Bugün Tarihi Amisos Kenti’nde yaşanan hikâyeler serisinden birisi olan Yağ Tulumu ile Rai’nin son maceralarını yazacaktım ancak önceki akşam İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Belediye Başkanlığı görevinden istifa etmesi siyaset gündemine bomba gibi düşünce bu konuyu yazma zarureti hasıl oldu. 15 Temmuz gecesi ABD’de olan Kadir Topbaş’ın o gece, ABD’de yaşayan Türklerin meydanlara dökülmesine rağmen ortalıkta gözükmemesi bir hayli tartışılmıştı. Daha sonrada tutuklanan damadıyla ilgili Kadir Topbaş bir hayli gündeme gelmişti, hatta görevden alınacağı ve sadece O’nun değil sekiz tane büyükşehir belediye başkanının görevden alınacağı iddiaları sosyal medyada bir hayli tartışılmıştı. Bu konudaki şahsi kanaatim belediye başkanlarına 2019 yılına kadar dokunulmayacağı ama 2019 yılındaki seçimlerde tamamının temizleneceği yönünde idi.

     Ancak sürekli kamuoyu anketleri yaptırıp, kamuoyunun nabzını çok iyi tutan Reisicumhur, 16 Nisan Referandumu ardından toplumda ciddi bir değişiklik beklentisinin oluştuğunu, bu değişikliğin gerçekleşmemesi halinde AK Parti’nin ciddi anlamda oy kaybedeceğini anlayınca düğmeye bastı ve olaya en büyük belediye başkanlığından başlamak suretiyle neşter vurdu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamı dünyanın pek çok küçük ülkesinin devlet başkanlığından daha önemli bir makamdır.  Bugünkü Yunanistan’ın bütçesinden çok bütçesi var, imkanları çok güzel, Kadir Topbaşın deyimiyle borcu olmayan bir belediye olması nedeniyle de bırakıp gidilmesi adeta imkansız bir makam. Bu kadar önemli ve cazibesi olan bir makamı Kadir Topbaş nasıl bıraktı derseniz, orayı da çok güzel organize ettiler… Daha önce Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçip de Başkan Topbaşın veto ettiği beş veya altı imar uygulaması tekrar meclisin gündemine geldi ve AK Parti grubu çoğunlukla dosyaları kabul edip Başkan Topbaş’ın önüne koyunca Başkan da istifa etti pozisyonu ortaya konularak Başkan’ı töhmet altında bırakmadan istifa ettirildi.

     Bu olay AK Parti’ye çok ciddi anlamda oy kazandırır, toplumun gazını alır. İstanbul nüfusu Türkiye nüfusunun ortalaması olarak kabul edilirse orada yaşayan her vatandaş bölgesine gittiğinde yapılan olayın güzelliğini anlatınca AK Parti’ye en az üç beş puan ilave katkı sağlayacağından en ufak şüphem yok. Ancak bu olay Türkiye’nin diğer illerine de yansır mı konusunda henüz net bir şey söylemek mümkün değil. Bu konudaki iddialar, Ankara, Bursa, Samsun gibi illerin de içerisinde olduğu sekiz büyükşehir belediye başkanının görevden alınacağı yönündeydi. Bu yönde belli başlı dosyaların yapıldığını ve şu anda bekletildiğini de biliyorum ama siyasi irade bu anlamda ne yapar onu bilemiyorum. Normal şartlarda bizim Vezir Hazretleri’nin de alınması lazım, zira en yakınındaki çalışma arkadaşlarından tutun da iş adamlarına varıncaya dek tamamı Cemaat’in en üst düzeydeki adamları olduğu ortada. Olaya bu yönüyle bakıldığında Vezir Hazretleri’nin de gitmesi gerek ama Vezir öyle enteresan bir insandır ki alttan girer, üstten çıkar, bir yolunu bulup Reis’i ikna edecek adamları devreye sokar ve yerinde kalır. Aldığım duyumlara göre Çerkez olan bazı yabancı devlet adamlarını dahi Reis’e arattığı söyleniyor ki ben şahsen inanırım.

     15 Temmuz Darbe girişimi ardından bugüne dek yapılan en önemli ve göz dolduran operasyon Kadir Topbaş’ın Belediye Başkanlığı koltuğunu bırakmasıdır. Toplum bugüne dek ciddi anlamda bu konuda rahatsızdı. Dershane çalışanları, öğretmenler, öğrenciler gibi cemaatin alt tabanında yapılan operasyonlar toplumda rahatsızlık uyandırmaktaydı, bu işin ekonomik finansmanı sağlayanlar, siyasi ayakları ve diğer üst düzey yöneticileri işin içerisine dahil edilmedikçe ne bu olay çözülür ne de toplum rahatlar. Bu anlamda Kadir Topbaş’ın görevden ayrılmasını bir başlangıç olarak kabul ediyorum ve bu operasyonların diğer illere de yansıtılmasını bekliyorum.

     Ülke olarak ateş çemberinin ortasında kaldığımız bir dönemde öncelikli olarak iç sorunlarımızı çözüp, içerideki sıkıntıları bertaraf etmeden dışarıda başarılı olma şansımız olamaz. Merhum Özal’ın dediği gibi dış güçlerin başarılı olmalarının temel nedeni her zaman içimizden bizi satan hainleri bulabilmeleridir. Bu hainler velev ki en yakınlarımız dahi olsalar bunları temizlemenin, Devletimizin en önemli görevi olduğu muhakkaktır. Umarım FETÖ’nün siyasi ve ticari ayakları da temizlenir de hepimiz rahat ederiz. Kalın sağlıcakla.