BAŞBAKAN İLE VEKİLLERİN GÖRÜŞMESİNİN PERDE ARKASINDAKİ GERÇEKLER, İL BAŞKANININ GÜCÜ VE BASINDAKİ YALANLAR

 Birkaç gün önce Sayın Başbakan Milletvekillerini çağırıp, Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşlerini aldığının ertesi günü bir vekili arayıp, sadece görüşüp, görüşmediklerini sorduğumda, görüşmenin tüm detaylarını biliyordum, ancak, vekilden sadece görüşmenin saat kaçta bittiğini öğrenmek istemiştim, vekil görüşmenin gerçekleşmediğini, Başbakan"ın yoğun olduğunu, söyleyince, hiç üstelemeden telefonu kapattım, vekil henüz taze vekil olduğundan, o giderken benim geldiğimi bilmiyor garibim, hâlbuki etekli pos bıyık daha önce çalıştığı gazetede Ak parti ile yaptığı her haberin kaynağı bizim vekil olmasına rağmen, sıra bana gelince, görüşmeyi inkâr etti, görüşülenleri söylememesi kadar doğal bir şey olamaz, ancak görüşmedik demesi etik değil.
 Gelelim görüşmede yapılan konuşmalara, ilk turda Başbakan Y.Ziya Yılmaz ile ilgili düşünceleri sormuş, oturma sırasına göre ilk cevabı C.Yılmaz Demir vermiş; ben 5 yıl önce durduğum yerdeyim, o gün ne dediysem, bu gün de aynı şeyi söylüyorum, görüşüm olumsuz, demiş, daha sonra diğer vekiller de aynı şeyleri söylemişler, sadece Fatih Öztürk seçimin Y.Ziya Yılmaz ile daha rahat alınabileceğini söylemiş, ikinci turda ise Başbakan kimin aday olması gerektiğini sorunca Ahmet Yeni İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Eren"in adını verince Başbakan; ben Hüseyin"i iyi tanırım ve kendisi ile çalıştım Samsun"da tanınmıyor, ayrıca yüzü gülen birisi de olmadığından toplumun bakışı sıcak olmaz o arkadaşımıza, onunla seçimde zorlanırız, başka isim verin deyince, Mustafa Demir Çarşamba belediye Başkanı Hüseyin Dündar"ın adını ortaya atıyor, Başbakan diğer milletvekillerine dönüp, hepsinin kanaatini teker, teker soruyor ve Fatih Öztürk dahil hepsi olumlu kanaat beyan edince başbakan Hüseyin Dündar"ı çağırtıp, kendisi ile görüşüyor, görüşme sonunda, Hüseyin Dündar"ın genç, dinamik ve sağlam bir yapıdan gelmesinden hoşnut olan Başbakan bu kez son noktayı koymak üzere İl Başkanı Ali akyüz"ü çağırıp, görüşüyor, bu görüşmenin detaylarını şu anda vermem etik olmayacağından, zamanı gelince onu da yazarım, zira gazeteciliğin de bir etiği vardır, parlamenterlerin görüşmesi ile ilgili kimseye söz vermediğimden yazdım, burada üzerinde durmak istediğim asıl konu şudur; piyasada bazı insanlar il başkanı ile ilgili güçlüdür, zayıftır, gibi, bir şeyler söyler, dururlar, düşünebiliyor musunuz koskoca Başbakan Büyükşehir belediye başkan adaylığı ile ilgili en son görüşmeyi il başkanı ile yapıyor ve ayrılırken de karar vermeden tekrar görüşeceğiz diyor, bu il Başkanına Başbakan"ın ne kadar güvendiğinin ve İl Başkanı"nın gücünün delilidir, kaldı ki il kongresi yapılır iken Başbakan Büyükşehir Belediye Başkanı"nı çağırıp, kimi il başkanı yapalım ne diyorsun(Hani Başbakan"ın olmazsa olmazı diyenler için bunu yazıyorum) dedi mi? Elbette hayır, ama aynı Başbakan İl Başkanı"nı rahatlıkla çağırıp, kimi Büyükşehir Belediye Başkanı yapalım diye soruyorsa kimin güçlü, kimin zayıf olduğunu iyi düşünmek gerekir.
 Basında çıkan haberlere gelince; yarı resmi El Ahram gazetesinden ziyaretime gelen bir arkadaşa bunu sordum, niye böyle yapıyorsunuz arkadaş, bu gazetenin inanılırlığına zarar verir deyince, başka çaremiz yok, finansmanı onlar yapıyor, onlar ne derse yazmak zorundayız dedi, bahsedilen anketin gerçek rakamları aynen şu; 1800 seçmene sorulan iki sorudan ilki Y.Ziya Yılmaz Ak partiden aday olursa oy verir misiniz? %51 evet veririm diyor, ikinci soruda Büyükşehir Belediye Başkanlığında hangi partiye oy verecesiniz%62 Ak parti diyor, şimdi bizim Kral hazretlerinin müritleri ve yağdanlıkçılığını yapan Basın kuruluşlarına soruyorum; Ak Parti mi büyük, Y.Ziya mı gördünüz mü, görmediyseniz gidin anketi yapanlara onlar göstersin size.
 Siyasette yeni bir dönemin başladığını rahatlıkla söyleyebilirim.Önümüzdeki günler çok şeylere gebe gün ola harman ola.Hoşçakalınız