum kuruluşlarının temel görevi şehirlerine ve hemşehrilerine hizmet etmektir, şehre yapılan yatırımların önünü açmaktır. İşsize iş, aşsıza aş, hastaya deva olmaktır ama maalesef Sezgin Gümüş bu dediklerimi yapmadı, yapamadı. Yol arkadaşı olarak yanına aldığı insanların etkisinden kurtulamayıp sürekli kavga etti, muhalefet partisi lideri gibi davrandı. TBMM’ye gitti vekillerle kavga etti, Samsun’a geldi şehre yapılan yatırımların karşısında olan mitinglerde hararetli konuşmalar yaparak toplumu yatırımın karşısında yönlendirmeye çalıştı. Seçilmişlerle uzlaşıp hizmet etmek yerine muhalefet edip kavga etmesi yolun sonunu getirdi. Şehrin önemli değerlerinden olan Orhan Gencebay, Galip Öztürk, Lokman Kondakçı gibi insanların bulunduğu listenin kaybedenler listesinde olması onlar adına üzücü bir durum. Galip Öztürk’ün sosyal medyadan Sezgin Gümüş’e destek mesajları vermesi ters tepki yapmıştır. Ayvacık ve Terme Ziraat Oda Başkanlarının Sezgin Gümüş’e destek vermesi kamuoyunun büyük tepkisine neden oldu ve sonuç olarak Gümüş’ün seçimi kaybetmesine neden oldu. Yazı başlığımda da dediğim gibi yol arkadaşınızı seçemez iseniz sonunuz böyle olur. Bu konuyu burada bitirip ikinci konumuza gelelim.
  
Aynı şekilde yol arkadaşlarının yanlış yönlendirmesi sonucunda ciddi bir yanlışa imza atan AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu her gün partisinin büyükşehir belediye başkanının aleyhinde haber yapan ve bunu neden yaptığını da toplumun çok iyi bildiği, aynı şekilde o gazete kurulurken her türlü maddi manevi desteği olan bazı siyasetçilerin aleyhinde köşe yazıları yazılan, AK Parti iktidarının politikaları doğrultusunda Çarşamba’da kurulan Biyokütle Enerji Santralinin her gün aleyhinde haberler yapan bir gazetenin yayınına çıkıp konuşması çok büyük bir hatadır. Bunun anlamı veya toplumdaki algılanma biçimi, 'Ben bu gazetenin yayın politikalarını destekliyorum ve yanlarındayım' anlamına gelir. Ben o yayını izlemedim ama izleyen arkadaşlar aradılar; Ersan Aksu’nun yaptıkları yayınlarla ilgili en ufak bir şey söylemediğini, sadece sorulan sorulara cevap verdiğini ve hatta yayında gazetenin genel yayın yönetmeninin dahi bulunmadığını, bunun da Ersan Aksu’yu ne kadar ciddiye aldıklarının delili olduğunu ifade ettiler.

İktidar partisinin il başkanı olan kişi bu tür hataları asla yapmamalı. Kendi partisine bağlı büyükşehir belediyesi ile ilgili her Allah’ın günü aleyhte yayın yapan bir gazetenin yayınına çıkıp konuşması kendi adına fevkalade üzücü bir durum. Peki, bunu neden yaptı derseniz; kanaatimce basınla ilgilenen il başkan yardımcısının o gazete sahibiyle olan yakın ilişkisidir, öğrendiğime göre çocukluk arkadaşıymışlar. Kim bu basından sorumlu arkadaş derseniz; hani geçmişte Atakum Belediyesine geçen dönem bir milyon dört yüz bin liralık fatura kesen arkadaş var ya işte o arkadaş. Bu arkadaş geçtiğimiz yıl da aynı hatayı yapmıştı. İl başkanına ziyaret programı yapmış ama gazetelerin büyüklüğünü, okunur oluşunu ve tirajını dikkate almaksızın kafasına göre program yaptığını görünce ben ziyaret taleplerini reddetmiştim. Şimdi de daha büyük bir hataya imza atmış, her gün partisinin seçilmişlerinin aleyhinde haber yapan gazetenin yayınına il başkanını çıkarmış ve kendi kalelerine gol attırmıştır. Yol arkadaşınızı seçemezseniz bu tür sıkıntılardan kurtulamazsınız. Gerçi sorun sadece yol arkadaşlarında değil, Ersan Aksu’yla ilgili o kadar çok şikayet geliyor ki aklınız şaşar. İlçe başkanlarından belediye başkanlarına pek çok insan arayıp il başkanına ulaşamadıklarını, telefonlara bakmadığını, bir iki gün sonra geri dönüş yaptığını, kimseyle istişare etmediğini söylüyorlar. Ersan Aksu şayet ‘Kongrede seçildim bundan sonrası kolay’ diye düşünüyor ise kendisinden önceki iki il başkanının nasıl gittiğine iyi baksın diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR