BİR KAÇ KONU ÜZERİNE
BİR KAÇ KONU ÜZERİNE
Bugün imkan bulursak birkaç konuya değinmek istiyorum, bunlardan birisi yaklaşan yerel seçimler nedeniyle şehrimizde yaşanan bazı oluşumları ve perde arkasını ele almak istiyorum. Aslında bu oluşumlarla ilgili bazı okurlarımız bilgi sahibi ancak kamuoyunun bir çoğu bilgi sahibi olamadığından biraz detay vermeye çalışacağım. Bu detayları okuduğunuzda bazılarının neden benden rahatsız olduğunu daha iyi anlama fırsatı bulacaksınız. Bundan beş, altı yıl öncesine kadar Vezir Hazretlerinin kontrolünde olan bir grubun yayın organının şimdi nerede ise her gün aleyhinde yayın yapması sanırım bir çoğunuzun dikkatinden kaçmamıştır. Beş yıl önce yapılan uygulamalarla ilgili en ufak sesleri çıkmayan bu zatı muhteremler şimdi oturup, kalkıp Vezir Hazretlerinin aleyhinde yayın yapmaları sırıtan bir durum. Çok basit bir konuda dahi yapılan hataların gündeminden düşürmeyen bu insanların asıl amacı Vezir Hazretlerini kamuoyunda bitirip yerine aday olarak kendilerine yakın iki isimden birisini aday yapmak. Bu iki isim kim derseniz birisi mevcut Vekil, bir diğeri ise gruplarına bağlı özel işletmenin başındaki yönetici pozisyonundaki arkadaş. Aslında bu iki isim de güzel isim ancak bu insanların amacı şehri yönetecek kaliteli insan bulmaktan ziyade kendi menfaatlerini koruyacak kişileri seçtirebilmek olduğundan sevilen bu insanlara da kamuoyu tepki gösteriyor. Zira bu insanların arkasında olan iş adamları toplum tarafından asla tasvip görmeyen insanlar olduğundan durum sıkıntılı.
Gelelim diğer adaylara mevcut vekillerden gönlünde adaylık yatanları kamuoyu üç aşağı, beş yukarı biliyor, en hararetli ve istekli olanların başında gelen vekil daha önceki adaylığı döneminde alamadığı sandalyeyi alabilmek için bir hayli uğraş veriyor, ancak konuşmaya sıra geldiğinde Devlet Bahçeli gibi ben istemiyorum kamuoyu veya Genel Başkan isterse yapacak bir şey yok, görevden kaçamam diyor. Bu bağlamda arkadaşımız yerel basınla ilgili geçen yıl bir alt yapı çalışması da yapmıştı, hatta kardeşi bizzat bana gelerek yerel basında bazı ittifakları yapma konusunda benden talepleri olmuştu. Ancak ben kabul etmeyince beni terk edip eski arkadaşları ile yeniden bir araya gelip basın sektöründeki altyapısını kendisine göre ayarlamıştı. Ancak yol arkadaşı elindeki basın organını sattı, bizim vekil Hazretleri şimdi ne yapacak çok merak ediyorum. Bana gelip uzlaşın diyen kardeşi şimdi kiminle program yapacak çok merak ediyorum. Kendisinden ziyade Genel Başkanına çok güvenen bu arkadaşımız kamuoyu yoklamalarında bakalım ne yapacak.
Diğer Vekillere gelince kabinedeki arkadaş da bu işe hevesli, bana kalırsa aday olursa çok iyi olur. Neden iyi olur derseniz bana göre seçilmesi çok kolay değil,zira mevcut Vekiller yaklaşık on yıldan fazla bir süredir toplumun gözü önünde olduklarından yüzleri eskimiş durumda, birde insanların işlerini halledemedikleri bir hayli konu olduğundan işleri çok zor gözüküyor. Yeni yasayla birlikte ilçeler, köyler Büyükşehir Belediyesinde oy kullanacaklarından Ak Parti avantajlı gözükse de köylerin ve ilçelerin toplamdaki oy oranı yüzde yirmibeş olduğundan kalan yüzde yetmişbeşlik oy oranı çok önemli bir oran. CHP ve MHP'nin gösterecekleri adaylar çok önemli, halk tarafından sevilen ve ekonomisi düzgün insanların seçilmesi çok zor değil. MHP il Başkanı Şaban Kılıç bu konuda çok iddialı, şayet dediklerini yapabilirse sonuç alması mümkün gözüküyor. Zaten MHP'nin elinde bir çok ilçe var, İlkadım, Kavak, Ladik, Alaçam küçümsenemeyecek belediyeler. CHP'ye gelince bu yönetimle işleri çok zor, yönetim değişir veya Genel Merkez müdahale ederse ona bir şey diyemem.
Diğer konularımıza gelince dikkatimi çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum, son zamanlarda insanlara yakın durmaktan ziyade olayları dışarıdan gözleyip değerlendirme yapmayı tercih ettiğimden bazı arkadaşların gelecek endişesi taşıdıklarını gözledim, bu arkadaşların beklentileri olduğundan kime yakın duracaklarına karar veremeyip, herkes belli bir mesafede durmaya çalışıyorl. Bu insanlar o kadar sıkıntılı durumdalar ki aklınız şaşar daha düne kadar birlikte oldukları arkadaşlarından uzak durmaya çalışmaları beni de hayrete düşürdü, ziyaretime gelen bazı arkadaşlara falanca arkadaşınız nerede diye soruyorum, aldığım cevap son günlerde bizimle mesafeli, neden diye sorduğumda falancaya yakın durmaya çalışıyor ki yeniden seçilebilsin veya falanca yere atansın diyorlar. Bazıları ise ağalarından aldıkları talimat gereği yeni yetme çocuklarla arkadaşlık yapmaya çalışıyorlar, kendilerini vermişler spora onların da acınacak hali var ama yapacak bir şey yok, kendi düşen ağlamaz. Bir insanın kendisine yaptığı kötülüğü cihanı alem bir araya gelse yapamaz ona, bu insanlar üç kuruşluk menfaatleri için öteye beriye vurduklarında menfaatleri olacak zannediyorlar. Oysa ki savaşlarda ilk öldürülen esirler ülkelerinin sırlarını veren esirler olduğunu unutmasınlar. Bir başka konuya daha girecektim ancak bana ayrılan yer bittiğinden sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.