Ak Parti iktidara geleli on yıldan fazla oldu, merkezi hükümet yaptığı çok güzel icraatları nedeniyle her seçimde oylarını artırarak zafer kazandı. Merkezi hükümetin yaptığı icraatlar nedeniyle yerel yöneticiler de bunun mükafatını gördüler, bazı yerel yöneticiler Hükümetin projelerini, icraatlarını o kadar güzel kullandılar ki anlatamam. Bilboardlara, totemlere yaptıkları reklamların büyük bir kısmı Hükümetin icraatları olmasına rağmen hiç aldırmadan reklamını kendileri yaptılar. Bazıları ise özel sektör çalışmalarını hizmet kataloglarına koydular. Bu kadar uğraşa rağmen seçimi kazanamayan siyasetçiler de oldu ama kaybetmelerinin en önemli nedeni kendilerine olan tepki idi.

Geriye doğru dönüp baktığımızda 2002 yılından itibaren seçilen Milletvekillerinin büyük bir kısmı aynı kişiler, bu insanların ne yaptıklarına, şehre ne verdiklerine baktığımızda ben çok fazla bir şey göremiyorum, bunu derken kesinlikle kimseye karşı önyargım yok ancak kendimi zorlamama rağmen hiçbirinin bu şehirde şu eser benim eserim diyeceği bir eseri olmadığını görüyorum. Dilerseniz biraz detaylandıralım vatandaşın en çok memnun olduğu icraatların başında sağlık sektöründeki gelişmeler gelir. Bu gelişmelerle ilgili olarak şehrimizde yapılan Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, özel hastaneler ve hastanelerdeki fiziki iyileştirmenin yegane mimarı merkezi hükümet ve Sağlık Bakanının bizatihi kendisidir. Bu konuda bir milletvekili çıkıp ben bu konuda şunu yaptım, bunu yaptım derse çıksın söylesin de bilelim. Belki bir Milletvekilinin akrabasının ortak olduğu özel hastane ile ilgili verdiği mücadeleyi çok iyi biliyorum ama o iş adamını memnun edebildi mi onu bilemiyorum.

Merkezi Hükümetin şehrimizde yaptığı diğer önemli hizmetlere gelince toplukonut olarak Kamalı'da, Canik'te ve İlkadım Bölgesinde yapılan konutların tamamı TOKİ tarafından yapılmış, Çay Mahallesindeki kentsel dönüşüm konutları, Liman Mahallesindeki TOKİ konutlarının tamamı Merkezi Hükümet tarafından yapılan icraatlardır. Bu çalışmalar yapılırken ilgili Belediyelerin meclisten aldıkları kararları saymaz isek herhangi bir katkıları olduğunu söylemek mümkün değil. Bunun dışında yapılan hizmetlerin büyük bir kısmı İller Bankası, Merkezi Hükümet veya DPT onaylı Kredili projeler olup, taşeronluğu ilgili Belediyeler tarafından yapılmıştır. Bu güne kadar sadece Hafif Raylı projesinde milletvekilleri ile Büyükşehir Belediye Başkanı birlikte basın karşısına çıkıp poz verdiler, onun dışında Milletvekillerinin şehirle ilgili herhangi bir projesini görmedim.

Bir de Ahmet Yeni Bey'in bana anlattığına göre Tekkeköy'de yapılan spor tesisleri ile ilgili dönemin Bakanı Faruk Özak'a yaptığı baskı sonucu bazı vekillerin de desteğini alarak ödenek aldığını, ancak temeli şimdiki Bakan'a nasip olduğunu anlattı. Onun dışında benim aklıma gelen bir yatırım yok, var da bilmiyor isem hatırlatın özür dileyip bu köşeden vereyim. Biz düşmanımız dahi hizmet ederse ona alkış tutmaya hazırız. Örneğin Atakum'a İmam Hatip yapılması konusunda Spor Bakanının ödenek ayırdığı ve yer tahsisinin bittiği, şu anda kazık çakma çalışmalarının veya zemin etütlerinin yapılmaya başlandığı haberi geldi. Bunu yapan kim olursa olsun ona teşekkür ederiz, dua ederiz, elimizden gelen bir şey varsa destek oluruz, yeter ki bu şehre çivi çaksınlar biz onların her türlü yanında oluruz.

Bu kadar detaylı izahtan sonra gelelim son günlerde halkın arasından ayrılmayan milletvekilleri ve Vezir Hazretlerine. Malumunuz merhum Muzaffer Önder döneminde haftanın bir günü halk günü idi, sıkıntısı olan direk Başkan'a çıkar, derdini anlatır, çözüm arardı. Ondan sonraki dönemde Büyükşehir Belediyesi adeta Kraliyet ailelerinin sarayları gibi halktan kopuk yönetildi. Bizim görev yaptığımız dönemde biraz olsun insanlar gelip dertlerini anlatabiliyordu, daha sonraki süreçte o imkan da kalmadı. Şimdiki Başkanvekili arkadaşımızın törenlere katılıp kurdele kesmenin ve nikah merasimlerine katılmanın haricinde çok fazla işe karışmadığını söylüyorlar. Ancak ben yaklaşık dört yıl o işi yaptım bir tane kurdele kesmedim, nikah kıymadım. Nedenine gelince bana etik gelmedi asil varken vekilin açılış töreninde kurdele kesmesi, nikah töreninde nikah kıyması doğru olmadığı kanaatindeyim. Ben o gibi durumlarda alt kademe Başkanlarını devreye koyardım. Son zamanlarda Vezir Hazretlerinin ve bazı vekillerin köy, kasaba demeden dolaşmaları sahaya erken çıktıklarının alameti farikasıdır. Bu arkadaşlarımız çok iyi biliyorlar ki Başbakan kamuoyu yoklaması yapacak, yoklamadan çıkmayan aday olamaz. Onun için şimdiden yollara düşmüşler. Vatandaşa kimi Başkan görmek istiyorsunuz şeklinde soru sorulduğunda vatandaşın hafızasında kalmak için sürekli dolaşıyorlar. Daha önce hiç gitmedikleri belde, köy ve ilçeleri dolaşan arkadaşlara kolaylık dileyerek sözlerime son veriyorum. Demek ki 'Zor Efendiyi Bozuyor' ki bu insanlar kar, kış demeden geziyorlar. Hayırlı gezmeler diliyorum. Kalın sağlıcakla