Önceki akşam açıklanan Belediye meclis üyelikleri ile ilgili enteresan son dakika operasyonları oldu. Bu operasyonlara girmeden önce listeler üzerinde bir değerlendirme yapmak gerekirse AK Parti açısından bir iki kişi dışında son on yılda yapılan en güzel meclis listesi dersem abartmış olmam. Neden böyle dediğime gelince emin olun AK Parti bu listelerle birlikte fevkalade bir değişim yaşamıştır. Tam yirmi yıllık masonik yapı ve Vezir imparatorluğu yıkılmış, yerine sade, mütevazı, halkın içinden gelen isimler gelmiştir. Geçmiş yıllarda AK Parti listelerinden Belediye meclislerinde öyle insanlar seçilmişlerdir ki, bırakın AK Parti’yi CHP’de dahi kendilerine yer bulamayacak pek çok isim listelerde kendilerine yer bulmuşlardır. Bu konuda geçmişte çok yazdığımdan, bu detaya girmeden yeni listelerle ilgili değerlendirmelerde bulunacağım. Ancak şu kadarını söylemek isterim ki bu listeleri yapan AK Partili yetkilileri tebrik ediyorum.

Listelere en büyük ilçemiz olan İlkadım’dan başlamak gerekirse, liste başı olan Dr. Yılmaz Karagöz çok isabetli bir isim. Geçmişte CHP’den Milletvekili adayı olmasını eleştirenler var. Ancak Yılmaz Karagöz Kavak camiasında uzun yıllardan beri abilik ve Federasyon Başkanlığı yapmış, hatta karşına defalarca aday çıkmış olmasına rağmen rakiplerini ezici çoğunlukla geride bırakarak kongreleri kazanmış bir isimdir. AK Parti listesindeki MHP’li isimler de marka isimler; Cemalettin Kola, Aykut Çepni gibi isimler çok güzel isimler. İYİ Parti’nin listesini görünce ilk kez bu seçimi Erdoğan Tok alır dediğimi buradan sizlerle paylaşmak isterim. Ben şahsen Necattin Demirtaş’ı seven bir insanım. Aramızda dostluk bağı var, babamın cenazesine gelmiş bir dostum ancak üzülerek ifade etmek gerekirse yaptığı liste çok kötü bir liste. CHP’li isimleri o koymadı ama İYİ Parti’li isimleri o koydu. Bu şehri çok iyi tanıdığımı düşünen biri olarak o listede Allah kulunu tanımıyorum dersem abartmış olmam. Talat Eyüpoğlu ülkücü camiadan bir arkadaş ancak bir Şaban Kılıç veya Abdullah Karapıçak gibi tabanda karşılığı olan bir arkadaş olduğunu düşünmüyorum. Bu listeyi görünce Necattin Başkan adına üzüldüm ve bu seçimi alma ihtimali olan bir aday iken, bu listeden sonra o şansını kaybettiğini düşünmekteyim.

İlkadım’da ilk zamanlar Demirtaş ismi çok daha önde gözükürken son günlerde Erdoğan Tok’un yaptığı hamlelerle çok daha öne geçtiğini sahadan görüyorum. Mesela Musa Arslan aday adayı olmasına rağmen önceleri Erdoğan Tok’a karşı tepkili iken Erdoğan Tok’un gönlünü alarak yanına almış olması hem Musa Arslan’ın davasına sadık birisi olduğunu gösterdi hem de Erdoğan Tok’un bu işi bildiğini bir kez daha ortaya koydu. Canik’te İbrahim Sandıkçı adeta devrim yaptı. Eski isimlerden kimseyi koymamakla kamuoyundan büyük bir teveccüh kazandı. Terziler, Müteahhitler, Koyuncular artık işlerine bakacaklar, bu güzel bir şey. Yeni isimler hiç yıpranmamış pırıl pırıl isimler. O yüzden listeyi yapanları tebrik ve takdir ediyorum.

Atakum’a gelince orada çok enteresan bir son dakika operasyonu yapıldı. Manşet haberde verdiğimiz ekip, gazete sahibi ve eski CHP’li şahsı Atakum’dan Büyükşehir’e gönderecek yere yazmak için bir hayli uğraş verdiler ama Adnan Bahadır’dan korkularına bunu yapamayınca son dakika operasyonuyla Atakum ’un Kontenjanında ilk sırada bulunan Mustafa Keskinoğlu’nu çıkartarak yerine Haluk Akyüz’ün kardeşi olan Hakan Akyüz’ü koyduklarını duydum. Amaçları bu arkadaşla hem Atakum’da hem de Büyükşehir’de belli bir güç sahibi olup gazatalarına destek almak. Üzülerek ifade etmek gerekirse bu işin arkasında da malum Genel Başkan yardımcısının olduğu söylenmekte. Bu fakir bu şehirde tam on yıldan beri çetelerle, mafyalarla ve yanlış insanlarla ölümüne mücadele etmekte. Kimseyle şahsi bir işim olmamasına rağmen bu mücadeleyi şehrim adına yapıyorum ve karşımdaki düşmanlarımın tamamına yakını da Trabzonlu. Hani bu şehri çok seven, bu şehirli olduğunu söyleyen insanlar var ya? Bu tür insanlarla bu şehir adına nasıl bir mücadele verdikleri de çok merak ediyorum. 2009 yılında uğradığım silahlı saldırıda kafama jiletli sopalarla vuran her türlü silahı ve insanları kullanarak ölümüne bana saldıran bu insanların geçmişte benimle en ufak bir sorunları yokken, ‘neden bu olay oldu’ diye bu şehri yönetenler hiç merak etmedi… Neden etmedi bilir misiniz? Çünkü o insanlar ‘bana değmeyen yılan bin yaşasın’ mantığında olduklarından dünya umurlarında değildi de ondan umursamadılar. İşin başka bir garip yanı bu davanın hala daha bitmemiş olmasıdır. Bu davaya daha sonra eski Gazi Belediyesi’nin bir spor tesisinin ihalesi davası da eklenmiştir. O konuyla ilgili de daha sonra sizleri bilgilendireceğim. Bu şehirde yaşayan Trabzonlu biri olarak bu şehre en büyük katkım bu tür insanlara karşı verdiğim mücadeledir. Bunu imanımın gereği yaptığımı da hatırlatarak sözlerime son veriyorum, Kalın sağlıcakla.