Konumuza girmeden önce bir hususa değinmek istiyorum. Efendimiz, bir Hadis-i Şeriflerinde “Sizin en hayırlınızı haber vereyim mi?” buyurmuş. Ashab-ı Kiram da “ Ver Ya Resülellah” demiş. Efendimiz, “Onlar görüldüğünde Allah akla gelir” buyurmuş ve devam etmiş, “Sizin en şerlilerinizi de haber vereyim mi?” buyurmuş Ashab-ı Kiram, “Ver Ya Resülellah demiş, Efendimiz “İnsanların arasını açanlardır.” buyurmuş. Neden bu Hadis-i Şerifle başladım derseniz; son günlerde birileri sürekli olarak Vezir Hazretleri ile Mustafa Demir’in arasını açmak için acayip bir mesai harcıyor. Mustafa Demir, geçmişte mühendislik hataları yapıldı demiş, vay efendim neymiş bu geçmişteki başkanlardan Vezir Hazretlerine söylenmiş bir sözmüş de nasıl böyle bir şey dermiş de miş, miş, miş. Ben Vezir Hazretlerini hiç sevmem, dünyamın adamı değil, Mustafa Demir’in hatalarını da sürekli yazarım ama bu insanların zaten açık olan arasını daha fazla açmaya çalışmanın ne anlamı var anlamış değilim. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, Mustafa Demir göreve geldikten sonra Vezir Hazretlerinin yaptığı pek çok icraatı yıktı, kafasına göre yaptı, bu da onun en doğal hakkıdır. Yaptıklarından beğendiklerim var beğenmediklerim var, bunu her fırsatta da yazıp çiziyorum ama yok geçmiş başkanlardan şunu eleştirdi bunu eleştirdi diye ortalığı velveleye vermenin âlemi de yok.

Gelelim yazı başlığımıza. Allah’a şükürler olsun ki gelişen teknolojik gelişmelerin ardından köşe yazılarımız dünyanın her yerinden okunmakta. Almanya’dan bizleri takip edip yorum yazan bir okurumuz, yaz aylarında izne geldiklerinde havaalanında ciddi anlamda sıkıntı yaşadıklarını, özellikle yurt dışı bölümünde iki uçağın inmesi halinde vatandaşın adeta perişan olduğunu, yetkililerin buna bir çözüm bulmaları gerektiğini belirtmekte. Bu konuda daha önce bazı arkadaşlarım tarafından da şikâyetler almıştım. Çarşamba Havalimanı’nın hem yetersiz olduğunu, hem de bakımsız olduğunu, bu konuyla ilgili bir yazı yazmamı rica etmişlerdi. Onların şikâyeti günübirlik Ankara, İstanbul seferlerinin çok az oluşu, bu seferlerin Ordu Giresun Havalimanı'na kaydığını, Samsunluların da bu konuda mağduriyet yaşadığını belirtmekteler. Ankara seferleri daha önce haftada iki üç kez varken şu anda yok denecek noktada ve saati uymuyor, olan seferleri de günübirlik gidip gelmeye müsait değil. Bu konuda siyasetçilerin bir çalışma yapması gerektiği kanaatindeyim. THY, yurt içi seferlerinin ekonomik olarak yurt dışı seferleri gibi kârlı olmadığından artırmak istememekte haklı olabilir ama artık vatandaş otobüs yolculuğu yapmak istemiyor, konfora alıştı. Uçak bulamayınca da özel aracı tercih ediyor. Bunun hem vatandaşın hem de ülkenin ekonomisine zarar verdiği bir gerçek. Bu konuyla ilgili ciddi bir çalışma yapılması kaçınılmaz gibi gözükmekte.

Şehrimizin ekonomik bakımdan gelişmesini desteklemek hepimizin olmazsa olmaz görevidir. Hava yolu taşımacılığı ekonominin önemli lokomotifleri arasındadır, hem vatandaşın zamanını en verimli biçimde kullanmasına destek olmakta hem de ekonomik hayatın daha canlı olmasına destek vermektedir. Bu konuda hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Ondan sonra yok Trabzon’da şu oluyor bizde niye yok, yok Samsunlular neden dışlanıyor gibi ipe sapa gelmez suçlamalarda bulunmaya kimsenin hakkı olmadığını unutmayalım. Bu işler birlik olmayla, beraber hareket etmeyle ve şehrin dinamiklerini harekete geçirmeyle olur. Sürekli şehir dışına gidip gelen bir arkadaşın Samsun Çarşamba Havalimanı’nı değil de Ordu-Giresun Havalimanı’nı tercih etmek zorunda kaldığını, oradaki sefer sayılarının ve uçulan şehirlerin buradan fazla olduğunu, hatta orada en ufak bir temizlik eksikliği görüldüğünde yerel basının ayağa kalktığını ve Samsun’da kimsenin bu işleri umursamadığını, bunun da kendisini üzdüğünü söyleyince söyleyecek söz bulamadım. Umarım yetkililer bu konuda üzerlerine düşeni yaparlar.

Son olarak yeni atanan İl Sağlık Müdürüne hayırlı olsun temennilerimi iletmek istiyorum, görevden ayrılan arkadaşımıza da bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum. Şehrimizin sağlık sorunları çok büyük, hastanelerimizde yönetim sorunu çok fazla. Daha önce bunları defalarca yazıp çizdik, yeni göreve gelen arkadaşımızın işi zor, kendisine başarılar dileyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.