BİRKAÇ KONU
Bugün birkaç konuya değinmek istiyorum. Bunlardan ilki Büyükşehir Belediyesi’nin satışa çıkardığı arsayla ilgili gelinen nokta, bir diğeri yine Büyükşehir Belediyesi’nin basına verdiği davetle ilgili basın mensuplarının tutumu ve son olarak da OMÜ yerleşkesinde bulunan Turgut Özal Öğrenci Yurdu’nun erkeklere tahsisi ile ilgili öğrencilerin tepkisi olacak. İlk konumuzdan başlayacak olursak; belediyelerin en önemli gelir kaynaklarından birisi kamu arazilerini belediyelere mal edip daha sonra satışa sunmaktır. Yıllardan beri bu böyle süregelmiştir. İller Bankası’ndan alınan pay hiçbir belediyeye yetmez, personel maaşlarını ödeseler öpüp başlarına koyarlar. Hâl böyle olunca da hazine arazilerini ya imar planları yaparak ya takaslarla ya da tahsislerle belediyelere mal edip daha sonra satışa sunmak suretiyle bütçelerine katkı sağlarlar. Kurupelit’te satışa sunulan arazi de bu minvalde satışa sunulan bir arazidir. Vatandaş kendince haklı olabilir ancak belediyelerin ekonomilerini çevirmeleri için bu tür yollara başvurmalarının da olmazsa olmazlarından olduğu bir gerçektir. Bu konuda dikkatimi çeken nedir bilir misiniz? Eylem yapan insanların hep aynı simalardan oluşuyor olmasıdır. Çarşamba’daki Biyokütle Santraliyle ilgili eylem yapanlar da bu arkadaşlar, Atatürk Parkı’ndaki boşaltılan dükkânlarla ilgili eylem yapan arkadaşlar da bu arkadaşlar, bu arazinin satılmasını protesto edenler de bu arkadaşlar. Belki duruş itibarı ile haklı oldukları konular var ancak sürekli aynı simaların bu tür eylemlerde olmaları kamuoyunun dikkatinden kaçmadığı da bir gerçek.
Gelelim ikinci konumuza. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in basınla ilgili uygulamalarını her zaman eleştirdim, şimdi de aynı noktadayım. Belediye bünyesinde basın ordusu kurmasının asla ve kata doğru bir davranış biçimi olmadığı bir gerçek. Bunu Başkan Demir’e defalarca söylemiş olmamıza rağmen en ufak bir değişikliğe gitmedi. Takdir kendisinin ancak basın camiasındaki insanların ekonomik durumlarını göz önüne alarak onlara yardımcı olsaydı emin olun şu anda müthiş bir popülaritesi olurdu ama yapmadı, sonucu da ortada. Ben arkadaşlara basın toplantısına katılmalarını söyledim, gönül ister ki basın camiasının hepsi katılsın. Neticede Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu güzel hizmetler var. İlçelerde yaptığı yollar, alt yapı, içme suyu ve otopark hizmetleri takdire şayandır ama adam yaptığını pazarlayamadığından sıkıntı büyük. Bu konuyu da burada bitirip son konumuza geçmek istiyorum
Son bir haftadan beri sürekli olarak gündemde olan Turgut Özal Öğrenci Yurdu’nda barınmakta olan kız öğrencilerin yeni yapılan yurt binasına taşınması nedeniyle kız öğrenciler tepki vermekteler. Konuyla ilgili il müdürü arkadaşımızla yaptığım görüşmede olayın basına yansıtıldığından daha farklı olduğunu öğrendim. Şöyle ki Turgut Özal Yurdu’nun öğrenci kapasitesi 1.700, yeni yapılan yurdun kapasitesi ise 2.400 kişi. Kız öğrenci sayısının erkek öğrencilerden fazla olması nedeniyle genel müdürlük ile il müdürlüğü ve yurt müdürlerinin yaptığı toplantı sonucunda müracaat eden öğrencilerin dışarıda kalmaması adına Turgut Özal Yurdu’nun erkek öğrenci yurduna çevrilmesine karar verilmiş. Şayet bu uygulama yapılmamış olsaydı kız öğrencilerin bir kısmı dışarıda kalacak, erkek öğrenci yurdunun da bir kısmı boş kalacaktı. Olayları değerlendirirken objektif bakmak zorundayız. Kız öğrenciler için yukarısı daha uygun. Kampüs içerisinde, daha sakin ve güvenli. Ayrıca yeni yapılan bina daha büyük ve daha yeni, olayı büyütmenin anlamı da yok.
Belki de ilerleyen senelerde kampüs içerisinde inşaatı devam eden yurt binası bittiğinde kiralık olarak bakanlık bünyesinde bulunan Turgut Özal Yurdu’na hiç ihtiyaç duyulmayacak. Devletin yurtları öğrencilerin tamamını alacak. O zaman niye bu bina boşaltıldı, olmaz böyle şey deyip tepki mi vereceğiz? Öğrenciyi memnun etmek en zor işlerden biridir. Tam yirmi dört yıl yurt işletmeciliği yaptım, bunu en iyi bilenlerdenim. Öğrenciye sabah kahvaltısında süt verdik isyan etti, biber kızartması verdik isyan etti, ne yaptıysak mutlu edemedik. Sonunda anladık ki öğrenci memnun olmaz, siz doğrusunu yapıp işinize bakacaksınız. Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün yaptığı uygulama doğrudur, zaten bakanlıkla istişare ederek yapılan bir uygulamadır. Tantanaya gerek yok diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.