ZULMETMEK İSTEYENLERİN AKIBETİ

                                               ZULMETMEK  İSTEYENLERİN AKIBETİ

                  Ben Kral oldukça yaşasın Demokrasi mantığının hakim olduğu bir Dünyada yaşıyoruz.  Medeniyetin beşiği olan İngiltere'nin  dahi  hala daha Krallıkla yönetildiğini dikkate aldığımızda ileri demokrasi denilen  şeyin söylemden öteye geçmediğini bir kez daha idrak etme imkanı bulabiliriz. Demokrasinin beşiği olan Avrupa'nın bir çok ülkesinde de durum bundan çok farklı değildir. Konuşmaya sıra geldiğinde demokrasiden insan haklarından, özgürlükten dem vuranlar  icranın başına geldiklerinde söylemleri ile eylemleri arasında ne büyük tezatlar olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Demokrasiyi istemek söylemin ötesinde gitmediği sürece tüm söylemler siyasi  malzemeden ibarettir, bunun dışında  kim ne söylerse söylesin benim için kocaman bir hikayedir. Daha düne kadar baskı ve istibdat  rejimlerinden şikayet edenler iş başına geldiklerinde yaptıkları uygulamalara bakıldığında ara rejim dönemlerinde dahi olmayan baskıların kendi dönemlerinde olduğunu rahatlıkla görebiliriz.                                                

                Seksen  ihtilalini çok iyi bilen ve bire bir yaşamış bir kişi olarak şunu açık ve net söyleyebilirim o günkü ara rejim dönemlerinde dahi olmayan baskıların  bugün  çok daha fazlası  bazı konularda var.  Bu iddiamı bazılarınız biraz abartılı bulabilirler ancak bazı örnekleri verdiğimde ne kadar haklı olduğumu çok daha iyi anlayabileceklerdir. Bundan otuz yıl önce ben basın  mensubu değildim ama o zaman yazılan yazılara, yapılan haberlere ve basındaki uygulamalara bakıldığında bugünden çok daha rahat olduğunu söylemek mümkün. Özelleştirmeler  büyük bir heyecanla ve  ülkenin önünü açacak icraatlar olduğu  söylenerek yapıldı, buna bizler de destek verdik ancak uygulamada o kadar tezat olabilecek durumlar var ki anlatmak mümkün değil. Örneğin sağlık sektöründe özelleştirmenin önü açıldı, vatandaşa özel hastanelere  gitme imkanı tanındı ama Devlet bir yandan özelleştirmeyi teşvik ederken diğer yandan kendisi özel hastanelerle rekabete yapmaya başladı. Sorarım size hangi sermaye Devletle rekabet yapabilir? Bir yandan özel hastanelerin önünü açacaksın diğer yandan  yapacağı tahlilden, çalıştıracağı Doktora hatta  alacağı cihaza kadar her şeyi Devlet olarak sen belirleyeceksin, adam daha iyi hizmet vermek için fazla Doktor çalıştırmak isteyecek ve parasını da kendisi ödeyecek sen hayır kardeşim olmaz sen bizim belirlediğimiz sayıdan fazla doktoru çalıştıramazsın mı diyeceksin. Ama size yakın veya işini uyduran bazı uyanıklara her türlü desteği vereceksin. Bunu azıcık ortaya çıkaran gazetelere ve  bürokratlara her türlü işlemi yapacaksın. Birileri bir cihaz alacak ondan para kazanacak bunun dışında  aynı cihazı almak isteyenlere ise o cihaz o şehre yeter deyip izin vermeyeceksiniz. Böyle bir mantık nasıl olabilir anlayabilmiş değilim. Bu  dediklerimden Başbakan'ın haberi olsa bunu yapanlara gereğini  yapacağından en ufak şüphem yok ama  olaylar ona gitmeden  bir şekilde halledildiği kanaatindeyim.

Size yakın siyasetçilerin her yaptığı makul, size karşı veya doğruları konuşanlar ise her türlü baskı ve zulme maruz kalacak, bunun adı da ileri demokrasi olacak öyle mi?  Doğruyu konuşan insanların yedi sülalesi  dinlenecek, haklarında olur olmaz soruşturmalar açılacak ama Devletin malını, tüyü başında bitmemiş yetimin malını iç edenlerle ilgili en ufak bir işlem yapmayacaksınız. Siyaseten güçlü  olanlar yasaları tanımayacak, kamu malını heder edecek, kafalarına göre istedikleri arsaları, arazileri ihalesiz alıp oralarda istedikleri gibi ticari faaliyet sürdürecekler, diledikleri kişilerle ortak olup  Devletle ilgili işler yapacaklar  ama gerçekleri haykıran insanları  bitirmeye çalışacaksınız  ve siz buna  ileri Demokrasi diyeceksiniz öyle mi? Merak etmeyin zamanı geldiğinde  bazı ilginç detayları sizlerle paylaşacağım.Hangi siyasetçilerin neler yaptıklarını da sizlere anlatacağım ancak şu an  bunun için erken.  Bu  zulümleri yapmak isteyenler unutmasınlar ki bu ülkede bu güne kadar hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmamıştır. Allah'a binlerce kez şükürler olsun ki bizim kimseye verilmeyecek en ufak bir hesabımız yok ancak bize  zulmetmek isteyenlerin de amel defterlerini açıkladığımızda bakalım o zaman ne olacak? Bu  insanların sonlarını tahmin etmeye gerek yok zira geçmişteki  benzerlerinin akıbetleri ortada.

Sözlerime son vermeden bir husus daha belirtmek istiyorum  şunu iyi bilin ki bizim bu güne kadar yazdıklarımız bildiklerimizin ve elimizde olan belgelerin sadece yüzde yirmibeşi  kalan yüzde yetmişbeşini zamanı geldiğinde açıklayacağım. Bazı arkadaşlar   neden açıklamıyorsun diyorlar ancak unutmasınlar ki erken öten horozun kellesini koparıyorlar bugüne kadar bir çok kez kellemiz  koparılmak istenmesine rağmen dimdik ayakta durmamızın nedeni  işimizi doğru ve tarafsız yapmamız ve Yüce Rabbimizin rızasına muvafık olmaya çalışmamızdır. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR