Basındaki vampirleri tanıyalım mı ?

Doğrusunu ararsanız Ramazan ayı münasebetiyle bazı tanıtımlara ara vermeyi düşünmekteydim. Ancak o kadar çok yazacak mevzu, o kadar çok kaşınan insan var ki... O nedenle onları kaşıtmasam, uyuz olurlar da günahlarına girerim diye endişe ettiğimden öncelik sırasına göre sizlere onları tanıtmayı sürdürmeye karar verdim.

1994 yılında yapılan mahalli seçimlerde şehrimiz, ilk kez Büyükşehir ve alt kademe belediyeleri olarak seçime girmiş ve halkımız, iki alt kademe ile Büyükşehir'de CHP'li adayları tercih etmiş; Canik'te MHP, İlkadım'da ise RP'li adaylar, belediye başkanlığı koltuğunu elde etmişti.

İlkadım Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Diş hekimi Ahmet Okuyucu; iyi niyetli, dürüst, kalbinde fesatlık olmayan bir arkadaşımızdı. Şehrimizde kaldırımların parke taş yapılma modasını ilk getiren o olduğundan; adı, Kaldırım Ahmet olarak da anılırdı.

Başkan seçildikten kısa bir süre sonra partisiyle problemler yaşamaya başlayan Ahmet Okuyucu, en büyük eleştiriyi işe aldığı kişilerin hep hemşehrilerinden oluşması yönünde almıştı.

Hiç unutmuyorum, bir gün dönemin İl Başkanı, sırf Ahmet Okuyucu'yu sıkıştırmak amacı ile, katılımcılarını da Başkan Okuyucu'yu sıkıştırma konusunda teşvik ettiği bir toplantı düzenledi.

Toplantı başladıktan sonra anlaşıldı ki Okuyucu Başkan da hazırlıklı gelmişti. Soruların tamamına yakını işe aldığı adamlarla ilgiliydi ve her bir soruda adı okunan kişiyi neden işe aldığı sorulduğunda Başkan, yanında getirdiği ajandasını açarak, "değerli kardeşim, o arkadaşı İl Başkanı vermiş" diyerek veya işe alındığı söylenen kişiyi teşkilattan kimin verdiğini o kişinin adının karşısına yazdığını belirterek cevabını ikilemeden veriyordu.

Cevaplar verildikçe herkes, başından aşağıya kaynar su dökülmüşçesine terliyor, salonda ses soluk kesiliyordu. Bu mücadelede yorgun düşen Başkan; Refah Partisi kapatılınca partiye girmemiş, ancak tüm belediye meclis üyelerini kendisinin belirlemesi şartıyla aday olacağını beyan etmişti.

Bu arada diğer partilerle de birtakım görüşmeler yapıyordu. Bu arada yanından hiç eksik olmayan bir haber ajansının bölge müdürü, ha bire kendisine gaz verip, "Ben falanca partinin genel başkanıyla çok iyi görüşürüm. Seni oradan aday yapalım" diyordu.

Bizim Başkan, durumu bizlere anlattığında; "Başkanım, kanma o şeytana. Onu kim adam yerine koyar? Onun derdi, senden para sızdırmaktır. Başkan olamazsan sana bir daha selam bile vermez o adam" dememize rağmen bizim Başkan, seçim bütçesine ayırdığı -o günkü şartlarda- 5 milyar paranın 3.5 milyar lirasını bu vampire ödeyerek takvim yaptırıp dağ taş demeden dağıttırdı.

Takvimlerin parasını alıp ihlaslı bir biçimde cukkaya indiren vampir hazretleri , Okuyucu Başkan'ı hala daha o partiden aday yapıp genel başkanla görüştürecek. Ancak bırakınız görüştürmeyi, adam başkanlıktan düştükten sonra adamı görmezlikten geliyormuş.

Doğrusunu ararsanız, o partinin genel başkanı değişti. Bari söz verdiği genel başkanla görüştürüp sözünde dursa ne olurdu!

Okuyucu, dürüst adam olduğundan takvimlerin parasını cebinden verdi. Bu bizim vampir, o gün bugündür kısa bir müddet il değişikliği yapmasına rağmen hala ilimizde vampirliğe devam ediyor.
Belediyelerin kendi bütçelerinden bastırdıkları kütük yılbaşı takvimlerine bir bakın hiç başka bir firma yapmış mı onları? Hepsini bizim vampir hazretleri yapıp, şirketten yüklü komisyonu cukkaya indirmiştir. Denemesi bedava...

Önümüzde bayramlar var... Belediyelere bayramlaşmalara gidenler, ellerine takvim tutuşturulup gönderilecek mi, gönderilmeyecek mi göreceğiz! 

Bugünlük bu kadar yeter sanırım. Önümüzdeki yazılarda vampir hazretlerinin diğer serüvenleri devam edecek. Görüşmek üzere. Hoşça kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR