BELDEN AŞAĞIYA İŞİM...
BELDEN AŞAĞIYA İŞİM OLMAZ AMA GEREKENİ YAPARIM
Hayatımın hiç bir döneminde belden aşağı işlerle ilgim olmamıştır, aldığım aile terbiyesi, kültürüm, karakterim ve inançlarım bu tür işleri yapmama engel olduğundan, bu tür işlerle hiç alakam olmamıştır. Bu tür işlerle ilgisi olanları da çok yadırgamam, meşru ölçülerde kurallarına veya kişilerin inançlarına, yaşam biçimlerine, aldıkları kültüre veya toplumun ahlaki değerlerine uygun olarak yapılan hiç bir işi eleştirmem ama bu saydığım ölçülerin dışında olanları değil eleştirmek, imkanlarım ölçüsünde bizzat müdahale etmek isterim.
Benim Dünya görüşüm 'bana değmeyen yılan bin yaşasın' felsefesini asla kabul etmez, yılan zararlı ise ve topluma zarar veriyor ise mutlaka başı ezilmelidir. Zarar verdiği insan da bu toplumun bireyi olduğuna göre bu zararı ortadan kaldırmak hepimizin görevidir. Bir insan benden korkup bir şey yapmıyor ise bu başkalarına zarar vereceği anlamına gelmez. Bu nedenledir ki yıllarca toplumda yanlış yapan, işi gücü alavere dalavere olan insanlarla mücadele etmeyi kendime görev adlettiğimden gazetecilik mesleğine başladım.
Merhum Erbakan Hoca diğer siyasi partiler ve Milli Görüş ifadesini çok sık kullanırdı, bu ifadenin ne anlama geldiğini toplum anlamadığı gibi bizler de içerisinde olmamıza rağmen anlamazdık, ne zaman ki 28 Şubat süreci yaşandı neyin ne olduğunu, Hocanın bahsettiği, diğer siyasi partiler kavramının ne anlama geldiğini anladık. Gazetecilik mesleğine girdiğimizde şehirdeki tüm basın yayının aynı mantıkla, aynı politikalarla, aynı düşünce yapısı ile yönetildiğini ifade etmiştik, aradan geçen beş yıllık süreçte düşüncelerimiz biraz daha pekiştiği gibi bir gram değişiklik olmadı. Her şeylerini üç kuruşluk menfaatlerine veya bir yemeğe satabilen insanların yaptığı haberlerden ne beklenir siz takdir edin.
Gazetecilik mesleğine başladığımızda bizimle dalga geçenlerin şu anda yerlerde süründüğünü görünce 'yaptıklarının karşılığını buluyorlar' demekten kendimi alamıyorum, sırf üç beş kuruş menfaat için veya birilerine yaranabilmek için elli takla atan kişilerin düştükleri durum içler acısı, aslında bu insanlar dik durmayı bilselerdi içerisinde bulundukları rezalete düşmezlerdi. Şöyle geriye dönüp bir baktığımızda daha önce meslekte en kaliteli haberci, köşe yazarı veya gazete sahibi olduğu iddia edilen insanlar ya birilerinin yanında çalışıyorlar, ya kafelerde, kuytu köşelerde ondan bundan para dilenerek hayatını idame etmeye çalışıyor veya bir siyasetçinin eteklerini yalayıp ondan aldığı para ile geçinmeye çalışıyorlar.
Meslekte bunca karşı duruşa rağmen önlenemez yükselişimiz Basın camiasını bir hayli rahatsız etmekle kalmamış, bazı siyasetçilerin de ciddi anlamda sıkıntıya girmesine neden olunca bunların tamamı bir araya gelip, bizim önlenmez yükselişimiz karşısında planlar üretmeye başlamaları da sonuç vermeyince bu kez taktik değiştirip bize saldırıp gazetelerini okutmanın yollarını arıyorlar. İyi güzel de gazetenizin okunması için ya bize saldırmayı deneyecekseniz veya yalan haber yapacaksanız , toplum bunu yutmaz, silinir gidersiniz. Zaten yok hükmündesiniz Şehri terk etmek zorunda kalmanıza da gönlüm razı olmaz.
Bu arkadaşlarımızdan bir kısmı şöhret olmak isteyen yeni yetmelerin Falanca meşhur şarkıcı bana tecavüz etti demesi gibi bize saldırmaları bizim bu güne kadar yapmadığımız işi bize yaptıracaksa o günaha da girmeye razı olduğumuzu bilsinler. Biz bu şehirde çetelere, mafya bozuntularına, kendisini kabadayı zanneden insanlara eyvallah etmediysek zavallı adamlara acıdığımızdan sataşmadığımızı da herkesin bilmesinde yarar var. Ancak bu zavallı insan müsveddeleri çok isterseler onlara Lut kavminin helak olduğu işi uygulamaktan da geri kalmayacağımızı bilmelerinde yarar var. Değil ağaları, paşaları, siyasi ve ekonomik destekçileri, onları elimizden Allah'tan başka hiç kimse kurtaramayacağını bilmelerini istiyorum, öyle ötede beride delikanlılık ayağına yatmakla kimseyi inandıracaklarını zannetmesinler, adamlık, delikanlılık onun bunun arkasına sığınarak sipariş yazılar yazmakta değil, adamlık bizim geçmişte yaptıklarımızı yapabilmektedir. Henüz çıkardığı necaset tabakhaneye varmayan adamlarla işim olmaz, önce bir icraatlarını göreceğiz ondan sonra onları muhatap alabiliriz. Onlara tavsiyem önce adam olsunlar, insanlardan aldıkları borçları ödesinler ondan sonra çıkıp konuşsunlar, giydikleri iç çamaşırların parasını başkasından alıp adamlık taslamaya kalmaları kendilerini gülünç duruma düşürdüğünü unutmasınlar. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.