AK PARTİ BİR TARAFI YOK EDERKEN, DİĞER TARAFTAN NE YAPTIĞININ FARKINDA DEĞİL!

          AK Parti kurulduğu günden bu güne dek, bir çok değişik ekiple çalışmış, kimi zaman Muhafazakâr Demokratlığa sığınmış, kimi zaman ‘Milli Görüş’ gömleğini çıkardığını söylemiş, kimi zaman ‘Paralelciler’ dediği ‘Cemaatle’ sıkı fıkı olmuş, kimi zaman da ‘Liberal’ isimleri ön plana çıkarmıştır. Ancak her şeyin aslına rücu ettiği gibi bu kadronun çekirdek kadrosu da zamanla aslına rücu edeceği muhakkaktır. Bu kadronun büyük bir kısmı  Milli Görüş çizgisinden geldiği için sağlam itikada sahiptirler. Ancak zaman zaman bu kadronun da yanlışları olmuştur dün kurtarıcı olarak gördükleri cemaat mensuplarını, bugün Terörist ilan etmeleri onlar adına üzücü bir durumdur! Zira daha düne kadar iç içe olan bu insanların şimdi en büyük düşman olmaları,  AK Parti kadrolarının basiretsizliği değildir de nedir!

        AK Parti kadrolarının şimdi uyguladıkları strateji de bana göre fevkalade yanlış bir strateji. Bürokrasideki atamaların büyük bir kısmını, Radikal İslamcılardan seçmekte hatta İdari kadroların başına getirdiği isimleri de bu insanlardan seçmekteler. Oysa bu insanlar daha düne kadar, Partinin ‘küfür’ olduğunu, Türkiye'nin ‘Darülharp’ olduğunu iddia ederek Cuma Namazı dahi kılmadıkları gibi, onlar için ‘Zina’ diye bir şey yok. ‘Muta nikâhıyla’ bu sorun sonuna dek çözülmüştür. Şimdi aynı adamlar, AK Parti’den siyaset yapanlarından tutun da bürokraside en üst noktalara gelenine varıncaya dek, her şey bu tür insanların kontrolüne girmiş durumda. Bu adamlar o kadar kaba, o kadar haddini bilmez insanlar ki, kendilerinden başka kimseyi tanımazlar, ciddiye almazlar, ‘varsa onlar yoksa onlar’ havasında olan ukala insanlar topluluğudurlar.

         Şehrimizde de bu akımın uzantıları var. İşin garip yanı en önde gelenlerinden bir kısmı siyasete girmekle de kalmadı, Devletin en üst düzeyinde görevlerde dahi bulundular. Oysa daha bir kaç yıl öncesine kadar ülkeyi terk etmek için, gidecek ülke arayışına giren bu zavallılar, bırakın ülkeyi terk etmeyi, ülkenin her türlü makam, mevki ve imkânlarından istifade  etmişlerdir. 2002 yılında AK Parti ilk kurulduğunda, bu tür insanlar partide görev alamazlar diye düşünmüştüm ama yanılmışım.  Maalesef görev almakla kalmadılar en üst düzeyde her türlü nimetten istifade ettiler. Merhum Erbakan Hoca bu insanları partisine yaklaştırmayı bir  yana bırak, onların olduğu bölgeyi sıkıntılı bölge ilan edip, kimsenin oradan geçmesini yasakladı. Allah mekânını Cennet eylesin, bu işleri çok iyi biliyordu. Cemaate ne kadar mesafeli duruyorsa bu Radikallere de aynı şekilde mesafeli duruyordu. Şimdi bakıyorum da AK Parti bu tür insanların adeta önünü açmış olması bir yana, korkarım ki siyasette de onlara ön verecek.

      Şehrimizde de bu tür, kendisini çok akıllı zanneden ama altları boş insanlar var. Bunların bir kısmı kültürel faaliyet adı altında piyasa yapmaya çalışıyorlar. Bundan on yıl öncesinde bir dergi kurmuşlardı. Yaklaşık beş yıl o derginin adıyla kendilerini ayakta tutmaya çalıştılar ama dergideki üslupları, ‘kendileri çalıp kendileri oynar’ türden olunca kimse okumadı ve silinip gitti. Şimdi aynı ekip yeniden piyasaya çıkmış ve yeni bir dergi çıkarmaya başlamış. Dergiyi biraz inceleme fırsatım oldu. Arkadaşlarımız o kadar aşağılık kompleksine girmişler ki anlatamam. Şehir kültürünü anlatmak için, Martin Lings gibi Allahsız kitapsız bir batılıyı referans almışlar. Oysa ki Adem A.S.’ dan başlayıp Habil, Kabil, Şit, İdris, Nuh Peygamberlerin yaşadıklarını adam gibi anlatmış olsalardı, toplum istifade ederdi. Ama ne yazık ki kendi kültürlerinden utanıp batılıları referans alacak kadar cahil cühela olan bu insanlar, kendilerini ‘entel dantel’ zannedip topluma bir şeyler vermeye kalktıklarını zannediyorlar.

     Diğer yandan, Cumhurbaşkanı’nın ‘Türkçe isimlerden vazgeçmeyin, kendi kültürünüzü sizlerden sonraki toplumlara aktarın’ tavsiyelerini çok iyi bilen bu arkadaşlarımız, Şehir kültürünü anlatacağız diye ‘Five Flanuer’ düşlerden bahseden avareliği anlatmaya çalışmaları da onların bu konulardaki ‘kültürlerinin reddi’ mirasını yapmış olmaları da çok vahim bir durum. Keşke kendi kültürlerini iyi bilmiş olsalardı da bu topluma ecdatlarını, onların kültürlerini, yaşam biçimlerini adam gibi anlatabilselerdi. Aslında ben bu insanlara kızmıyorum zira onlar için İslam ve Kur'an kafaya konulan Fötr şapkadan farklı bir şey değil! Zira fötr şapka da bir süs eşyasıdır ‘Haşa’ onlar için Kur'an da yaşam biçimi değil, süs eşyası niteliğindedir. Şayet öyle olmasaydı İslamı bizatihi nefislerinde, ailelerinde, eşlerinde çoluk çocuklarında yaşama imkânı bulurlardı. Bu insanlarla neden bu kadar uğraştığıma gelince, dün Cemaat ne idiyse, bugün bu grup aynı durumdadır. AK Parti yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş durumdadır. İmam Hatip okullarında öğretmenlik yapan bu akımın mensubu öğretmenler, çocuklara ayaklarını mes etmelerini öğretecek kadar alçalmışlardır. Şimdi ümmetin işi gücü bitti, her türlü İslami yaşantıyı yaşadı da sıra geldi Abdest alırken ayakları mes etmeye. Bu kadar saçmalık olur mu? Sorarım size! B insanlar benim gözümde Cemaatten daha zararlıdırlar. Zira Cemaat mensuplarının bir kısmı  samimi namaz kılarlar, oruç tutarlar, Zina yapmazlar, Allah için infak ederler. Peki bu akımın mensupları ne yaparlar derseniz, Namaz kılmazlar, bir kısmı oruç tutar bir kısmı oruç tutmaz, büyük bir kısmı zina yapar, infakla uzaktan yakından ilgileri yoktur. Sorarım size, hangisi daha zararlı siz karar verin! Kalın sağlıcakla.