Yaklaşık üç aydan beri hummalı bir biçimde süren partilerin adaylık süreci nihayet bitti gibi. Belki bir iki ilçede sürpriz adaylar çıkabilir. Ama onların da çok fazla kıymet-i harbiyesi olmaz. Millet ittifakının Büyükşehir adayı Hayati Tekin oldu. Biz gazete olarak bunu herkesten önce kamuoyuna duyurduk zaten. Hayati Tekin merhum Muzaffer Önder’in rahle-i tedrisinden geçmiş, yumuşak huylu bir siyasetçidir. Millet ittifakının aday adaylarının hepsi güçlü isimlerdi. Gerek Mehmet Çakar, gerekse Ferhat Günaydın kamuoyunda karşılıkları olan isimlerdi ancak tamamının aday olma durumu olmayacağına göre içlerinden birisi seçilecekti. İYİ parti Genel Merkezi de Hayati Tekin’i tercih etmiş, saygı duyarız. Hayati Tekin çok uzun yıllardan beri tanıdığım, sevdiğim bir arkadaştır. Bir dönem de Büyükşehir meclisinde beraber çalıştık kendisiyle. Çözüm üretmeye odaklı bir siyasetçidir. Standart solcular gibi yaratılıştan muhalefet değildir. Onun için önemli olan çözüm olduğundan Tekkeköy’de seçim kazanmış bir siyasetçidir.

Millet ittifakının ilçe adayları içerisinde iddialı olan isimlerden İlkadım, Kavak ve Lâdik adayları var. Onun dışındaki adaylara çok fazla şans tanımıyorum. İlkadım’da Necattin Demirtaş bir dönem İlkadım’da Belediye Başkanlığı yapmış bir arkadaş. Beş yıl ara verdikten sonra tekrar aday olması Kavak camiasında heyecan yaratmış durunda. Zaten daha önce CHP tabanının oyunu alabiliyordu. Şimdi de alırsa İlkadım’da iddialı bir seçim olur. Kavak’ta da durum aynı, daha önce aralıklı olarak iki dönem Kavak Belediye Başkanlığı yapmış olan Şerif Ün ismi de Kavak’ta karşılığı olan bir isim. Ancak mevcut Başkan İbrahim Sarıcaoğlu’nun da sevenleri ve partisinin gücünü göz önüne aldığımızda Kavak’ta da çekişmeli bir seçim geçeceği kanaatindeyim. Lâdik’te durum nedir derseniz, mevcut Başkan Selim Bey İYİ Parti’den aday olabilmek için bir hayli uğraş verdi. Hatta geçtiğimiz hafta İYİ parti Lâdik ilçe yönetimi bu konuyu görüşmek üzere bir toplantı yaptı ve toplantıda yapılan oylamadan aday gösterilen İbrahim Ünsal 15 oy, Selim Özbalcı 4 oy, bir başka aday da 3 oy almış. Selim Özbalcı’nın tüm uğraşlarına rağmen İYİ partiden aday gösterilmemesinin ardından bağımsız aday olma konusunda istişarelerde bulunduğu da gelen bilgiler arasında. AK Parti adayı Nurhan Hanım seçimin favori ismi ancak İYİ parti adayı İbrahim Ünsal’ın da ilçenin köylerinde çok sevildiği ve karşılığı olduğu bilinmekte. Şayet CHP’nin tamamıyla İYİ partinin tamamı ve MHP’nin yarısı oy verirse bu arkadaşın da şansı yok değil.

Havza ve Vezirköprü’de AK Parti’nin en ufak bir sıkıntısı yok. Bu iki ilçeyi çok rahat bir biçimde alır. Vezirköprü’de Sadik Edis’e belli bir kesimden ciddi tepki var. Belediyeyi ağalık gibi yönettiği söylenmekte.  Bir de Milli Görüş kökenli olmadığından Milli Görüş kökenliler ve AK Parti’nin eski ilçe Başkanları kendisinden bir hayli rahatsızlar. Başkan Edis bu insanları bir biçimde memnun edip sıkıntısız bir seçim dönemi geçirmesi lazım. Aksi halde psikolojik olarak hem kendisi hem de AK Parti camiası sıkıntılı bir seçim dönemi yaşayabilir. Seçimi almak ne kadar önemliyse seçimden sonraki dönemlerde rahat çalışmak ve seçimde sıkıntısız bir dönem geçirmek bakımından, bunlar önemli konulardır. Belediye Başkanı toplumla kavga eden değil uzlaşan, insanlara yukarıdan bakan değil, onlardan birisi olduğunu onlara göstererek seçilen insandır. Bu makamlar gelip geçer ama insanlar sürekli birbirlerinin yüzlerine bakmak zorundadırlar.

Konu buraya gelmişken aday gösterilmeyip hâlâ daha görevde olan bazı arkadaşların son günlerde yaptıkları uygulamalar, toplumu ciddi anlamda rahatsız etmekte. Örneğin; Canik Belediyesinin bazı gayrimenkullerini satılığa çıkarıp gerçek değerlerinin çok altında bir fiyatla borçlarına mahsup ettiği konuşulmakta. Hatta bu konuyla ilgili orada bir Başkan yardımcısı da çıkıp ‘hayır öyle değil’ diye açıklama yapmış ama işin arka tarafı hiç de onun dediği gibi olmadığı ortada. Osman Genç rapor alıp bu arkadaşı Vekil bırakmış. Ardından da bu satışlar yapılmış, işin garip yanı mahsup yapılan gayrimenkullerin piyasa değerinin çok altında mahsuplaşarak satılması. Mahsup yapılan kişilerle ilgili de enteresan bilgiler geldi ancak onu şu anda yazmak istemiyorum. Şurada iki ay sonra yeni seçilecek Belediye Başkanının tüm bu yapılanları kamuoyuna açması halinde bunu yapan insanlar sokakta nasıl gezecekler? Çok merak ediyorum. Ayrıca hâlâ daha orada Meclis üyesi ve Encümen üyesi olup da tekrar olmak için müracaat eden kişiler bu yapılanlara nasıl izin veriyorlar anlamış değilim. Bu işlere cüret eden arkadaşlara tavsiyem; şurada seçime kalmış iki aydan az bir zaman, bu yanlış işlerle uğraşmaktan vazgeçip yeni gelecek arkadaşların önünü açsınlar. Aksi halde hem vebali olur hem de kamu vicdanında ciddi yara alırlar benden söylemesi... Kendileri bilir diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.