ALLAH RIZASI MI ? GÖSTERİŞ Mİ ?
Bu iki kavram biri birine zıt kavramlar olup birinin olduğu yerde diğeri olamaz, hangi işi yaparsak yapalım ya Allah rızası için yapacağız ya da kulların rızası veya menfaatimiz için yapacağız. Hem Allah’ın rızasını kazanacak, hem de kulların rızasını kazanacak işler yok mu derseniz elbette vardır ancak onları yaparken sadece Allah’ın rızası gözetilir, kullara göstertiş yapılmaz, kullar da bunu reklam olmaksızın öğrenip takdir ederseler o zaman hem Allah’ın rızası hem de kulların rızası olmuş olur. Ne demek istediğimi açıklamam gerekirse son zamanlarda bazı gönüllü kuruluşlarda görev alan insanların sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımları görünce Allah rızası için uyarmak gerektiğini düşündüm ve bu yazıyı kaleme aldım. Gerçi bu tür uyarılarımdan rahatsız olanlar var, hatta zaman zaman yorum yaparak sitem de ediyorlar ancak benim inandığım Kuran’da “Veltekün minküm ümetün yedğune ilelhayr ve yemurune bilmaruf” yani sizden bir ümmet olsun ki iyiliği emredip kötülüklerden korusun buyurmakta. İyiliği emredip kötülükten men eden kimlerdir derseniz her müminin görevi, gücü ve kabiliyeti nispetince yapmakla mükellef olduğu bir görevdir. Biz de karıncanın Hacca gitmesi misali elimizden geleni yapmaya çalışmaktayız, amacımız insanları mutsuz etmek değil yaradanı mutlu etmektir, yoksa kimseyle de alıp veremediğimiz bir hesabımız yok.
Bu kadar izahtan sonra dönelim mevzumuza, Vakıf, dernek, cemiyet gibi topluma hizmet amacı taşıyan müesseselerde görev alanların amacı Allah’ın rızasını kazanmak olmalı, kendilerine sosyal statü kazanmak, istikbal elde etmek veya menfaat için bu kurumlarda görev alınmaz. Şayet alan olursa ondan görev değil, gösteriş, riya ve menfaat beklenir, başka bir şey beklenmez. Bu kurumlarda görev alan insanlar gösterişten, riyadan, menfaatten uzak çalışmalar yapmak zorunda olan insanlardır. Ancak son zamanlarda üzülerek gözlemlediğim bir hususu sizlerle ve muhataplarıyla paylaşmak istiyorum, bahsettiğimiz gönüllü kuruluşlara seçilen bazı insanların sürekli olarak ziyaretler yapıp sosyal medyadan paylaşmaları hiç hoş bir durum değil. Onların işi falanca bürokratı ziyaret veya kendilerine ziyarete gidenlerin resimlerini çekip sosyal medya hesaplarından yayınlamaları değildir, bu gösterişten, riyadan başka nedir. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı yeni seçilmiş olabilirler, bunu toplum zaten biliyor, onların işleri körlerle sağırlar biri birlerini ağırlar olmamalı, şayet toplumla paylaşmak istedikleri bir şey varsa fakir fukaraya yaptıkları yardımlar veya garip garibanın derdine derman olmuşlarsa onu paylaşmaları gerekir, yaptıkları ziyaretleri veya kendilerine hayırlı olsuna gelenleri değil.
Mesela Ak parti teşkilatları çat kapı iftar programları yapmaktalar ve bunu sosyal medyadan da paylaşmaktalar bu güzel bir çalışma ve paylaşılmasında da sakınca yok. İl Başkanına sordum bu çat kapı gidilen ailelerin çoğu fakir fukara insanlar onlara giderken bir şey getiriyor musunuz aldığım cevap çok mutlu etti beni, çat kapı giden görevli arkadaşlar gittikleri evin o akşamki yemeğini kendi evlerinde pişirip getiriyorlarmış, ayrıca beraberinde de dolu bir kumanya paketi götürüyorlarmış. İlave olarak da il Sosyal Yardımlaşma müdürlüğünden inceleme yaptırıp süreklilik arz edecek şekilde gerekirse destek sağlanıyormuş. Bu takdire şayan bir durum, siyaset yapan insanların da bunu paylaşmaları normal. Sadece bu da değil, mesela bazı Vakıfların sabah namazı etkinlikleri yapıp sosyal medyadan paylaşmaları da çok güzel bu bir teşviktir. Aynı şekilde bazı Vakıf ve Derneklerin yurtiçi ve yurtdışı hizmetleri, Kuban, su kuyusu, hasta bakımları ile dul, yetim, garip, gariban için yaptıkları faaliyetleri toplumla paylaşıp teşvik etmeleri de çok güzel, biz de elimizden gelen desteği veriyoruz zaten.
Ancak yukarıda da belirttiğim gibi sadece ziyaret, ağırlama, gösteriş, riya kokan paylaşımlar bu hizmetlere ciddi anlamda zarar verir. Yok bilmem hangi bürokrat ziyaretlerine gelmiş de onlarda onların ziyaretlerine gitmiş de ha bire sosyal medyadan paylaşımlar yapan insanlara aşırı derecede canım sıkılıyor. Üzüldüğüm nedir biliyor musunuz sanki Dinimizin emirleri değişti, yeni bir Din icat oldu da benim haberim yok. Hatta haşa Namazsız niyazsız, tesettürsüz, bir İslam Dini ortaya koymaya çalışan bir akım var, bizim işimiz sonuna kadar doğruları söyleyip, bu tür yanlışları anlatmaktır, amacımız Rabbimizin rızasını kazanmaktır, kulların kızması, gücenmesi hiç önemli değil. Sanırım matlup hasıl oldu bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.